Çin lideri Şi, eşi Peng Liyuan ile birlikte geldiği Nice'de Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian ve bir şeref kıtası tarafından karşılandı.
Macron da, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Şi'nin ziyaretinden memnuniyet duyduklarını belirterek "Bu ziyaret stratejik ilişkilerimizi geliştirecek ve Çin, Fransa ve Avrupa'nın çok taraflılık konusunda oynadığı rolü gösterecek" ifadelerini kullandı.
Fransa ziyaretinden önce İtalya'da bulunan Şi, yapılan görüşmelerin ardondan İtalya'nın 'Kuşak ve Yol'a katılan ilk G7 ülkesi olmasıyla sonuçlanan bir dizi anlaşmaya imza atmıştı.
İtalya'nın bu adımı ise ABD ve Avrupa ülkeleri tarafından çeşitli endişe ve eleştirilerle karşılandı.
'YALNIZCA AB OLARAK HAYATTA KALABİLİRİZ'
Alman Welt am Sonntag gazetesine açıklamalarda bulunan Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, "Çin, Rusya ve ABD gibi devlerin bulunduğu bir dünyada, yalnızca AB olarak birleşirsek hayatta kalabiliriz" ifadelerini kullandı.
Maas ayrıca "Bazı ülkeler Çin ile akıllıca iş yapabileceklerini düşünüyorlarsa, bir sabah uyandıklarında kendilerini Çin'e bağımlı olarak bulabilirler" dedi.
Monaco Sarayının karşısındaki Le Castelroc restoranının sahibi Marc Bonafede ise, Şi'nin ziyaretiyle birlikte alınan güvenlik önlemlerine dikkat çekerek "Böylesini ilk defa görüyorum, sokaklarda kimse yok. Albert'in babasının cenaze töreninde veya düzenlenen Kraliyet düğününde dahi böyle güvenlik önlelmleri yoktu" dedi.
ÜST DÜZEY GÜVENLİK ÖNELEMLERİ
Fransa'nın Beaulieu-sur-mer kasabasının dışında akşam yemeği yemek üzere bir araya gelen Şi ve Macron görüşmesinde de üst düzey güvenlik önemleri alındı. İkiliye gün boyunca polis botu da dahil olmak üzere karadan ve denizden güvenlik sağlandı.
Şi'nin Fransa ziyareti aynı zamanda Charles de Gaulle tarafından Çin ile başlatılan diplomatik ilişkilerin de 55. yıl dönümü. İkili arasında yapılan görüşmelerde nükleer güç ile havacılık ve temiz enerji girişimlerina dair bir dizi işbirliği anlaşması imzalanması bekleniyor.
AB-ÇİN ZİRVESİ PLANLANACAK
Avrupa'nın, dünya çapındaki yeni nesil 5G mobil teknolojisinde baskın role aday olan Çinli telekom devi Huawei'ye duyduğu güvensizliğin ise görüşmelerde önemli bir yer kaplayacağı öngörülüyor.
AB'nin en büyük ticari partneri Çin olmasına rağmen Macron, daha önce Çin'i bir 'rakip' olarak tanımlamıştı ve 'Avrupa'nın Çin'in yarattığı zorluklar karşısında uyanışını' methetmişti.