Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in İtalya ziyareti ve Washington'dan gelen 'uyarılara' rağmen Çin'le kurulacak ticari ilişkilere dair olumlu sinyaller verilmesi, İtalya'yı Kuşak ve Yol'u destekleyen ilk G7 ülkesi haline getirebilir.
Bu durum ise Çin'in deniz ve kara yoluyla Ortadoğu, Avrupa ve Afrika ile bağlayacak bu büyük projede önemli bir adım atmış olmasına neden olacak.
Roma yönetimi ise, devasa Çin pazarına ulaşım sağlayarak İtalyan ekonomisini canlandırmayı amaçlıyor.
Why is US so jittery over Italy joining China’s new Silk Road? @BoomBustRT finds outhttps://t.co/WeEaxqRAOq pic.twitter.com/qFiZeYn8Zg
— RT (@RT_com) March 14, 2019
'PROJE İTALYA İÇİN ÇOK YÜKSEK ÖNEMDE'
Konuyla ilgili RT'ye açıklamalarda bulunan Frattini de, projenin İtalya için 'çok yüksek önemde' olduğunu ve ülkesinin Asla ile Avrupa'yı bağlamak konusunda 'gerçek bir köprü' olabileceğini vurguladı.
ABD'nin tehditlerinin 'sürpriz olmadığını' belirten Frattini, Trump yönetiminin Çin'i en büyük rakip olarak gördüğünün sır olmadığını söyledi. Eski bakan ayrıca "Diğer AB ülkeleri de Çin projesinde yer almak isteyebilirler, çünkü bugünlerde Avrupa ülkeleri daha bağımsız politikalar izliyor ve Amerikalı müttefiklerinin isteklerini takip etmek konusunda eskiye nazaran daha olumsuz bir yönelime sahip" dedi.
ABD'YE GÜVENCE
Bununla birlikte Frattini, Washington'a İtalya ile ABD'nin 'sadık müttefikler' olarak kalacağını söyledi ve İtalya'nın kritik altyapı alanlarını 'asla yabancı ellere bırakmayacağına' ilişk güvence verdi.
Öte yandan, İtalyan televizyonu Pantoratv baş editörü Giulietto Chiesa, RT'ye yaptığı açıklamalarda Kuşak ve Yol İnisiyatifi ve Çin'le ilişkiler konusunda İtalyan hükümetinde de ağır tartışmalar yaşandığını belirtti.
"İtalyan eliti içerisinde büyük bir bölünme var" diyen Chiesa, Amerikan yanlısı politikacıların Çin'le kurulacak ilişkiler nedeniyle muhtemel ABD tepkisinden çekindiklerini açıkladı.
Chiesa ayrıca, Avrupa ile ABD arasında yaşanan farklılıkların derinleşeceğine inandığını, bu farklılıkların ise ABD'nin uluslararası ticarete ilişkin fikirlerini 'herkesin aynı şekilde düşünmediği Avrupa'ya dayatmasından' kaynaklandığını öne sürdü.