Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Bülent Arınç, Habertürk'ten Kübra Par'ın sorularını yanıtladı.
Yerel seçim sonrası yeni bir parti kurulacağı iddiasıyla ilgili "Hakkımı helal etmem" dediği hatırlatılan Arınç, "2001'de AK Parti'yi kurarken, başka bir partinin içinden gelerek yeni bir parti kurmadık. Fazilet Partisi kapatılmıştı. Kendimiz bir sorgulama yaptık, bir kısım arkadaşlarımız yine Erbakan Hocamızın gösterdiği istikamette Saadet Partisi'ni kurdu. Biz böyle bir partiye gitmeyeceğimize karar verdik, gidip hocamıza da durumu anlattık. Ondan sonra kendi partimizi kurduk" dedi.
Arınç, şunları kaydetti:
Şu anda aktif siyasette değiliz ve bunun meraklısı da değiliz. Tek amacımız partimizin güçlü olması ve Türkiye'de hayırlı hizmetlerine devam etmesi. 'Ama öyle değil' diyorlar. Bunu partinin içinden de söyleyebilirler, mekanizmaları vardır. Ama partinin dışından söyleyenler varsa, muhalefet etmek hakkınız, ne söyleyecekseniz söyleyin. İsterseniz yeni parti kurun, ama bunu biz yapamayız. Böyle bir hakkı kendimizde görmeyiz, çünkü biz AK Parti'nin 2000 Kongresi'nden bugününe kadar başarısıyla hep birlikte olduk. Bu partiden Erkan Mumcular bakan oldu ayrıldılar, arkalarından beş on kişi de götürdüler. Ayrılanların arkasından hiç kötü bir şey söylemedim, çünkü bizimle birlikte olmuş ve az da olsa sorumluluk paylaşmış insanların tercihlerine saygı duymam ama kötülemem de. 'Dün iyiydi de bugün mü kötü oldu' derler.
Ben AK Parti'liyim ve AK Parti'de kalmaya devam edeceğim, kendimde bu hakkı görüyorum. 'İyi ama sen de bir aralar Tayyip Bey'i eleştirdin' denilebilir. Eleştirmek hem insani hem İslami bir haktır. Müslümanlıktan ilk öğrendiğimiz şey, Halife'nin yakasına yapışıp da 'Hesabını ver' diyen sahabe örneğidir. Bu hakkı kimse elimizden alamaz. Bana birisi yanlış yaptıysa ben de cevabını vermişimdir. Ama bu ikimizi ilgilendirir; partimizi veya devleti ilgilendirmez. 15 Temmuz'u görünce hepimiz yaptığımız yanlışların farkına varıp, Cumhurbaşkanımıza 'Bundan sonra karakterim yine aynı karakterdir. AK Parti için bize görev tebliğ edilirse bunlardan kaçmayız, hiçbir unvan da istemeyiz' dedik. Bu sözleri arkadaşlarımızı kırmak için söylemiyorum. Ahmet Davutoğlu'nu da çok seviyorum, onun Başbakanlığı'nda çalıştım. Abdullah Bey hakkındaki kanaatlerim de böyledir. Ali Babacan'ı da çok beğeniyorum. Bunlara karşı çok haksızlık yapıldı, bunun da farkındayım.
'AK PARTİ'NİN İÇİNDEN ÇIKACAK YENİ BİR SİYASİ OLUŞUMUN BAŞARI ŞANSI ÇOK ZAYIF'
Kübra Par'ın devamında yönelttiği sorular ve Arınç'ın bunlara verdiği yanıtlar şöyle:
- AK Parti'nin içinden çıkacak yeni bir siyasi oluşumun başarı şansı olmadığını mı düşünüyorsunuz?
- Oğlunuz Mücahit Arınç'ın şu an AK Parti'de milletvekili olmasının bu sözlerinizde payı var mı?
Hayır, kesinlikle yok. Düşüncelerimi yine zamanında ve yerinde bütün açıklığıyla anlatırım. Ama bunları ekran önünde, eleştiri noktasında paylaşmam, çünkü bunun partiye faydası olmaz. Oğlumun siyasete meraklı olduğuna şahidim. Şu anda da İstanbul'da canla başla çalışıyor, çünkü bu onun vazifesi. Seçim kampanyasında da sabah 11'de evden çıkıp gece 3'te sahur vaktinde eve giriyordu. "Aferin, senden bunu beklerdim. Ben de bunu yapmıştım" diye de kendisini tebrik ettim. Sağ olsun, onlara en güzel yeri verdiler. Parti içerisinde de, İstanbul milletvekilleri içerisinde de oğlum gerekeni yapıyor. Bu tarihten sonra herhangi bir görev talebim de olmaz.
'O ÜLKELERDE HALA BİR KIYMETİMİZ VAR'
- 24 Haziran seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanı'nın size bir teklifte bulunduğu da söylenildi. Bu doğru mu? Ne teklif etti?
Politika kurulları oluşturuldu, onlar nasıl çalışıyor bilmiyorum ama benim istediğim farklı. Avrupa Birliği sürecinde Meclis Başkanlığımda parlamenter diplomasiyi uyguladım. Çok şükür o kadar başarılı oldu ki, Avrupa Birliği süreci 2005'te müzakere sürecine girerken parlamenter diplomasi faydalı oldu. İtalya'da Temsilciler Meclisi Başkanı Türkiye yanlısı, Senato Başkanı karşıt. O Senato Başkanı'nı yanımıza almak için neler yaptık. Hiç gidilmeyen Avrupa Birliği ülkelerine gittik. Üç tane Avrupa Parlamentosu Başkanı'na Meclis'te konuşma yaptırdık. O ülkelerde hâlâ bir kıymetimiz var. Daha ismini saymadığım çok kıymetli insanlar var. Bunlara görev verin, sorumluluk verin, yetki verin.
- Bunu Cumhurbaşkanı'na söylediniz mi?
'MANİSA'DA PROTESTO EDİLDİĞİM HABERLERİ KURMACA'
- Son olarak güncel bir iddiayı sorayım. Birkaç gün önce Manisa'da yaptığınız bir konuşmanın MHP'lilerin tepkisini çektiği ve sizi protesto ederek mekânı terk ettikleri haberleri çıktı. Ne yaşandı?