DÜNYA

'Beyin göçünde ibre tersine dönüyor'

Fransa'da 20 yıl kaldıktan sonra Türkiye'ye dönen Doç. Dr. Murat Çağ "Bir ülke stabil ise insanlar gelir, değilse o ülke insanı dışarıya doğru gider. Şu an Türkiye'de doktor ve sağlık alanları dahil dönüşü kolaylaştıran, Türkiye'deki yaşama hızlıca girmeyi sağlayan bir kanunlaşma süreci var. Beyin göçünde ibre tersine dönüyor" dedi.
Sitede oku

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde eğitim ve uzmanlığını tamamladıktan sonra gittiği Fransa'da 20 yıl kalan ve mesleki kariyerinde ilerleme sağlayan Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Murat Çağ, Fransa'da kariyerini sürdürmek isterken yaşadığı zorlukları ve Türkiye'ye dönme kararını değerlendirdi.

Cemile Bayraktar tepkili: Şu an yaşadıklarımın 28 Şubat'tan farkı yok, yaz oraya bir beyin göçü daha
Düzenini Fransa'da kurup, 20 yıl doçentliğe kadar yükseldiği kariyer yolculuğunda maruz kaldığı psikolojik baskıları anlatan Çağ, 5 ay önce babasının rahatsızlığı nedeniyle ailesiyle birlikte Türkiye'ye dönerek, özel bir hastanede obezite ve metabolik cerrahi uzmanı olarak göreve başladığını söyledi.

Türkiye'de kurmak istediği yaşama ayak uydurmaya çalıştığına dikkati çeken Çağ, Avrupa'ya giden Türklerin, vatanına dönüp birikimlerini kendi vatanına aktarması gerektiğini belirtti.

'PSİKOLOJİK BASKILARLA KARŞILAŞTIM'

Doç. Dr. Çağ, Türk kimliğiyle Batı'da yaşanan zorlukları anlatarak, "Eğitimimi İstanbul Tıp Fakültesi'nde tamamlayıp, Çapa'da uzmanlık yaptıktan sonra yurt dışına gittim. Fransa'da diplomamı kabul ettiler ama uzmanlıkla ilgili problemler vardı, onları da zamanla sınavlara girip-çıkarak hallettim" dedi.

Avrupa'da yaşadığı kariyer deneyiminde pek çok psikolojik baskılar yaşadığını aktaran Çağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Hollanda Göç ve Vatandaşlık Kurumu: Türkiye'den 1020 kişi 'beyin göçü' için başvurdu
"Eğer belli bir sistemin içerisine giriyorsanız Avrupa'da önünüz açılıyor fakat bu açıklık da bir yere kadar. Örneğin, Fransa'da doçentliğe kadar sorun yaşamadım ama doçentliğe geldiğim zaman önüme birtakım engeller çıkarıldı. Doçentlik düşüncemden vazgeçirmek için moral bozucu bir sürü engellemeyle psikolojik baskılarla karşılaştım. Avrupa'da yargı kararları her şeyi düzeltebiliyor ve her şeyin üzerinde yer alıyor. Ben de yargı kararıyla doçentliğimi aldıktan sonra Fransa'da önüm açıldı."

Yurt dışında yaşadığı sorunların, Türk kimliğiyle ilintili olduğuna işaret eden Çağ, "Avrupa Birliği'nde kim olursa olsun engelleniyor çünkü Avrupa Birliği, kendi insanını öne çıkarıyor. Dünyanın hemen her yerinde yaşanan bu durum, aslında akademik savaştır. AB dışındaysanız AB'nin içine göç etmek güçleşiyor ve çeşitli bariyerlerle karşılaşabiliyorsunuz" değerlendirmesinde bulundu.

'BİR ÜLKE STABİL İSE İNSANLAR GELİR'

Türkiye'nin, güzel, yeniliklere açık ve hızla gelişebilecek bir ülke olduğunu vurgulayan Çağ, "Ben dahil olmak üzere pek çok kişi tekrar ülkesine geri dönmeye başladı. Tersine göçün en büyük sebeplerinden bir tanesinin Sayın Recep Tayyip Erdoğan olduğunu kabul etmek gerekiyor" diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı: New York Times'ın 'beyin göçü' hakkında paylaştığı veriler gerçek dışı
Çağ, 20 yıl önceki Türkiye ile şimdiki Türkiye arasında çok büyük farklılıklar olduğunu ifade ederek, "Bir ülke stabil ise insanlar gelir, değilse o ülke insanı dışarıya doğru gider. Şu an Türkiye'de doktor ve sağlık alanları dahil, diğer branşlarla ilgili de dönüşü kolaylaştıran, Türkiye'deki yaşama hızlıca girmeyi sağlayan bir kanunlaşma süreci var. Beyin göçünde ibre tersine dönüyor" dedi.

Türkiye'ye dönmekten memnun olduğunu anlatan Çağ, "Batı'da yaşamınız daha öngörülebilir, mesela 5-10 yıl sonrasını öngörebiliyorsunuz. Doğma büyüme İstanbulluyum ve İstanbul'un nereden nereye gittiğini, belediyelerin ne hale geldiğini ve nasıl güzelleştirdiğini, bunun yanı sıra yolunda gitmeyen şeyleri de görüyorum. Bütün bunları bir kefeye koyduğunuz zaman Türkiye'ye gelmenin, teknolojik ve bilimsel açıdan da korkunç bir şey olmadığını görüyorum" ifadelerini kullandı.

Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Murat Çağ, Türkiye'de döndükten sonra yaşadığı uyum sürecinin verdiği zorluğun kendisini yıldırmadığını, bütün birikim ve tecrübesini ülkesindeki insanlara aktarmak istediğini vurgulayarak, "Türk kültürünü ve dostluğu paylaşmak önemli ve gurur verici. En önemli kelime kendi ülkene ve vatandaşına 'hizmet etmektir' çünkü bu ülke bana iyi bir üniversite eğitimi, uzmanlığı ve yurt dışına çıkarken Avrupalılarla rekabet edebilecek gücü verdi" değerlendirmesini yaptı.

Yorum yaz