GÖRÜŞ

CHP'li Çeviköz: Vize serbestisi, gümrük birliği anlaşması gibi konular risk altında

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, iktidar tarafından bağlayıcı olmadığı gerekçesiyle 'hafife alınan' AP kararının çok önemli olduğunu belirterek, "Yeni dönemde Türkiye için vize serbestisi, Gümrük Birliği Anlaşması'nın revize edilmesi gibi konularda ilerleme sağlanmasının giderek güçleşmesi riski büyüktür" dedi.
Sitede oku

CHP'li Çeviköz, Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu'nda 13 Mart 2019'da yapılan oylamada büyük bir çoğunlukla kabul edilen ve Türkiye ile müzakerelerin askıya alınmasını tavsiye eden kararın, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi adı altındaki yönetim biçimi ile birlikte Türkiye'de daha da derinleşen 'otoriterleşmeye ve rejim değişikliğine' verilen güçlü bir siyasi mesaj olduğunu savundu.

Avrupa Parlamentosu'nda Türkiye ile müzakerelerin askıya alınmasını öneren rapor kabul edildi
AP'nin kararının, AK Parti'nin tek adama bağlı, çağdaş dünyanın kazanımlarını hiçe sayan sistemini ve bu sistemin Türkiye adına yarattığı yıkıcı sonuçları açık bir biçimde ortaya koyduğunu ifade eden Çeviköz, şunları dedi:

"İktidar tarafından bağlayıcı olmadığı gerekçesiyle hafife alınan ve değersiz bulunan bu karar, Türkiye için çok önemlidir. Ayrıca, bu kararın önem ve değerini AKP iktidarından çok Avrupa Birliği kurumları belirleyecektir. Zira bu karar, 23-26 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek doğrudan seçimlerle göreve gelecek yeni AP'nin gelecek beş yıl süresince Türkiye ile ilişkilerine temel oluşturacaktır. Yeni dönemde Türkiye için vize serbestisi, Gümrük Birliği Anlaşması'nın revize edilmesi gibi konularda ilerleme sağlanmasının giderek güçleşmesi riski büyüktür."

'DİĞER AKTÖRLER, DAR GÖRÜŞLÜ AVRUPALI LİDERLER VE SİYASETÇİLER'

Dışişleri Bakanlığı'ndan Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye raporuna tepki
AK Parti iktidarını, Cumhuriyetin her alandaki kazanımlarını olduğu gibi Türkiye'nin Avrupalı geleceğini de yıkıma uğratmakla da suçlayan Çeviköz, bu tablonun diğer aktörlerinin ise, Avrupa ilkeleri ile çelişkili tutum ve eylemleri nedeniyle Türkiye ile üyelik müzakerelerinde temel hak ve özgürlükler, yargı bağımsızlığı gibi alanlardaki başlıkların dahi görüşülmesini veto eden ve Türkiye'deki tek adam yönetimine gerekçeler sunan, dar görüşlü Avrupalı liderler ve önde gelen AB siyasetçileri olduğunu belirtti. Çeviköz, şöyle devam etti:

"AKP hükümeti, AB-Türkiye ilişkilerinin ana iskeletini oluşturan Kopenhag Kriterleri, demokrasi, hukukun üstünlüğü gibi temel değerlerin önemini içselleştirememiş, AB ile ilişkileri Suriyeli mültecilerin durumuna indirgemeyi sürdürerek AB ülkelerine mülteciler üzerinden şantajda bulunmuş, AB üyesi ülkeler için asgari müşterekler olan temel hak ve özgürlüklere dair reformları pazarlık konusu ederek Türkiye'yi utandıran bir davranış sergilemiştir. Bu davranış, iktidarın Türkiye'nin AB üyeliği konusundaki gönülsüzlüğünün de işaretidir. Oysa yapılan son kamuoyu araştırmaları otoriter bir yönetime karşı mücadele veren Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının giderek yükselen bir şekilde AB üyelik hedefini yüzde 78.9 oranında desteklediğini göstermektedir."

"İLİŞKİLERİ ÜÇÜNCÜ ÜLKE DÜZEYİNE İNDİRİR"

Kalın: Avrupa Parlamentosu kararı bizim açımızdan yok hükmündedir
"Öte yandan, bugün Avrupa Parlamentosu'nun yaptığı gibi, Avrupa Birliği'ne, kuruluşunun temelini Avrupa yönelimine dayandıran Türkiye Cumhuriyeti gibi önemli bir ülkeyle müzakereleri askıya alma çağrısı yapılması, Türkiye ile ilişkileri üçüncü ülke düzeyine indirmeye yeltenmektir. Bu tutum en basit ifadesiyle Avrupalı bir tutum değildir. Avrupa güçlü bir fikirdir, dönüşüm ve ilerlemeye dayanır. Bu özgüveni ve Avrupalı sorumluluğu, geleceğin Avrupasını kurgulamak üzere hissetmeyenler AB'yi de içine kapalı, küreselleşemeyen bir aktör olmaya mahkûm edeceklerdir.

CHP olarak, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğini Cumhuriyet'in kurucu değerleri ekseninde temel bir hedef ve yurttaşlarımızın çağdaş dünyanın eşit bireyleri olacakları bir mihenk taşı olarak görüyoruz. AB'ye tam üyelik perspektifine sahip çıkıyoruz. AB'ye tam üyeliğin, CHP için Türkiye'nin çağdaşlaşma azminin ihmal edilemez bir unsuru olduğunu bir kez daha yineliyoruz.​

Türkiye bugün eşine az rastlanır karanlık bir dönemden geçerken milyonlarca yurttaş demokrasi ve özgürlük mücadelesinde kararlılıkla direnmeye devam ediyorlar. Biz Türkiye'nin demokrasisi ve ekonomisi ile yeniden güçlü bir hale geleceğinden hiçbir kuşku duymuyoruz."

'AVRUPA'NIN BU KRİTİK SÜREÇTE ÇAĞDAŞ BİR ROL OYNAMASINI DİLİYORUZ'

Avrupa Komisyonu başkan adayı Weber: Türkiye AB üyesi olamaz
Çeviköz açıklamasında, Avrupa Birliği Konseyi'ne de seslenirken, "Tarihe düşülecek olan not, bu süreçte Avrupa'nın nasıl bir rol oynadığı olacaktır. Bu rol Avrupalılığın ve Avrupa idealinin de turnusol kâğıdı olacaktır. Türkiye'nin demokrasiye, hukuk ve adalete değer veren her kesiminden grupların Avrupalı liderler ve siyasilere her fırsatta ifade ettiği gibi, Avrupa'nın bu kritik süreçte çağdaş ve ilerici bir rol oynamasını diliyoruz. Özgürlükçü olmayan rejimlerle mücadelenin yegâne yolu daha fazla özgürlük ve demokrasidir. Avrupa Parlamentosu'nun kararının Avrupa Birliği Konseyi tarafından bu tarihi sorumluluk anlayışı ile değerlendirileceğini umuyoruz" dedi.

Yorum yaz