CHP'li Çeviköz, Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu'nda 13 Mart 2019'da yapılan oylamada büyük bir çoğunlukla kabul edilen ve Türkiye ile müzakerelerin askıya alınmasını tavsiye eden kararın, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi adı altındaki yönetim biçimi ile birlikte Türkiye'de daha da derinleşen 'otoriterleşmeye ve rejim değişikliğine' verilen güçlü bir siyasi mesaj olduğunu savundu.
"İktidar tarafından bağlayıcı olmadığı gerekçesiyle hafife alınan ve değersiz bulunan bu karar, Türkiye için çok önemlidir. Ayrıca, bu kararın önem ve değerini AKP iktidarından çok Avrupa Birliği kurumları belirleyecektir. Zira bu karar, 23-26 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek doğrudan seçimlerle göreve gelecek yeni AP'nin gelecek beş yıl süresince Türkiye ile ilişkilerine temel oluşturacaktır. Yeni dönemde Türkiye için vize serbestisi, Gümrük Birliği Anlaşması'nın revize edilmesi gibi konularda ilerleme sağlanmasının giderek güçleşmesi riski büyüktür."
'DİĞER AKTÖRLER, DAR GÖRÜŞLÜ AVRUPALI LİDERLER VE SİYASETÇİLER'
"AKP hükümeti, AB-Türkiye ilişkilerinin ana iskeletini oluşturan Kopenhag Kriterleri, demokrasi, hukukun üstünlüğü gibi temel değerlerin önemini içselleştirememiş, AB ile ilişkileri Suriyeli mültecilerin durumuna indirgemeyi sürdürerek AB ülkelerine mülteciler üzerinden şantajda bulunmuş, AB üyesi ülkeler için asgari müşterekler olan temel hak ve özgürlüklere dair reformları pazarlık konusu ederek Türkiye'yi utandıran bir davranış sergilemiştir. Bu davranış, iktidarın Türkiye'nin AB üyeliği konusundaki gönülsüzlüğünün de işaretidir. Oysa yapılan son kamuoyu araştırmaları otoriter bir yönetime karşı mücadele veren Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının giderek yükselen bir şekilde AB üyelik hedefini yüzde 78.9 oranında desteklediğini göstermektedir."
"İLİŞKİLERİ ÜÇÜNCÜ ÜLKE DÜZEYİNE İNDİRİR"
CHP olarak, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğini Cumhuriyet'in kurucu değerleri ekseninde temel bir hedef ve yurttaşlarımızın çağdaş dünyanın eşit bireyleri olacakları bir mihenk taşı olarak görüyoruz. AB'ye tam üyelik perspektifine sahip çıkıyoruz. AB'ye tam üyeliğin, CHP için Türkiye'nin çağdaşlaşma azminin ihmal edilemez bir unsuru olduğunu bir kez daha yineliyoruz.
Türkiye bugün eşine az rastlanır karanlık bir dönemden geçerken milyonlarca yurttaş demokrasi ve özgürlük mücadelesinde kararlılıkla direnmeye devam ediyorlar. Biz Türkiye'nin demokrasisi ve ekonomisi ile yeniden güçlü bir hale geleceğinden hiçbir kuşku duymuyoruz."
'AVRUPA'NIN BU KRİTİK SÜREÇTE ÇAĞDAŞ BİR ROL OYNAMASINI DİLİYORUZ'