Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Sözcü'den Aytunç Erkin'e konuştu.
'Ergenekon'dan Çıkış' adlı kitabının yalnızca 2007'de başlayan süreci anlatmadığını vurgulayan Başbuğ, "Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) kurulan bütün komploları inceliyoruz. Kitabın ismi Ergenekon ama… 2007 ile 2014 arasındaki komploları inceleyen, nedenleri ve sonuçlarını anlatan referans bir kitap. Bugün değil ama yarın için daha da önemli olacak. 2000'li yılların başında başlayan süreç neden ortaya çıktı, nasıl gelişti ve ne sonuçlar doğurdu? İleride bu kitabı okuyanlar her şeyi anlayacak. Bu süreçte hataların olduğunu kabul ediyoruz. TSK dahil bütün kurumların hatası var" diye konuştu.
— Bundan yaklaşık bir yıl sonra 3 Kasım 2002'de AKP iktidar oldu. 15 Kasım 2002'de ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nden Washington'a giden bir telgraf var. Telgrafta şöyle deniyor: (Türkiye'de ordu, bürokrasi ve yargıdan oluşan bir ‘derin devlet' vardır. Siyasetin gerçek belirleyicisi derin devlettir. Derin devletin kalbinde Türk Ordusu vardır. Derin devlet, ABD'nin de desteklediği ‘reform'ların önündeki en büyük engeldir.) Açık. TSK hedefe konmuş!
— O dönem global baktığınızda Ortadoğu'nun yeniden şekillendirilmesi ve yapılandırılmasını istiyorlar. Onların tabiriyle siyasetin TSK üzerinde etkisinin artması gerekiyor. Bu aslında demokratik bir bakış açısı. Peki… Türkiye'nin onların planladığı projede yanında yer alması gerekiyor. Ama Türkiye'nin bir sorunu var. Ne zamandan beri? 1984'ten bu yana PKK terör örgütü sorunuyla yaşıyoruz. PKK terörüyle mücadele eden Türkiye'nin bu sorunu çözülmeden sizin yanınızda yer alması kolay değil. Bu soruna çözüm bulunmalıydı. ABD'nin, terör sorunun sonlandırılması için öngördüğü çözüm şekli ‘siyasi çözüm'dü.
‘ASKERİ VESAYET' DEDİLER
— AKP, 2002'de, siyasi meşruiyetini oluşturmak için Avrupa Birliği (AB) sürecini çok iyi kullandı. AB'nin de Türkiye hakkında tırnak içinde ‘askeri vesayet' saptaması var. Amaç şu: TSK'nın, Türkiye'yi ilgilendiren güvenlik konularındaki etkinliğinin azaltılması. Ancak… Anayasa ve yasalar çerçevesinde ABD, İngiltere silahlı kuvvetlerini inceleyin. Güvenlik konusunda etkinliği yok mu? Var! Güvenlik politikalarının oluşturulmasına ve uygulanmasında TSK'nın söz hakkının sıfırlanması isteniyordu.
'DAĞLICA KARAKOLU'NA YAPILAN SALDIRI ÇOK ÖNEMLİ'
İlker Başbuğ, "1 Mart 2003 tezkeresi geçmedi ve ABD bunun faturasını TSK'ya kesti" tespitini yaptı ve şöyle devam etti:
— 2003'te ikinci Irak savaşı ve sonrasında Irak'ın yeniden siyasal yapılanmaya gittiğini görüyoruz. TSK'nın PKK terör örgütüyle mücadelesi sürüyor. Derken 2007 yılına geliyoruz. ABD, 2001'de siyasi çözüm dayatıyor ve 2007'de bunun sahneye konulduğunu görüyoruz.
— 15 Kasım 2007'de de Taraf adlı kağıt parçası yayın hayatına girdi. Tesadüf mü? 15 Ekim 2007'de de Dağlıca saldırısından altı gün evvel ABD Dışişleri Bakanlığı'nda danışmanlık yapan David L. Phillips, ‘PKK'nın silahsızlandırılması' için rapor hazırladı. Raporda da derin devlet var ve TSK yine hedefte. 12 Haziran 2007'de de Ergenekon'un düğmesine basılıyor. Büyük komplo Ergenekon ve diğer komplolar. O gün cemaat bugün FETÖ, tek başına değildi. George W. Bush yönetiminin bu konuya destek verdiği ortada.