Uzmanlar, sosyal medyayı aktif kullanan yaşlıların sosyal ağlar sayesinde yalnızlık duygusunu yenebildiğini, yaşam motivasyonlarının artabildiğini ortaya koydu.
Sosyal Medya Uzmanı Doç. Dr. Levent Eraslan, sosyal ağlarda paylaşım yapan ve bu paylaşımlara yanıtlar alabilen yaşlı kullanıcıların öz güvenlerinin ve toplumsal aidiyetlerinin arttığını belirtti. Eraslan, "Yaş almış bireyler, sosyal ağlardaki iletişim çeşitliliği ile yalnızlık duygusunu yenebilmekte ve yaşam motivasyonları da artabilmektedir" diye konuştu.
Gençlerin sosyal medya kullanımında yavaşlama görüldüğünü, yaşlıların ise zamana ayak uydurabilmek amacıyla sosyal medyayı aktif kullanmaya başladığını aktaran Eraslan, sosyal medyanın yaş ötesi bir iletişim platformu olduğunu vurguladı.
Yaşlıların bu ağların teknik altyapı ve uygulamalarını kavrama ve uygulamada bazı aksaklıklar yaşadığına ve bunun da zaman zaman dijital eşitsizliğe yol açtığına dikkati çeken Eraslan, şöyle konuştu:
"Yaş almış kişilerin sosyal medyayı gereği gibi kullanabilmeleri için Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Halk Eğitim Merkezlerinde, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı birimleri gibi çeşitli kurumların kısa süreli eğitim vermeleri, dijital dolandırıcılığa karşı uyarıcı bilgilerin de kolluk güçleri tarafından mutlaka yaş almış kişilere iletilmesi gerekiyor. Ayrıca yerel yönetimler de kendi eğitim merkezlerinde özellikle uygulamalı eğitim vermeliler."
Ufuk Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eda Karacan ise sosyal medya kullanan yaşlıların yeni gruplara dahil olarak akranları ile yeni ilişkiler geliştirebildiğini belirtti.
Karacan, "Güvenli sosyal medya kullanımı, ileri yaştaki bireylerin hem fiziksel kısıtlılıktan kurtulmuş olarak akraba ve dostları ile sosyal bağlarını devam ettirebilmesine, doyumlu ilişkiler yaşamasına ve yeni sosyal ilişkiler geliştirmesine imkan vermektedir. Sosyal medyanın, ileri yaşta görülen depresif semptomlar ve fiziksel rahatsızlıkların azalması gibi olumlu etkileri bulunmaktadır. İlgili bir kurama göre yaşlı yetişkinler ne kadar aktif ve katılımcı olurlarsa yaşamlarından doyum alma olasılıkları da o kadar yüksektir" dedi.