‘SURİYELİLERİN İSTANBUL'A GELMESİ ENGELLENMELİYDİ, GAZİANTEP'TE 500 BİNİN ÜZERİNDE NÜFUS KABUL ETMEDİK'
'SURİYE'DE TÜRKÇE BİLEN BİR NESİL OLACAK, BU ÖNEMLİ'
Bir gazetecinin 'toplumların birbirini kabullenmesinin zaman aldığı' yorumu üzerine Köken "Bir gün Suriyeli çocuklara yönelik bir spor etkinliği için resmi bir grup, Gaziantep'e geldi. Suriyeli çocuklar için spor etkinliği yapacaklarmış. ‘İzin vermiyorum' dedim. 'Neden sadece Suriyeli çocuklara yapacaksınız?' diye sordum. 'Eğer bu etkinliği yapacaksanız karma bir şekilde hem Suriyeli hem de Türk çocuklarına yapacaksınız' dedim Şimdi ben bu etkinliğin sadece Suriyeli çocuklara yapılmasını kabul etsem diğer çocuklar da bana bir sürü şey söyleyecekler. Daha sonra bu etkinlik, binlerce Suriyeli ve Türk çocukların toplandığı müthiş bir etkinlik oldu. Onlar da çok memnun oldular. Bizim bu meseleye bakma ölçeğimiz önemli. Antep'teki çocuklara, oradaki çocuklarla kavga etmemelerini söyledim. Neticede oraya döndüklerinde Türkçe bilen 1 milyon Suriyeli, bir nesil olacak. Suriye'ye dönmeseler bile gidecek, gelecekler, ticaret yapacaklar. bunun ileride faydası olur. Ama her halükarda Suriyeliler İstanbul'a hiç getirilmemeliydi, ket vurulmalıydı. İstanbul'un kendi nüfusu kendine yetiyor. Ama Anadolu'ya dağıtılabilirdi. İstanbul'a gelecekleri illere dağıtsak, hiç gözükmezdi, sıkıntı olmazdı. Efsaneler dolaşıyor. Bu durum ileride, Allah korusun, başka sorunlar doğurur. Bizim günübirlik değil daha uzun vadeli şehircilik projecilerimizin olması lazım" ifadelerini kullandı.
'BELEDİYECİLİĞE TAYYİP BEY'İN BELEDİYE BAŞKANLIĞI DÖNEMİNDE BAŞLADIM'
1983 yılından beri Eyüp'te ikamet ettiğini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde belediyecilik hayatına başladığına değinen Köken "Yaklaşık 25 yıldır belediyecilik yaptım. Anadolu'nun her köşesinde ufak dokunuşlarla da olsa, bir şeyler yapmaya çalıştık. 'Şunları da yapsaydık' dediğimiz çok şey var. Ekonomik nedenlerden veya vakit yetmezliğinden yapamadığımız. Ancak elimizdeki imkanlarla en güzelini yapmaya çalıştık. Şehirlerde en önemli faktör insan faktörüdür. İnsan olmadan, şehir de olmaz, şehir çürür. İnsanlar şehirlerin ruhudur. Biz de insana yatırım yapmayı amaçlıyoruz ki, insan şehre hayat versin. Bu yasayla konutla olabilecek bir şey değil" dedi.
‘İDEOLOJİYE KURBAN EDİLMEMİŞ KÜLTÜR SANAT, ŞEHİRLERE RENK GETİRECEK'
‘YAPAY ZEKAYA GEÇİLEN BU DÖNEMDE ÇOCUKLARA DAHA ÇOK YATIRIM YAPMALIYIZ'
Köken "İnsanlar evinin penceresinden nasıl görüyorsa şehri öyle algılıyor. Çocuklar ne görürse o şekilde büyüyorlar. Çocuklarımızı okula ‘yok yazılmasın' diye değil, her gün dağarcığına bir şey katmak için göndermemiz lazım. Endüstri 4.0 nasıl yakalayacağız? Şu anda dünya dijital çağa, yapay zekaya geçti. Yapay zeka yeni kuşakla elde edilebilecek bir şey. Genç kuşağa yatırım yapmamız lazım. Güney Koreli çocuklar her gün yeni bir şeyler geliştiriyor. Bizde çocuklara ‘icat çıkarma' diye fırça atılırdı. Çocuklara, daha ileri gitmek için, yatırım yapmalıyız. Ben de bu amaç için, Eyüp'te çocukların bilimsel deneyler yapacağı merkezler oluşturacağım.Türkiye'de futbolun ötesinde spora eğilmek şart. Türkiye, futboldan kurtulmadan diğer branşlarda gelişmez. Ülkede sporun gelişmesi için spor salonlarına eğilmek lazım" diye konuştu.