‘SOL OYLAR İÇİN 1965 YILINA BAKMAK LAZIM'
İnönü'nün ortanın solu iddiasını Ecevit doktriner bir biçimde götürmüştür. O yılların su işleyenin toprak kullananın söylemi bulunmaktadır. CHP kendi soluyla ne kadar ilişki kurarsa o kadar ileri gidebildi. 1946 yılında çok partili sistem hayata girince CHP'nin tek başına iktidar olabileceği dönem hiç yok. İki kez birinci parti olduğu dönem yok. O yıllar da CHP'nin kendini sosyalistlere yakın bir biçimde tarif ettiği yıllar. Adaletsiz gelir dağılımına itiraz ettiği yıllardır. CHP ne zaman daha sol bir jargon benimseyip ona uygun adımlar atınca kitleleri ardından sürüklemiş. Oysa AKP iktidarıyla birlikte CHP'yi yönetenler biz de AKP gibi sağ söylem işlersek AKP'nin alternatifi olabiliriz dediler.
‘FATİH MAÇOĞLU ÖRNEĞİ YEREL YÖNETİMLER İÇİN ÖNEMLİ'
Tunceli'de olan şey şu: Ovacık'ta, tam da Tunceli ve Dersim'in sol geleneğinden gelen bir başkan, Fatih Maçoğlu Ovacık'ta sosyalist belediyecilik örneği yarattı. Yaptıklarıyla, üretimden gelenle, öğrencilere burs verilmesiyle, Türkiye'de model yarattı. Aynı gelenek Dersim merkezde aday olmasına karar verildi. Fakat Türkiye'de belediye başkanı olmak tek bayına yeterli değil. Eğer bir partinin adayı olmazsanız meclise giremiyorsunuz ve böylece bir yönünüz eksik kalıyor. HDP ile bir takım görüşmeler yürütüldü ama HDP Maçoğlu'nun oradan aday olmasını istemedi. Türkiye Komünist Partisi ile Fatih Maçoğlu ilişki kurdu. Bunların sonucunda bir anlaşmaya varıldı. Şu anda TKP'nin üyesi olarak seçime giriyor. Aynı zamanda TKP kendi adayı olduğu için öyle çalışmalar yürütecek. CHP'nin de bir yaklaşımı olmuştu ama Maçoğlu CHP'nin sosyalist parti olduğunu düşünmediğini söyledi. Maçoğlu'nn yarattığı örneğin benzerinin Dersim merkezde de yaratılması Türkiye'nin kriz halini ortadan kaldırabilir, sosyalist solu yeniden alternatif hale getirebilir, ülkenin solunda yeni bir soluk olabilir.