Araştırmada, Amerika kıtasında Fransa büyüklüğündeki bir alanda ağaç ve bitki örtüsünde görülen artışın atmosferdeki karbondioksit (CO2) oranında büyük düşüşe neden olduğu, karbon seviyesindeki değişikliğin de 1600'lerde dünyayı soğuttuğu belirtildi.
Raporun yazarlarından UCL coğrafya profesörü Mark Maslin, Kristof Kolomb'un Amerika kıtasına ayak bastığı 1492'ye kadar iklim göstergelerinin normal göründüğünü belirterek, "Karbondioksit ve iklim bu noktaya kadar nispeten istikrarlıydı. (Sonrasında) Dünyanın sera gazlarında gördüğümüz ilk büyük değişiklik oldu." dedi.
UCL araştırmacıları, atmosferik gazı hapseden ve yüzyıllar önce atmosferde ne kadar karbondioksit bulunduğunu ortaya çıkarabilen Antarktika buzunu analiz etti.
Daha sonra arkeolojik kanıtları, tarihsel verileri ve Antarktika buzulunda bulunan karbon analizini birleştiren araştırmacılar, direkt Avrupalı yerleşimcilerden kaynaklanan yeniden ağaçlandırmanın küresel soğumanın kilit bir bileşeni olduğunu tespit etti.
Maslin, yapılan incelemelerde tüm verileri dengeleyebildiklerini kaydederek, "Küçük Buz Çağı'nın bu kadar yoğun olmasının tek yolunun milyonlarca insanın soykırımı yüzünden olduğunu fark ettik" ifadesini kullandı.
Bazı bilim insanları ise 1600'lerde "Küçük Buzul Çağı" denilen sıcaklık değişikliklerinin doğal güçlerden kaynaklandığını savunuyor.