‘AKP'NİN AZ FARKLA KAYBETTİĞİ BÖLGELERE SEÇMEN KAYDIRILIYOR'
"YSK Başkanı Sadi Güven'in açıklamaları pembe bir tablo çizdi. Ortadaki gerçeklik onun söyledikleriyle uyuşmuyor. Üsküdar'da seçmen kütüklerine 7 bin kişinin eklendiğini gördük. Bunun 3500'ünün Üsküdar ile alakası olmadığını gördük. Bunlar adeta yerleştirilmiş ve çeşitli evlere dağıtılmış. Örgütümüz 2200 kişinin Üsküdar'a seçmen kütükleri belirleninceye kadar hiç gelmediklerini belirledi. Üsküdar'da CHP geçen seçimi 3 bin oy farkıyla kaybetti. Bu dönem yapılan araştırmalar Üsküdar'ın kazanılacağını ortaya koyuyordu. Hayır oyları da burada yüzde 53 çıktı. Bu yüzden buraya özel yığınak yaptılar. Buradaki bir AKP yöneticisinin evinde 46 kişi oturuyor gözüküyor. Bunun gibi 30 ev düzenlendiğinde seçim farkı ortaya çıkıyor. Biz buradaki 2200 kişinin isimlerini verince oradaki hakimler hiç değerlendirmeden konuyu kapattı. Mesela Beylerbeyi top sahasında 13 kişi kayıtlı gözüküyor. Belli ki o sokakta bir yığma yapmak istemişler. Orada sadece bir kulübe var insanların giyinip soyunması için. Orada 13 kişi yaşıyor gözüküyor.
‘İNSANLAR BİR GÜNDE DEĞİL 7 AYDA BU BÖLGELERE GİZLİCE TAŞINIYOR'
Kaymakamlıklar ben sizi nasıl kaydederim demiyor. Bir günde olmuyor. Parça parça gidiliyor. 7 ayda taşıyorlar insanları. Yasal bir engel yok. Ben bir evde 40 kişi oturuyorum diyebilir. Kayıtları yapan nüfus memurunun yapacağı bir şey yok. Kanun bir evde 46 kişinin oturmasına karşı gelemiyor. Örneğin diyorlar ki Ümraniye'de güçlüyüz. Bunun 2-3 binin değişik yerlere kaydıralım. Bir kısmını Adalar'a bir kısmını Üsküdar'a kaydırıyorlar. Ümraniye'de kaybedilen oy seçim kaybettirmiyor ama zayıf oldukları yerlerde seçimleri kazanıyorlar. Ankara ve Hakkari'de, İzmir'de de aynı sorun var.
‘PARTİLER BİR ARAYA GELİP TOPLUMSAL BASKI YAPMAK ZORUNDA'
24-25 Ocak'ta partilerin yeniden itiraz hakkı var. Ellerindeki belgelerle bu kişilerin sahte seçmenlerin düşürülmesi için çaba gösterecekler. Ancak Türkiye bir parti devleti, yargısından kolluk güçlerine kadar. Burada hakimler nasıl karar verecek ve değerlendirecek onu ben de merak ediyorum. Burada Saadet Partisi, HDP, LDP gibi partiler bir araya gelip toplumsal baskı yapmak zorunda. Hileli seçime karşı baskı oluşturulmalı. Muhalefet partileri seçimlere katılmak zorunda. Seçimlere katılmadıkları an AKP tüm belediyeleri kazanır. Doğru olan AKP ve MHP'nin de hilesiz bir seçimden yana olmasıydı. Muhalefet partilerinin yapması gereken şey bir toplumsal baskı oluşturup seçimleri adil ve hilesiz düzeye çekebilmeliydi. Tüm partiler aday belirleme ve belediye başkanlarının kendilerine yakın isimler olmasını sağlamak istediklerinden mevzunun gerçek yanını görmezden geldiler.