Reformlara devam edeceklerini, ancak tek parti sisteminden sapmayacaklarını söyleyen Çin Devlet Başkanı, hiçbir ülkeden de emir almayacaklarını belirtti.
'KİMSEYE TEHDİT DEĞİLİZ'
ABD yönetimlerinin sürekli Çin'i en büyük tehdit kabul eden politikalarına atıfla 'Çin'in hiçbir ülkeye tehdit oluşturmadığını' dile getiren Şi, ama Çin'in itilip kakılmaya gelmeyeceği mesajını verdi.
'DEĞİŞTİREMEYECEĞİN ŞEYLERİ KABUL ET'
"Değiştirilmesi gereken ve değiştirilebilir olanları kararlılıkla reformdan geçirmeliyiz. Değiştirilmemesi gereken ve değiştirilemez olanları da kararlılıkla reformdan uzak tutmalıyız" diye devam eden Şi, Çin'in jeopolitik emelleriyle ilgili şu mesajı verdi:
"Açık dünya ekonomisi, ortak insan kaderine sahip çıkan bir topluluk inşa edilmesini, küresel yönetişim sisteminin dönüştürülmesini, hegemonizme ve güç siyasetine net şekilde karşı konulmasını aktif şekilde teşvik ediyoruz."
"Çin giderek daha çok dünya sahnesinin merkezine yaklaşıyor, dünya barışının yapıcısı, küresel kalkınmaya katkı yapıcı ve uluslararası düzenin kurucusu olarak tanınıyor."
Donald Trump, 20 Ocak 2017'de başkanlık koltuğuna oturmasından beri ticaret savaşı başta olmak üzere köşeye sıkıştırma politikalarını dalga dalga Çin'in üzerine salıyor.
Şimdilik iki taraf 90 günlük 'ateşkes' sürecinde bulunuyor ve bu süre zarfında aralarındaki ticari sorunları çözmek için müzakere yürütüyor.
'YOKSULLUK EBEDİYEN GİTTİ'
Çin'in aynı zamanda borç dağı ve ekonomideki yavaşlamayla da başı dertte. Böyle bir ortamda Çin Devlet Başkanı'nın konuşmasından yeni somut reform açıklaması çıkmadı. ÇKP liderliğinin bugüne dek neredeyse mükemmel bir strateji yürüttüğünü savunan Şi, Çin halkının binlerce yıl çektiği açlık ve yoksulluktan geri gelmemecesine kurtulduğunu söyledi.