Erken çocukluk dönemi üzerine çalışan iki uzman, Nikki Martyn ve Elena Meranda'nın kaleme aldıkları makaleye göre bu yolla hayal kırıklığıyla nasıl başa çıkılacağı öğreniliyor. Ayrıca maddi hediyeler ile mutluluk ve sevgi arasında bir bağ olmadığının öğrenilmesi de çocukların ruh sağlığı ve gelişimi için önemli.
Korkunç hissettirmesine rağmen hayal kırıklığının hayatın bir parçası olduğunu hatırlatan uzmanlar, ebeveynlerin çocuklarını acıdan korumak istediklerini ancak, yaşları ilerledikçe bireylerin gittikçe derinleşen bu türden duygularla kaçınılmaz olarak karşılaşacaklarının anımsatıyor. Buna göre erken yaşta olumsuz duygularla nasıl başa çıkacağını, öfkesini nasıl ifade edeceğini öğrenmek sağlıklı bir durum. Ebeveynler bu konuda çocuklarına yardımcı olabilirler.
Martyn ve Meranda'ya göre anne-babanın çocuğa onu anladıklarını belirtmeleri ve duygularını ifade etmesinin doğru bir yöntem olduğunu söylemeleri gerek. Benzer deneyimlerin anlatılması ve hayal kırıklığını yansıtan çocuğu ‘bebek gibi davrandığı' türünden ifadelerle etiketlenmemesi de önem taşıyor.
‘HEDİYE VERMEK YERİNE AİLE GELENEĞİ YARATILABİLİR'
Buna göre bayramlar "alma" değil "verme", "paylaşma", "sevgi" kavramları üzerine kurulmalı.
Hediye vermek yerine bir aile geleneğinin yaratılması ve birlikte zaman geçirilmesinin önemini vurgulayan uzmanlara göre, bu türden anıların çocukların duygusal, sosyal ve bilişsel gelişimi üzerinde olumlu etkisi var.