'5 Aralık Dünya Toprak Günü' etkinliğinde konuşan Pakdemirli, "Erken yaşlarda çocuklarımızı toprakla buluşturmamız lazım. Ziraat mühendisliği öğrencilerimizi de teorikte değil, pratikte, aynı tıbbiyedeki intörn gibi sahaya sürmemiz gerekiyor. Aksi halde toprağı sevme konusunda eksiklikler olabilir" diye konuştu.
"Senelerdir evde çöplerimi kompost ediyorum. Sebze, meyve atıklarını kompost edip sonradan toprağa veriyorum. Toprağa gerçekten saygılı davranmamız lazım. Toprak bizim değil, gelecek nesillerden emanet aldık. Bizim olmayan bir toprağa çok daha ihtimamla davranmamız lazım. 2017'de doğan bir çocuğum var, bir de gelecek yıl doğacak bir evladım var. Önümüzdeki yılları düşürerek toprakla, suyla, ormanla ilgili bu tedbir almamız lazım."
'ARTIK MARS'TA TARIM YAPMAYA ODAKLANMIŞ BİR DÜNYADA YAŞIYORUZ'
Pakdemirli, Türkiye'de küresel ısınma, yanlış gübreleme ve erozyon gibi sebeplerle tarıma elverişli arazilerdeki azalmaya dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Türkiye nüfusunun 2020 yılında 82 milyonu aşacağı tahmin ediliyor. Bu, 2015'ten 2020 yılına kadar 5 milyonluk bir nüfus artışına denk geliyor. Bu yeni nüfusun gıda ihtiyacı için yalnızca tahıl üretimi dikkate alındığında bile 1 milyon ton üretim artışı gerekiyor. Bunun için ek 400 bin hektar, yaklaşık 535 bin futbol sahası büyüklüğünde tarım alanına ihtiyaç duyulacak."