Ahmet Hakan, "Bir yatak markasına yazdığın destanları ne çabuk unuttun Hıncal Uluç" başlığıyla yayımlanan yazısında "Tempur diye bir yatak markası var. Uzay mekiklerinde kullanılan malzemeden yatak üretiyor. Fakat bir sorun var: Bu markanın ürünleri aşırı pahalı. Geç de olsa şunu keşfettim bir süre önce. Meğer bizim yerli ve milli bir firmamız, aynı teknolojiyi kendi imkânlarıyla geliştirmiş, 'Tempur' denilen yabancı markanın ürettiğinden çok daha iyisini üretmiş ve çok daha ucuza satıyormuş. Yerli ve milli markamıza azıcık destek çıkayım dedim. Mahcupça, çekinerek, ürkerek bir destek yazısı yazmış bulundum" ifadesini kullandı.
Hakan, Uluç'un "Sözüm Hürriyet'in yönetici patronu Mehmet Soysal'a! Ben 70 yıldır, çocukluğumdan beri Hürriyet'i hep keyifle okudum. Öyle okumaya devam etmek istiyorum Bay Soysal! Şimdi Ahmet Hakan başta tüm Hürriyet yazarlarına eskisi gibi zevk alarak devam etmem ya da artık her satırlarına ‘Kaça yazmış acaba?' korkunç şüphesi içinde bakmam sizin elinizde. Duruma acil el koyun" ifadesine yer verdiği yazısına şöyle devam etti:
— Size bir şey söyleyeyim mi? Bu Hıncal Uluç var ya bu Hıncal Uluç. Türk matbuat tarihinde bir yatak firmasına hem lirik, hem de epik sayısız destanlar düzmekle meşhur ilk ve tek yazardır. Mesela şunu Hıncal Uluç yazmıştır; Tempur marka yatağım var. Böyle bir şey olamaz. Bir uzaktan kumandası var yatağın… Düğmelere basmaya başlıyorsunuz. Baş kısmı yükseliyor. Bu arada yorgun ayaklarınızı dinlendirmek isterseniz ayak kısmını havaya kaldıran bir düğme de var. Ama bunlar başlangıç. Asıl harika olan. Kumanda üzerindeki düğmelerle masaj başlatabiliyorsunuz. Bu müthiş yatağı daha yakından tanımak isterseniz. İşte internet adresi: www… En iyisi (…) adresindeki showroom'a gidin, görün ve deneyin. 0216 368 57….'den randevu alabilirsiniz.
— Neyse. Daha çok örnek var, üstelik hiçbiri bu alıntılar kadar kısa değil. En az yarım gazete sayfası. Ama yeter sanırım. Bir kör kuruşçuk bile menfaat sağlamadan, tamamen yerli ve milli bir markamızı, bir yabancı marka karşısında azıcık öne çıkarmak maksadıyla yazdığım bir yazı dolayısıyla beni yayın grubumuzun en tepe yöneticisine şikâyet eden Hıncal Uluç'a sadece tek bir soru sorup bırakacağım: Yahu Hıncal Uluç! Sen utanıp sıkılmayı ne zaman öğreneceksin?