Ardayev yazısında, Rusya Dışişleri Konseyi Genel Direktörü Andrey Kortunov'un görüşüne yer verdi.
'BİRÇOK ŞEY AVRUPA'NIN NE KADAR UZAĞA GİDEBİLECEĞİNE BAĞLI'
Rusya'nın Avrupa'daki doğalgaz projelerini zora sokmak için Washington'un elinde oldukça ciddi baskı araçlarının olduğunu belirten Kortunov, "ABD'nin yürürlüğe koyabileceği yeni yaptırımlar, Avrupa şirketlerinin bu yaptırımlardan etkilenme korkusuyla Rus projelere katılmayı göze alamayacak koşulları yaratma yeteneğine sahip. Birçok şey, Washington'un ne kadar uzağa gidebileceğine bağlı" dedi.
'TÜRK AKIMI'NA EN BÜYÜK İLGİYİ GÖSTEREN ÜLKE TÜRKİYE'
Türk Akımı projesinin hayata geçmesine en büyük ilgi gösteren ülkenin ise Türkiye olduğunu ifade eden Ardayev, "Almanya, Avrupa'nın en güçlü gaz hub'ı olmaya hayati ihtiyaç duyuyor. Türkiye için de Rus gazının kıtanın güneyindeki en büyük satıcısı olmak büyük önem taşıyor. Ekonomik yararlar dışında bu, Ankara'ya büyük politik yararlar da sağlayacak, öncelikle Brüksel ile giderek tırmanan rekabet bağlamında" diye yazdı.
'ALMANLAR, KUZEY AKIM-2'YE DESTEK VERDİKLERİ KADAR TÜRK AKIMI'NA KARŞI ÇIKIYOR'
Rusya Ekonomi Yüksek Okulu Karmaşık Avrupa ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi Direktörü Timofey Bordaçev ise Güney Akım'ın Almanya'nın "inisiyatifi" sonucu kapatıldığını hatırlatarak, "Almanlar, Kuzey Akım-2'ye destek verdikleri kadar Türk Akımı'na karşı çıkıyor" dedi.
Morawiecki'nin bu ifadesi için ‘talihsiz' nitelendirmesinde bulunan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, bu ifadelerin "projeyi politize etme çabası" olduğunu belirterek ABD'nin de doğrudan Kuzey Akım-2'yi tehdit ettiğini hatırlattı. Tüm bunların, Avrupalıları daha pahalı Amerikan gazını almaya zorlama amacını taşıyan haksız rekabetin tezahürü olduğunu dile getiren Peskov, "Kuzey Akım-2, ticari açıdan elverişli ve ekonomik açıdan gerekçeli bir proje. Üstelik sadece tedarikçi için değil başta Almanya olmak üzere Avrupa'daki alıcılar için de ekonomik cazibe taşıyor" ifadelerini kullandı.