TÜDEF Başkanı Koçal: Kredi kartı bahanesiyle benzine gizli zam geliyor

Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Aziz Koçal, Seyr-i Sabah programında akaryakıtta kredi kartıyla ödeme yapanlara gelecek ek komisyonu eleştirirken, “Burada nakit ödeyenlere indirim değil, kredi kartıyla ödeme yapanlara gizli zam vardır” eleştirisini getirdi.
Sitede oku

Fatih Altaylı: İDO, devletten kazık yedi
Kriz dönemlerinde karı düşen şirketler, maliyet yükünü tüketicinin sırtına yüklemeye başladı. İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) işletmesi, karlı olmamasını sebep göstererek şehir için deniz otobüsü seferlerini kaldırırken akaryakıt satıcıları kredi kartıyla yapılan ödemelere ek komisyon yaklaşımını dile getirdi. TÜDEF Genel Başkanı Aziz Koçal, akaryakıtta nakit ödeme yapanlara indirim gibi sunulan bu söylemin aslında akaryakıta gizli bir zam niteliği taşıdığını söyleyerek vatandaşın yolunacak bir kaz gibi görüldüğünü dile getirdi:

‘ULAŞTIRMA EVRENSEL BİR HAKTIR'

"Evrensel tüketici haklarından biri tüketicilerin temel ihtiyaçlarının karşılanma hakkıdır. Türkiye bu maddeye taraf bir ülkedir. Bunun içinde elbette ulaştırma ve haberleşme var. Ulaşım bir kamu hizmetidir. Tüketiciye kolay ve ucuza ulaştırılmalıdır. İDO'nun özelleştirilmesinden yola çıktık, geri dönüp özelleştirme dönemine bakınca özellikle İstanbul'da deniz ulaşımının sahip olduğu pay çok önemli. Daha kolay ve zaman tasarrufu sağlıyor. Ama biz ne yaptık? Bunlar kar ve rant odaklı olduğu için tüketici lehine değil rant sahiplerinin lehine sahipliğini değiştirdik. 2011 yılında özelleştirilen İDO'nun bir ortak girişimi, özellikle yabancı ortak tarafından zarar ediyor bahanesiyle iptal edilmesi durumu söz konusu. Özelleştirme ranta dayalı olduğu için kar etmediği sürece bu hizmeti devam ettirmez ya da durdurmayı kart olarak gösterip daha pahalı hale getirmek için kullandılar bunu. Ben zarar ediyorum durduruyorum demek kırmızı kart göstermek gibi bir şey. Kamu hizmetlerinin özelleştirilmesine biz bu yüzden karşı çıktık. Bunların kamu tarafından nitelikli ve ucuz şekilde sunulması gerekiyor.

İDO, İstanbul iç hat seferlerini durduruyor
Devlet bir şey çalıştırmaz, vatandaşına hizmet verir. Maliyeti karşılayacak bir bedel alır. Ama özelleştirdiğinizde ortaya maliyet artı kar çıkar. Rant sağlanamayınca ben küstüm oynamıyorum derler. Kamu menfaatlerinin temini özelleştirme düşüncelerine kurban edildi. Tüketiciye bir seçenek de sunulmuyor. Burada özelleştirilen ulaşım hizmetlerinin ranta açık olması hizmet kalitesini öldürüp daha pahalı hale geliyor. Bu da evrensel haklarınızdan uygun fiyat seçeneği ortadan kalkıyor. Alternatif ulaşım seçeneği sunulmuyor.

İstanbul özelinde vatandaşların talep ve ihtiyaçlarını karşılayabilecek şehrin ruhuna uygun politikalar üretilmeli. Ranta dayalı olmayan politikalar uygulanmalı. Türkiye'deki ranta dayalı sistemin geldiği noktalardan biri ekonomik kriz. Bunun sonucunda akaryakıttaki maliyet girdileri özel sektörü de zarara götürdü. Bunun faturası da tüketiciye yansıyor. Ya fiyat yükselip seferler devam edecek ya da seferler duracak. Özelleştirmenin tüketiciye getirdiği yük ortada. Kimse zarar ediyorum deyip kapatamaz. Sözleşmeler buna göre yapılmalıydı. Burada vatandaşa yönelik bir yarar yok o yüzden sözleşmeler iptal edilip tekrar kamu hizmeti olarak verilmeli.

‘KREDİ KARTINDAN KOMİSYON ALMAK KANUNEN YASAK'

4 şirketten akaryakıta gizli zam
Bazen yok denen ekonomik krizin faturası yine tüketiciye yansıyor. Bu konuda mevzuata bakmak lazım. 5464 sayılı yasanın 17. Maddesi: Üye iş yerleri kart hamillerinin yaptığı mal ve hizmet alımlarının bedelini banka ya da kredi kartıyla kabul etmek zorundadır. Ya o POS cihazını oraya koymayacak ya da kabul etmek zorunda olacak. Bu zorunluluk indirim dönemlerinde de geçerli. Üye iş yerleri kart hamilinden kartın kullanılması için komisyon ya da ilave bir ödeme isteyemez. Buna aykırı davranırsa üye iş yeri sözleşmesi feshedilir. Nakitte daha düşük teklif yapılamaz. Zaten yapmayacaklar, fiyat aynı kalacak kredi kartıyla ek komisyon gelecek. Artık komisyon gelecek kartla alışverişe gizli zam gelecek. Burada bankalar kanununa aykırı bir durum söz konusu. O zaman kartla satış yapmamaları gerekiyor. Nasıl personel çalıştırıyorsa ve bu bir maliyetse kartla alışveriş de bir maliyet. Kartla alışveriş yapınca işyeri ile bankalar arasında bir alışveriş var. Ertesi gün paranızı çekerseniz komisyon ödüyorsunuz, 20 gün sonra çekerseniz komisyon ödemiyorsunuz. İş yerleri krizde anlık kullanmak istiyor kriz nedeniyle. Banka ben sana kıymet verdim ben de senin paranı 20 gün kullanacağım kullandırmazsan komisyon ödersin diyor. Bankaları dize getiremiyorlar gidip tüketicinin sırtına biniyorlar. Bu bir maliyet unsuru. Bu talep kesinlikle yerine gelmemeli, kanun hükmü uygulanmalı. Sadece benzinde değil, yaz aylarında da söylediğimiz gibi kartla yapılan ödemelere komisyon alınmamalı. Ama bunu maalesef uygulamıyorlar. Tüketici gidip şikayet ederse o işyerinin sözleşmesi iptal edilir. Her zarar ediyorum diyen satıcı ve hizmet sağlayıcı bunun yükünü tüketiciye yükleyemez. Çok kar edince indirim yapıyorlar mı? Yapmıyorlar. Tüketici yolunacak kaz değildir. Ellerini tüketicinin cebinden çeksinler."

Yorum yaz