Duygu ve tepkileri fiziksel olarak ifade etmekten kaçınan ailelerin çocuklarının büyüdüklerinde benzer davranış biçimlerini sürdürdükleri tahmin ediliyor. Örneğin sarılmaktan rahatsızlık duyan kişilerin ebeveynleri, çocukluklarında bu kişilere sıklıkla sarılmamış olabilir.
Çocukluk döneminde fazlasıyla kucaklanan kişilerde ise bıkkınlık nedeniyle bu davranıştan kaçınma eğiliminin ortaya çıkabileceği belirtiliyor.
Bilim insanlarına göre çocukluğunda ‘dokunmaya aç' kalmış çocukların büyüdüklerinde sosyal çevrelerindeki kişilerle mutlaka fiziksel temasta bulunma ihtiyacı hissetmeleri de bir başka sonuç.
Northern Illinois Üniversitesi'nde danışmanlık ve danışmanlık eğitimi profesörü Suzanne Degges-White yaptıkları çalışmanın sonucunda sadece sarılmanın değil genel olarak fiziksel temasın çocuklukla ilişkili olduğunu kaydetti. White "Bir arkadaşla kol kola girmek, sarılmak birinin sırtına kimi zaman onaylama anlamına da gelen şekilde dokunmak çocukluk deneyimlerimizin bir ürünü" dedi.
KÜLTÜREL UNSURLAR DA ÖNEMLİ
Ancak bu tür bir fiziksel temasta bulunmak kültürel unsurlarla da yakından ilişkili. 2010 yılında yapılan bir araştırma, Amerika ve İngiltere'deki insanların, Fransa veya Porto Riko'da yaşayanlara göre daha az sarıldıklarını ve dokunduklarını ortaya koymuştu.