Milyonlarca yılın izlerine sahip doğal oluşumlar

Şili'nin Coyhaique vilayetinde bulunan Mermer Mağaralar, Patagonya'daki en etkileyici turistik merkezlerden biri. İspanyollar'ın söyleyişiyle 'Las Cavernas de Marmol' olarak anılan mağaralar, Rio Tranquilo'nun dev bir kiraçtaşı yarımadasına gömülmüş berrak suları sebebiyle oluşmuş. Bu sayede de etkileyici labirent mağaralar ortaya çıkmış. Bu yarımada 'Mermer Katedrali' olarak biliniyor.

Dünyanın en ilginç doğal yapılarından biri olarak gösterilen Ayrık Elma Kayası, Yeni Zelanda’da yer alıyor. Ayrık Elma Kayası adı verilen doğal oluşum, ortadan ikiye ayrılmış elmaya benzetilen görünüşü nedeniyle bu isme layık görülüyor. Her yıl binlerce turistin uğrak yeri olan kayalıklar öyle meşhur ki çevresindeki otellere, plajlara bile adını verdiği görülüyor. Kayalığın ne zaman bu hale geldiği tam olarak bilinmezken halk arasında mitolojik açıklamalar oldukça fazla rağbet görüyor. Yerel halk kayalık için dini hikayelerden aşk mitlerine kadar pek çok farklı masal anlatabiliyor. Bilim insanları ise kayalıkların coğrafi etkilerle şekil aldığı konusunda hemfikir.

Avustralya'nın Whitesunday Adaları'nda yer alan Whitehaven plajı, tam da adına yakışır şekilde Beyaz Cennet. Pudra şekeri serpilmiş gibi olan plaj turkuaz renkli suyuyla kuzey yarımkürede yaşayanlar için kış aylarında güzel bir deniz alternatifi. Koy, kumsal ve denizin içi içe geçmesiyle nefes kesici bir manzaraya ev sahipliği yapıyor. Dünyanın önde gelen plajları arasında yer alan Whitehaven, büyüleyici atmosferi ve sihirli görünümü ile turistleri çeken bir bölge olmaktadır. Bu büyüleyici atmosferin oluşmasını sağlayan da silika içeriğini %98 barındıran bembeyaz berrak kumlarına borçlu. Büyük ve harika bir kıyı şeridi bulunan plajın uzunluğu ise 7 bin metre.

Vietnam'ın Dalat şehrinden 50 km uzaklıkta bulunan Pongour Şelalesi, sıradışı basamak yapısıyla dünyanın dört bir yanından ülkeyen gelen turistlerin ilgisini çekiyor.

İskoçya’da Skye Adası’nda bulunan Fairy Pools (Masalsı Havuzlar), pırıl pırıl parlayan suyu ve şelaleriyle, adı üstünde peri masallarını andıran büyüleyici bir güzelliğe sahip. Bununla birlikte mavi ve pembe tonlarıyla içine çağıran suyun oldukça soğuk olduğu unutulmamalı.

Avustralya'nın Victoria eyaletinin kıyı şeridindeki kireç taşı yükseltileri "12 Havari" (The Twelve Apostles) kayalıkları her yıl yaklaşık 2 milyon turisti bölgeye çekiyor."12 Havari"nin, sert okyanus dalgalarının 50 metre yüksekliğindeki kireç taşı kayalarda önce mağaralar oluşturması, ardından çöküntülerle kayaların kıyıdan bağımsız hale gelmesiyle meydana çıktığı belirtiliyor.

Meksika’nın en önemli tatil yerleşkelerinden birisi olan Puerto Vallarta’ya bağlı Marieta Adaları’na ait olan kumsal, diğer kumsallardan farklı olarak gizli bir görüntü sergiliyor. Adına gizli kumsalda denilen Marieta Adaları’nın kumsalı, zamanında askeri üst olarak kullanılan bir araziydi.Fakat yapılan bombalı tatbikatların sonucunda ortaya mağaraların arasından geçen deniz suyuyla kaplı muhteşem bir manzara çıktı. Meksika hükümetinin bu eşsiz güzelliği farketmesinin hemen ardından milli park konumuna getirilen Marieta Plajı’nda insanların zarar vermemesi adına avcılık yasaklandı.Bu güzelliğin bozulmaması adına her türlü yasağın getirilip koruma altına alınan kumsal tatilcilerin en uğrak mekanlarından birisi konumunda.

Asırlardan bu yana pek çok uygarlığa ev sahipliği yapan Pamukkale, eşsiz görünümü ve topraklarında barındırdığı tarihin izleriyle Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biridir. Termal suları ile pek çok ziyaretçisine şifa veren bu sular, oluşturduğu travertenleri ile de adeta görsel bir şölene imza atmaktadır. Beyazlığı ve travertenlerinin pamuksu görünümü ile bu adı alan Pamukkale her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turisti ağırlıyor.

Aşınmış Sütunlar, Rusya'ya bağlı olan Komi Özerk Cumhuriyeti’nin Manpupuner vadisindeki milli park alanında yer almaktadır. Diğer adıyla Mansi Sütunları olarak bilinen kayalar vadideki sürekli esen rüzgarlardan dolayı dağların aşınması sonucunda ortaya çıkmıştır.Günümüzde nüfusu 12 bin 500'ün altında olan Mansi halkının dilinde, vadinin adı "Küçük dağ putları" anlamına gelmektedir. Sütunlara dönüşmüş olan dağların bir zamanlar Mansi halkının ibadet ettiği kutsal bir yer olduğu söyleniyor. Vadinin tam ortasında bulunan yedi sütunun yüksekliği 30-42 metre aralığında değişiyor. Romantik bir ortam yaratan sütunlar, insanların bakış açısına göre farklı hayvanların siluetlerini yansıtmaktadır.Bu dev doğa anıtları tüm gizemi ve efsaneleri ile sadece Rusya'dan değil, dünyanın dört bir yanından gelen araştırmacı ve turistleri dikkatini çekmektedir.

ABD'nin Teksas eyaletinde bulunan Jacob'un Kuyusu (Dipsiz Kuyu), kimine göre ölmeden önce dalınması gereken yerlerden biri, kimilerine göre ise hayatta gidilmemesi gereken tehlikeli yerlerden birisi. Öyle ki Jacob'un kuyusunun yanında bulunan sığ sulardan dolayı ölenlerin sayısı oldukça fazla. Atlayışlarda kuyuyu tutturamayan insanın kurtulma şansı olmuyor. Yaklaşık 45 metre derinliğinde olan Jacob'un kuyusuna atlamak için her yıl yüzlerce genç geliyor.

Blue Lagoon, Mavi Göl ya da Mavi Lagün, İzlanda’nın Reykjanes bölgesindeki Grindavík köyünde bulunan jeotermal özellikte bir kaplıcadır. Ülkenin turistik açıdan en fazla rağbet gören yeri olan mavi göl, son 10 yıl içerisinde başarılı işletmelerin misafirlerine sundukları ayrıcalıklar ile Dünya tarafından tercih edilen bir şifa merkezi haline gelmiştir. Kaplıcanın yıl boyunca ortalama 37-39 derece arasında değişen sıcak sularının yanı sıra Silis ve Sülfür bakımından zengindir. Bu tür sular bir çok deri hastalığına iyi gelmektedir.

Rusya’nın Sibirya bölgesindeki Yakutya’nın güneyinde bulunan, Lena nehrinin kıyı boyunca 40 km uzanan taş ormanları, 100 ile 200 metre yüksekliğinde gökdeleni andıran kayalarla çevrili bir doğal güzellik. Uzaktan baktığınız zaman bir duvar gibi görünen bu taş ormanı yakından baktığınızda hayretler içinde kalabileceğiniz bir güzelliğe sahiptir. Lena’nın Taş Ormanı kimilerine göre bir efsanenin gerçeğe dönüşmüş yansıması, kimine göre de Paleozoik dönemin en nadide örneğidir.Lena sütunları, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne adını yazdırmış benzersiz bir doğa harikasıdır. Bu sütunlarda asırlar önce yaşamış, günümüzde nesli tükenen mamut, tüylü gergedan, mağara aslanı, taşlanmış hayvan kalıntıları bulunuyor.

Çin'in orta kesimindeki Hunan eyaleti sınırları içinde yer alan ve "cennet kapısı" anlamına gelen Tianmen Dağı ile yine aynı anlama gelen gizemli Tianmen Mağarası, ilginç rivayetleri ve özgün doğal görünümleriyle ün salmış turistik yerlerdir. M.S 260 yılında dağdaki karstik mağaranın duvarının yıkılmasına tesadüfen tanık olan bir yerel yönetici, dağı göğe açılan bir kapıya benzetmiş ve bu durumu imparatora bildirmiş. Bunu bir uğur işareti olarak algılayan imparator çok sevinmiş ve dağa "cennet kapısı" anlamına gelen Tianmen adını vermiş. O tarihten bu yana dağın ünü tüm ülkeye yayılmış.Tianmen Mağarası, Tianmen Dağı'nın sembolü olarak kabul edilir. Yüksekliği 131 metre, genişliği 57 metre ve derinliği 60 metre olan Tianmen Mağarası'nın giriş kısmı, dünyanın en büyük "kapısı" olsa gerek. Tianmen Dağı'nın görkemli manzaralara sahip zirvesine, dağ yamacının sarplığı nedeniyle uzun süre insan ayağı basmamıştır. Günümüzde ise dağ yamacında kurulan 999 basamaklı taş merdiven sayesinde ziyaretçiler, dağın zirvesine çıkarak "Cennet Mağarası"na dokunma imkânına sahip oldu.