T24'ten Engin Baş'ın haberine göre, 24 Ekim 2016 tarihinde Türkiye'ye geçmeye çalışırken, Kilis'in İnanlı köyünde yakalanan Prakash, duruşmaya Gaziantep Cezaevi'nden Sesli Görüntülü Kayıt ve Video Konferans Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Avustralya medyasından çok sayıda basın mensubunun da takip ettiği duruşma, Parakesh'in Avustralya vatandaşı olduğundan dolayı Mahkeme Başkanı'nın Avustralya Büyükelçiliği'nden gelen görevlilerden onay almasından sonra başladı.
'TAKSİYLE REYHANLI'YA ORADAN SURİYE'YE'
Parakash, duruşmada ilk kez durumuyla ilgili detaylı bilgi verdi. 2013 yılında İstanbul'dan otobüsle geldiği Hatay'dan taksi tutarak gittiği Reyhanlı'dan Suriye'ye geçtiğini ve orada Ahrar-uş Şam örgütüne katıldığını belirten Parakash, daha sonra IŞİD saflarına geçtiğini kaydetti.
'TÜFEKLERİ KULLANMADIM, PROPAGANDA AMACIYLA FOTOĞRAF ÇEKTİRDİM'
AVUKATI 'PİŞMAN OLDUĞUNU' SAVUNDU, TAHLİYE TALEP ETTİ
'IŞİD'in en üst düzey Avustralyalı üyesi', mahkeme salonunda anlattıklarının çoğunun, jandarmaya verdiği ifadesiyle çeliştiğinin belirtilmesi üzerine, "Orada korktuğum için öyle ifade verdim" savunmasında bulundu. Prakash'ın avukatı Reşat Davran da müvekkilinin uzun süredir tutuklu olduğunu, pişman olduğunu etkin olarak duruşma ve beyanlarında da ifade ettiğini belirterek tahliyesini talep etti.
'TÜRK MAHKEMESİNDE OYNUYOR'
'BENİ ANCAK ALLAH'IN YASALARI YARGILAYABİLİR' DEMİŞTİ
Parakash'in 2 ay önce mahkemeye, "Beni siz yargılayamazsınız, siz kimsiniz? Beni ancak Allah'ın yasaları yargılayabilir" dediğini hatırlatan gazeteciler, şimdi 'süt dökmüş kedi tavırları'yla mahkemeye uyumlu gözükmesinin altında 'stratejik seçimlerin yattığına' inandıklarının da altını çizdi.