Duruşmada Prakash'a, yeminli tercüman aracılığıyla Avustralya hükümetinin IŞİD'in "Avustralya temsilcisi" olduğu iddiasıyla iade talebinde bulunduğu hatırlatıldı.
Prakash savunmasında, Allah'tan başka hiç kimsenin kendisini yargılayamayacağını belirtti.
Prakash'ın avukatı Mehmet Alper Ünver ise müvekkilinin uluslararası hukuk sözleşmelerine ve mevzuata göre tutuklama süresinin dolduğunu ifade ederek, şartları oluşmadığı için iade talebinin reddedilerek tahliyesine karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, sanığın ülkesine iade talebinin reddine ve tahliyesine karar verdi.
Avukat Mehmet Alper Ünver, duruşma sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, mahkemenin müvekkilini neden iade etmediğini daha sonra gerekçeli kararında açıklayacağını kaydederek, "Bizim tahminimiz hakkında başka bir soruşturma olduğu için iadesine karar verilmedi" dedi. Duruşmayı, yabancı gazeteciler de izledi.
Duruşmanın ardından, Kilis Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan dava açılan Neil Chistopher Prakash, Kilis Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden hakim karşısına çıktı.
Cumhuriyet savcısı, Prakash'ın "silahlı terör örgütüne üye olma" suçunu işlediğine dair kuvvetli şüphe bulunduğunu, yargılandığı suç nedeniyle kaçma şüphesinin olduğunu ve adli kontrol kararının yetersiz kalacağını belirterek, tutuklanmasına karar verilmesini talep etti. Neil Chistopher Prakash ise susma hakkını kullanmak istediğini dile getirdi.
Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince baro tarafından görevlendirilen avukat Reşat Davran da müvekkilinin terör örgütü üyesi olduğuna dair somut delil olmadığını savundu. Mahkeme heyeti, sanığın tutuklanmasına hükmederek, dosyadaki eksiklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi.
Karar sonrası yazılı açıklama yapan Avustralya Dışişleri Bakanı Julie Bishop, iade talebinin reddedilmesinden hayal kırıklığı duyduğunu söyledi ve kararın temyiz sürecinin değerlendirilmesi için Türk yetkililerle iletişimde olmaya devam edeceklerini ifade etti.
Neil Chistopher Prakash, Kilis sınır hattında yasa dışı yollarla Türkiye'ye geçmeye çalışırken 24 Ekim 2017'de yakalanmış, IŞİD'in üst düzey yöneticilerinden olduğu ve ABD'nin ölüm listesinde bulunduğu tespit edilmişti. Avustralya hükümeti, ABD istihbaratına dayanarak 2016'da Prakash'ın Musul'da hava saldırısında öldürüldüğünü duyurmuştu. Daha sonra ise Prakash'ın Türkiye'de gözaltında olduğunu teyit etmişti.