Burada yaptığı konuşmasında gençlere seslenen Erdoğan, şunları söyledi:
'ZAHMETSİZ RAHMET OLMAZ'
— Unutmayın, zahmetsiz rahmet olmaz. Hiçbir başarı insana altın tepside sunulmaz. Şikayet etmek, etrafımızda hemen her gün şahit olduğumuz adaletsizlikleri, sıkıntıları, zulümleri eleştirmek, bunlar gayet kolaydır. Evimizin, okulumuzun veya iş yerimizin konforunda ümmet coğrafyasının parçalanmışlığından, kimi toplumları esir alan cahillik ve çatışmalardan dem vurmak da gayet kolaydır.
'ZOR OLAN, KARANLIĞI DELECEK BİR MUM YAKABİLMEKTİR'
— Zor olan tüm bu sorunların, bütün bu sıkıntıların aşılabileceği inancıyla düşündüklerimizi, inandıklarımızı, söylediklerimizi hayata geçirmektir. Zor olan eleştirdiğimiz hususların çözümü yolunda küçük de olsa, basit de olsa bazı adımlar atabilmektir. Mesele, karanlığa kızmak yerine onu delecek bir mum yakabilmektir. Her insan eserleriyle anılır. Geride güzel bir miras bırakmak için yapılması gereken 'Bismillah' deyip, halka ve Hakk'a güvenerek harekete geçmektir.
'BİR ŞEY YAP BARIŞ OLSUN, ÇOCUKLAR ÖLMESİN'
— 4 yıl önce bu topraklara 'Bismillah' diyerek dikilen fidan artık kök saldı, meyve vermeye başladı. Ruhunu bir dolara satan alçaklara inat TÜRKEN, faaliyetleriyle ülkemizin gururu oldu. TÜRKEN, uzun yıllar FETÖ’cü hainlerin musallat olduğu yurt dışı eğitim alanında gerçekten önemli projelere imza attı.
'BİRBİRİMİZİ ALLAH İÇİN SEVMEYE DEVAM ETMELİYİZ'
'BEN DEĞİL, BİZ DEMEKTEN VAZGEÇİLMEMELİ'
“Ben” değil “biz” demekten, bu şekilde davranmaktan hiç vazgeçilmemesi gerektiğini, her imkanın aynı zamanda bir imtihan olduğunu vurgulayan Erdoğan,"Şu an elde ettiğimizi düşündüğümüz başarılar, bizlerin gayretinden daha çok Yüce Mevla’nın hepimize bir lütfudur, bir ikramıdır. Hassasiyetler kaybolursa, hasbiliğin yerini hesapçılık alırsa, bu imkânları da kaybederiz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, zor zamanlardan geçirildiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
'İNSANLIĞIMIZ, KARDEŞLİĞİMİZ SINANIYOR'
'MÜMİNSEK, MÜSLÜMANSAK BÖYLE OLMAMALIYIZ'
— İslam coğrafyasının kardeş kavgaları ve iç çatışmalarla gündeme gelmesi ne kadar üzüntü vericidir!.. Birbirine kenetlenmiş tuğlalar gibi olması gereken insanlar, emperyalistlerin kışkırtmalarıyla her gün bir birinin kanını döküyor. Biz böyle mi böyle hale mi düşmeliydik eğer biz müminsek, müslümansak biz böyle olamayız. Ne diyor Kitab-ı Furkan da? "Dünya mersust". Biz o tuğlalar gibi birbirine kenetlenmiş müminler olmak zorundayız. Böyleysek bunun da gereğini yerine getirmemiz gerekir.
'KİMYASAL SİLAHLARLA 5 BİN, KONVANSİYONEL SİLAHLARLA YÜZBİNLERCE İNSAN ÖLDÜRÜLDÜ'
'BU ÜLKELERİN AĞZINDAN KONVANSİYONEL SİLAHLARLA İLGİLİ BİR SÖZ DUYAMAZSINIZ'
1915 senesindeki kimyasal silahlarla ilgili kararın hala egemen olduğunu ve bunun güncellenmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi: ''Böyle adaletsiz bir anlayış olmaz. Kimyasal silahtan şu anda çok daha fazlası konvansiyonel silahlarla öldürülüyor. İşte bunun şu anda en yakın deneyimi nerede Ortadoğu’da. Bu kadar açık net ortada. Ama hiçbir zaman bu ülkelerin ağzından konvansiyonel silahlarla ilgili bir söz duyamazsınız. Ağızlarını açtıklarında kimyasal silah diyorlar. Bununla ilgili böyle bir karar, bir yasal düzenleme yapılabilir. Bu her zaman olacak bir şey değil, bunların güncellenmesi lazım. Ve masaya yatırıldığı zaman kimyasal, konvansiyonel hepsinin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Yani sonucu insanlığın ölümü olan hangi silah olursa olsun bunun yasaklanması gerekir buna göre de tedbirlerin alınması gerekir.''
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
'ŞİMDİYE DEK 3 BUÇUK MİLYON SIĞINMACIYA 35 MİLYAR DOLAR HARCAMA YAPTIK'
'AMAN KAPILARINIZI AÇMAYIN DEDİLER, 'AVURPA İSTİLA EDİLİRSE' DİYE ÇOK KORKUYORLAR'
— Aman kapılarınızı açmayın dediler ondan da çok korkuyorlar. Kapılar bir açılırsa acaba bu mülteciler avrupayı istila ederse işlerine geldiği zaman türkiye gerçekten ağır bir yükün altında bunu da söylüyorlar. Ama bütün bunlara nasıl bir katkıda bulunabiliriz buna gelince ona yanaşmıyorlar."
'KİMLİĞİNE BAKMADAN MAZLUMUN HAKKINI KORUYACAK NE BİR KURUM NE BİR MAHKEME VARDIR'
— Burada şu acı verici gerçeği üzülerek ifade etmek zorundayım. Günümüzde kimliğine bakmadan mazlumun hakkını koruyacak, yine kimliğine bakmadan zalimden hesap soracak ne bir kurum, ne bir mahkeme, ne de herhangi bir mekanizma vardır. Uluslararası güvenliği temin ile mükellef BMGK gibi kurumlar Bosna’da, Kosova’da, Ruanda’da, Yemen’de, Filistin’de, Arakan’da olduğu gibi Suriye’de de sessizliğe gömülmüştür. Nerede bunlar? Bunların hiç bu saydığım yerlere gittiğini duydunuz mu? Hiç buralarda gezdiklerini, gördüklerini buralarda bir destek verdiklerini duydunuz mu?
'TÜRKİYE'NİN ÇABALARI OLMASAYDI, İDLİB'DE DE MUHTEMELEN AYNI FELAKET YAŞANACAKTI'
Erdoğan Soçi mutabakatı için, "Böylece yeni bir süreci başlattık. Böylece İdlib’de ürkülen korkulan büyük bir katliamın önüne geçilmiş oldu" ifadesini kullandı.
'SURİYELİ SİVİLLERİ, ESAD REJİMİNİN İNSAFINA TERK ETMEDİK'
Türkiye'nin Suriye'deki insani yardım çabalarına dikkat çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bir taraftan kapımıza sığınan Suriyeli kardeşlerimize sahip çıkarken, diğer taraftan da savaşın son bulması için diplomatik kanalları devreye aldık. Ciddi görüş ayrılıklarımız olsa da Rusya ve İran ile Astana'da başlattığımız süreç, Suriyeli kardeşlerimizin sıkıntılarının bir nebze olsun hafiflemesine vesile oldu. En son İdlib krizinde yaşandığı gibi Suriyeli sivilleri Esed rejiminin insafına terk etmedik. Tüm imkanlarımızı kullanarak yeni katliamların önüne geçtik."
Türkiye'nin 4 bin kilometrekarelik bir alanı teröristlerden temizleyerek Suriye halkının emniyet içinde yaşadığı güvenli bölgeler haline getirdiğini belirten Erdoğan, gelecek dönemde benzer adımları Fırat'ın doğusunda da atacaklarını aktardı. Erdoğan, şunları söyledi:
ABD'yi kastederek Türkiye'nin bir stratejik ortağından bunları beklemediğini belirten Erdoğan, "Biz stratejik ortaksak o zaman bunun gereği yapılmalıdır" diye konuştu.
'NİYE VERMİYORSUNUZ, MANİDAR'
ABD'nin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'i de Türkiye'ye iade etmekten imtina ettiğine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin FETÖ elebaşını iade etmemesinin soru işaretlerine neden olduğunu belirtti.
FETÖ elebaşı Gülen'in ABD'de mahkemesinin olmadığını belirten Erdoğan, "400 dönümlük bir arazi de şu anda beyler gibi yaşıyor. Bizim aramızda suçluların iadesi yok mu? Var. Ülkemizde bu mahkum edilmiş. Dosyalar hepsi gönderildi. Niye vermiyorsunuz? Manidardır" dedi.
Erdoğan, ayrıca FETÖ'nün ABD'de sözleşmeli okullardan 800-850 milyon dolar gelir elde ettiğine dikkat çekti.
ABD'nin Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasını ve İsrail'in çıkardığı "Yahudi Devlet Yasası"nı eleştiren Erdoğan, "Amerikan ve İsrail yönetimlerinin kıblemiz, namusumuz, göz bebeğimiz Kudüs'ün hukuki statüsüne yönelik attığı illegal adımlara karşı da çok kapsamlı bir diplomatik mücadele yürüttük" dedi.
Erdoğan, "Kudüs kırmızı çizgimizdir" diyerek başlattıkları mücadeleyi kardeş ve dost birçok ülkenin desteği ile belli bir aşamaya getirdiklerini aktardı.
Türkiye'nin geçen yıl aralık ve bu yıl mayıs ayında İstanbul'da ev sahipliği yaptığı İslam İşbirliği Teşkilatı Zirveleri'nin, tüm İslam dünyasının Kudüs'e verdiği önemin işareti olduğunu belirten Erdoğan şunları dile getirdi:
"Amerikan ve İsrail yönetiminin tüm tehditlerine rağmen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda kabul edilen kararlar da bu meselede uluslararası kamuoyunun hassasiyetini göstermiştir. İlk kıblemiz Kudüs'ü işgalcilerin insafına terk etmemekte kararlıyız. Barış şehri, üç semavi dinin mukaddes şehri Kudüs'ü, İsrail'in ihtiraslarına kurban etmeyeceğiz. Kudüs'ün izzetini, Harem-i Şerif'in onurunu, bu aziz şehrin tarihi karakterini korumaya devam edeceğiz."