Bu sırada sosyal medyadaki kullanıcılardan bazıları bu kurlar üzerinden dolar ve euro satın aldıklarını iddia etti.
Döviz satın aldığını iddia edenler arasında işlem dekontunu paylaşanlar da oldu.
İlerleyen saatlerde Halkbank'ın kurumsal Twitter hesabından konuya ilişkin bir açıklama yapıldı.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Döviz kurlarının sisteme aktarılmasında kullanılan dış kaynaklı üçüncü parti bir yazılımda meydana gelen sistemsel ve operasyonel bir hata nedeniyle, 31 Ağustos 2018 günü akşamı piyasa kapanışı sonrasında, kısa bir süre için bankamız döviz kurları olması gerekenden farklı olarak yayınlanmış ve internet şubesi üzerinden hatalı kur seviyelerinden kısıtlı işlem yapılabilmiştir. Söz konusu işlemlere derhal müdahale edilerek, müşterilerimizin ve bankamızın zararına hiçbir şekilde sebebiyet verilmemiştir."
'İŞLEM TUTARI NE KADAR?'
Halkbank'ın söz konusu açıklamasına bir tepki de, Prof. Dr. Yalçın Karatepe'den geldi. Karatepe, "İşlem yapanların sayısının sınırlı olduğu kesin de, işlem tutarı ne kadar? Herkese o kurlardan satsalar zaten sorun yok. Sorun, 'sınırlı işlem' ile 'sınırlı sayıda kişiye' yarı fiyatından dolar satılmasıdır" dedi.
Sosyal medyada binlerce kişi tarafından paylaşılan 'vurgu' iddialarının ardından Halkbank, konu hakkında yeni bir açıklama yaparak 'işlemlerin geçerli olmadığını' duyurdu.
Halkbank'tan yapılan açıklama şöyle:
"31 Ağustos 2018 akşamı bankamızca döviz kurlarının sisteme aktarılmasında kullanılan 3. parti bir yazılımdan kaynaklanan hatalı döviz kurları ile gerçekleştirilen müşteri döviz alım-satım işlemlerinin herhangi bir geçerliliği bulunmamaktadır. Söz konusu işlemler nedeniyle bankamızın ve müştelerimizin hiçbir şekilde kar/zarar durumu oluşmamıştır. Sistemimiz, normal işleyinde döviz alım-satım işlemlerine devam etmektedir."
Ekonomist Uğur Gürses de Halkbank olayına ilişkin olarak kişisel internet sitesinde bir yazı yayınladı.
Bankaların temkinli olmak için marjı açtıklarını, güvenlik algoritmaları koyduklarını belirten Gürses, şöyle devam etti:
"Halkbank'ı başına gelen de eğer hacklenme değilse olasılıkla böyle bir durum. Algoritma karışmış, çalışmamış ya da önceden öngörülmemiş bir fiyat geçtiğinde ne yapacağını bilememiş olabilir" ifadesini kullanan Gürses, sözlerini şöyle noktaladı:
"Halkbank olayının en kötü tarafı şu; açıklamada 'dış kaynaklı 3. parti yazılımdaki sistemsel ve operasyonel hata' sözleri ile yapılması. Topu 'dış kaynağa' atınca hata ortadan kalkıyor mu? Hatadan çok öte hataya nasıl yaklaşıldığı, hatanın nasıl açıklandığı çok daha önemli. Hatanın telafisi olur. Tüm işlemler geri alınır; hatayı yapan hesap verir. Ama hatayı 'dış güçlerle' açıklama sersemliği hepimize kalır."