ABD'li analist, yaptırımların doların egemenliğini nasıl zayıflattığını açıkladı

Analiste göre, ABD'nin farklı nedenlerle aktif olarak uyguladığı yaptırım ve ticari kısıtlamalar, kendisini şu anda dünyadaki çoğu belli başlı ülkeyle ekonomik savaş durumuna getirmiş bulunuyor. Bunlar arasında Rusya, İran, Çin, Kuzey Kore, Venezüela ve diğerleri var. Toplam nüfusu iki milyarı aşan bu ülkelerin toplam GSYİH 15 trilyon doların üzerinde olduğuna da vurgu yapıldı.

Buna ek olarak, ABD, bu ülkelerin hükümetlerine yakın binlerce kişiyi kara listeye aldı ve şimdi küresel finansal sisteme erişimleri engellenmiş durumda.

'YAPTIRIMLAR, PARALEL BİR FİNANS SİSTEMİNİN OLUŞMASINI TEŞVİK EDİYOR'

Makalesinde "Bu tür eylemler, tüm bu hükümetlerin ve onları destekleyen zengin işadamlarının kritik bir kitleye ulaşmış olmalarına ve paralel bir finansal sistem oluşturmak için güçlerini birleştirmelerine yol açacak gibi görünüyor. Bu eğer başarılı olursa, ABD'nin dünya sahnesindeki pozisyonu ciddi biçimde yara alacak" diyen Laft, devamında ABD'nin dünya liderliğinin temel faktörlerinden biri de dünya rezerv para birimi olarak doların benzersiz statüsü olduğunu yorumunu yaparken, ''ABD para biriminin geleceğini, sadece dolarla satılan petrol başta olmak üzere, dünya hammadde pazarları belirleyecek" şeklinde konuştu.

'ÜLKELER TİCARETİN ARTIK DOLAR CİNSİNDEN YAPILMAMASI GEREKTİĞİNE İNANIYOR'

Laft, ABD'nin yaptırım uyguladığı ülkeler arasında bir çok petrol ihracatçısı olduğunu ve ürünlerinin değer karşılığının artık dolar cinsinden yapılmaması gerektiğine inandıklarını belirtiyor: "Özellikle Çin, Angola'dan petrol, Rusya'dan gaz, Moğolistan'dan kömürü yuan ile satın almayı tercih ediyor. Bu da, dolar için para alışverişi yaparken tarafların zararlarını azaltıyor. Buna ek olarak, Rusya, Türkiye ile ticareti dolarsız yapma arzusunu dile getirirken, BRICS ülkeleri dolar katılımı olmayan bir ekonomi yaratmak istiyorlar"

Yakın gelecekte doların hegemonyasına sık sık saldırı olacağını ve ABD'nin dünya liderliği için ana savaşlardan birinin enerji piyasasında ortaya çıkacağına vurgu yapan analist, ABD'nin yılda trilyon dolarlık hızla büyüyen dev borcunun bu süreci büyük ölçüde hızlandırabileceğini belirtiyor.

Laft ayrıca, hammadde ticaretini dolardan ayırmaya yönelik her başarılı girişimin, sadece mevcut dünya ekonomik sistemi için değil, aynı zamanda Amerika'nın yurtdışı pozisyonları için de sonuçları olacağının altını çiziyor.