YENİ ŞEYLER REHBERİ

Prof. Dr. Özener: 99 depremine göre iyiyiz ama yüzde 100 hazır değiliz

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, RS FM'de yayınlanan Yeni Şeyler Rehberi programında deprem konusunda yapılan araştırmaları ve bugün geldiğimiz noktayı anlattı.
Sitede oku

İstanbul depremi için uyarı: Beraberinde yıkıcı bir tsunami olabilir
Marmara depreminin ve büyük kayıpların üstünden 19 yıl geçti. Geçtiğimiz süre boyunca depremin olacağı zaman ve şiddeti tartışıldı durdu. Bu arada bilim insanları depreme sebep olabilecek, Marmara Denizi'nin altındaki fayı büyük bir titizlikle inceledi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Yeni Şeyler Rehberi programında elde ettikleri sonuçları ve atılması gereken adımları değerlendirdi:

‘DEPREM ENGELLENEMEZ, YAPABİLECEĞİMİZ TEK ŞEY DEPREM ZARARLARININ AZALTILMASI'

Prof. Ahmet Ercan: İmar barışı getirmek olası depremde faciaya yol açmaktır
"99 depreminden beri ne değişti? Olayı üç bölümde incelemek lazım: Bilim insanlarının çalışmaları, sade vatandaşın algıları ve karar vericilerin yaptıkları açısından bakabiliriz. Bilim insanları açısından çok iyi yerdeyiz. Marmara'da laboratuvar gibi çalıştık ve bildiklerimizi çok farklı tekniklerle ilerlettik. Sade vatandaşlar olarak 99 depremine kıyasla çok iyi bir yerdeyiz. Kendi üstlerine düşen görevleri, binanın fayansına mutfağına bakmaktan öte bina deprem konusunda güvenli mi nelere bakılır, hangi müteahhit yapmış, kontrolü yapılmış mı konularında kendilerini geliştirdiler. Karar vericiler de bilim insanları ve bilimin ışığıyla çalıştıklarında eskiye göre daha iyi yere geldiklerini düşünüyorum. 99 depreminden sonra köprüler, yollar, viyadükler, kritik binalar güçlendirme çalışmaları yapıldı. Deprem şartnameleri güncellendi, yapı yönetmelikleri güncellendi. Yapı-denetim mekanizmaları çalıştırıldı. Ama yüzde 100 hazırız demek gerçekçi olmayacaktır.

Bir Japon vatandaşının afete yönelik davranışıyla, Türk vatandaşının algıları çok farklıdır. Onları çok küçük yaşlarda eğitiyorlar, afet planlamaları hazır. Deprem öncesi ve sonrasında neler yapacakları belli. Türkiye'de yaşayan yabancı ülke vatandaşları Kandilli'yi ziyaret ediyorlar. İnsanlar mantık olarak hazırlar. Olası bir Marmara depreminde nereye gidecekleri, kimlerle konuşacakları ve eylem planları hazır. Bu bir kültür meselesi ve algı meselesi. 99'a göre iyi durumdayız ama yüzde 100 hazır değiliz.

Deprem bir doğa olayı ve biz doğaya karşı gelemiyoruz. Türkiye'nin yüzde 90'ı deprem riski taşıyor. Yapabileceğimiz tek şey deprem zararlarının azaltılması. Depreme karşı güvenli olmayan yapı stokunun güvenli hale getirilmesi. Mevcut ismiyle kentsel dönüşüm bu. Bir binayı yıkıp yerine yenisini yapmakla değil, ada bazında mahalle bazında ilçe bazında makro ölçekli şeylerin yapılması lazım. Vatandaş da daha bilinçli olmalı. Bir daire verip iki daire almaktansa daha sağlam binalar için bakmalı, mantaliteyi değiştirmeli. Hiçbir şey insan hayatından daha pahalı değil.

'Türkiye'de deprem tehlikesi yüzde 25 arttı'
'30 FARKLI DEPREM SENARYOSU ÇALIŞTIK'

Biz toplum olarak kaderciyiz. Tabii ki bazı şeyleri kadere bırakmak gerekiyor. Ama yapabileceğiniz her şeyi yapmanız lazım. Allah bir akıl vermiş, onu kullanmak lazım. 30 farklı deprem senaryosu çalıştık. Marmara fayının kalbine deniz tabanı sismometreleri koyduk, fayı çok hassas olarak inceledik. En küçük hareketi bile inceledik. Bu fayın parçalarının homojen olmadığını farklı özelliklere sahip olduğunu öğrendik. Senaryoların bilimsel toplantılarda tartışılması gerektiğini düşünüyoruz. Bunların halka anlatılmasıyla bir yere varamayacağımızı biliyoruz. 7.2 olsa ne olacak, 7.3 olsa ne olacak. Vatandaşa yansıması için çok büyük bir fark yok. 7 üstü deprem yıkıcı olacak. Şu gerçek var: Marmara fayının tek parça olarak kırılma ihtimali çok düşük."

Yorum yaz