Bazı delegelerin seçim döneminde ortada gözükmediğini, kurultay döneminde ortaya çıktığını belirten Büyükerşen, söz konusu kişilerin tutumunun asla tasvip edilemeyeceğini söyledi. Partinin bu tür kişilerden mutlaka kurtarılması gerektiğini ifade eden Büyükerşen, Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk'e şunları söyledi:
"Adayın, seçimi kazanmak için seçtirdiği, o adayla birlikte hareket eden delege sistemiyle bir yere varılamaz. Açıkçası bu yapı ‘delege dalkavukluğu'dur. Delege sistemimiz mutlaka değiştirilmeli. Partide, ne zaman ilçe ve il başkanı seçilecekse hemen ‘demirbaş delegeler' ortaya çıkar. Hemen her yönetim, kendi delegesini elinde tutmaya çalışıyor. Dolayısıyla delege dalkavukluğu siyasette hep var. İşte seçim döneminde herkes delege avına çıkıyor. Adaylar, adaylığa niyetlenenler akraba, eş-dostu delege yapmış.
"Partimizde de doğru-dürüst delege ve üye kayıtları yok. O yüzden kurultay kavgaları yapılıyor. Bakıyorsunuz ilçe ve il başkanı seçiminde oy kullanan delege ne kadar babadan, dededen partili olduğunu söylüyor. Oy verdikten sonra bir daha da ortada gözükmüyor. Milletvekili seçiminde de o partinin 3-4 milletvekili çıkarması kesinse, üçüncü, dördüncü sıradakiler çalışıyor, geride olan adaylar ve onlara oy verenler kılını bile kıpırdatmıyor. Hatta garanti seçilecek yerde olanların da yeterince çalıştığını iddia edemeyiz. Düşünün, sandık kurulunda görevlendireceğimiz delege bile bulamıyoruz. Milletvekilliğine aday olabilmek için il ve ilçe başkanı olanlar var. Hemen il ve ilçe başkanlığına seçiliyor, ilk seçimde de milletvekilliğine adaylığını koyuyor. Böyle olmamalı. İlçe ve il başkanı olanlar ilk seçimde milletvekili adayı olmasın. İlk genel ve yerel seçimde partinin kazanması için uğraşmalı."