'BİR KEZ DAHA SAĞA VE MERKEZE YASLANARAK BAŞARILI OLUNMAYACAĞINI GÖRDÜK'
"Bu gerçekle yüzleşmeden yerel seçimlere gitmenin bizi daha ağır bir yenilgiye taşıyacağını gördüğümüz için değişim istiyoruz." diyen Aksünger, şöyle devam etti:
"Gerekçeler üretip onun arkasına saklanmaktan da yenilgileri galibiyet gibi sunmaktan da artık vazgeçmek istediğimiz için değişim istiyoruz. Bu seçimde bir kez daha merkeze ve sağa yaslanarak başarılı olunmayacağını gördük. Aynı şeyleri yapıp farklı sonuç alınamayacağını söylemekten bıktık, usandık. CHP'liler kul değil bireydir. CHP'liler biat kültürünü değil yurttaşlık kültürünü öne çıkarır. CHP'liler otoriteyi değil, özgürlüğü savunur, tek adamın aklını değil kolektif aklı savunur. Genel Başkan şu an yaşadığımız tartışmalara meydan vermeden, değişim talebiyle partiyi kurultaya götürseydi şimdi ne imza tartışması ne de parti içinde istenmeyen kutuplaşmalar yaşanırdı. Partimiz zaman kaybetmez, partide tek adam olmanın yolunu açan tüzüğü demokratikleştirir ve parti içi demokrasiyi işletirdik."
'BASKILAR BİZE YAKIŞMIYOR'
Olağanüstü Kurultay talebi etrafında yapılan tartışmaların, delege iradesine yönelik olarak yapılan baskıların CHP'ye yakışmadığını vurgulayan Aksünger, bu durumun aralarındaki yoldaşlık hukukunu da ciddi bir biçimde zedelediğini bildirdi.
Partinin merkezinde oturanların kendilerini 'ev sahibi' kendileri gibi düşünmeyenleri de 'misafir' olarak gördüğünü belirten Aksünger, "Sosyal demokrat bir partide kendisini ev sahibi, başkasını misafir görenler sosyal demokrat olamazlar. Millet İttifakı'nda yer alan partilere gösterilen sevginin, toleransın binde biri bile olağanüstü kurultay isteyen partililere gösterilmiyor" diye konuştu.
Bu seçim sonuçlarının "Türkiye'de sol, sosyal demokrat hareketinin yenilenmeye, yeniden yapılanmaya ve en başta da sağa ve merkeze benzeme çabasından vazgeçerek kendisi olmaya ihtiyacı" olduğunu bir kez daha gösterdiğini aktaran Aksünger, şunları ifade etti:
"Görevleri partiyi iktidara taşımak olan yöneticiler, bunu beceremedikleri gibi, 'biz bu işi çok daha iyi yaparız ve partiyi de iktidara taşırız' diyenlerin de önünü kesmek için 'enerjimizi parti içi gündemlere harcayıp kurultay sürecinde heba etmeyelim' lafının arkasına sığınıyorlar. Çünkü onlar maalesef iktidar deyince parti içi iktidarı anlıyorlar. Oysa iktidar dediğiniz şey devletin kendisidir, yerel yönetimlerdir. Bu zihniyetten bir an önce kurtulmamızın ve iktidara yürümenin yolu, bakış açımızı da siyaset yapma tarzımızı da değiştirmekten geçer.
Sayın Genel Başkanım, sizinle uzun süre birlikte çalışan ve size saygı duyan biri olarak giderek sertleşen bu süreci lütfen bitirin, imzaları beklemek yerine kurultay delegelerinin taleplerine sahip çıkın, olağanüstü kurultayı toplayın. Cumhuriyet Halk Partisinin sevgili delegeleri, partimizin örgütsel ve siyasi olarak yenilerek yerel iktidarları alması için artık bu tartışmayı bitirelim. İradenize de imzanıza da sahip çıkın. Parti içi yarılmaya ve kutuplaşmaya izin vermeyelim. Kişisel hesaplarımızı bir kenara bırakalım. Değişim ve dönüşüm için partimizi Olağanüstü Kurultaya birlikte götürelim."
Sürecin mahkemeye taşınma ihtimaline yönelik bir soru üzerine Aksünger, bu durumu doğru bulmayacağını aktardı.
Aksünger, "Taşınma ihtimali her zaman olabilir. Olağanüstü kurultaylar birbirimiz arasında diyalog yaratır. Ortak aklın üretilmesi yönetilmesi konusunda. Ama bunu zorla yapmak veya zorla engellemek bence bize yakışmaz. İkisine de karşıyım ben." dedi.
Erdal Aksünger, başka bir soru üzerine de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun pazartesi gününü beklemeden tartışmalara son vererek kurultayı toplaması gerektiğini tekrarladı.
İmzalar konusunda kendisinde bir bilgi bulunmadığını da aktaran Aksünger, 24 Haziran sonrası Muharrem İnce'yi sadece bir kez gördüğünü belirtti. Aksünger, başka bir soru üzerine de imza tartışmalarının artık sonlandırılması gerektiği bir noktada olduklarını düşündüğünü kaydetti.