YENİ ŞEYLER REHBERİ

'İnsanı kanser yapan genler değil'

Gentest Enstitüsü Direktörü Dr. Serdar Savaş, Yeni Şeyler Rehberi’nde insanın gen yapısını ve bunların hastalıklarla ilgisini anlattı. Savaş, herkese uyan bir kilo verme ya da sağlıklı kalma programı olmadığını, bunun için herkesin genetik haritasına göre yaşaması gerektiğini dile getirdi.
Sitede oku

Rus bilim insanlarından, MR'ın kanser teşhisinin yanı sıra tedavisinde de kullanılması için yeni adım
Bir yiyecek çeşidini daha az yersek kanser olmayacağımızı, bir diğerini daha çok tüketirsek Alzheimer olmayacağımızı düşünüyoruz. Oysa bunların hepsi vücudun genetik yapısının türüne göre değişkenlik gösteriyor. Yeni Şeyler Rehberi programına katılan Gentest Enstitüsü Direktörü Dr. Serdar Savaş, Japonlar kadar uzun yaşamak için onların yediklerini yesek ülkemizdeki insanların yarısının kalp krizi geçireceğini dile getirdi. Savaş, genetik test ile herkesin kendini tanıyacağını ve genetik yapısına göre yaşam tarzı seçerek hastalıklardan kurtulabileceğini dile getirdi:

Uyumaya yakın saatlerde yemek kanser riskini artırıyor
‘HİÇBİR BEBEK ANNESİNDEN BAĞIRSAK KANSERİYLE DOĞMAZ'

"Bundan 20 yıl önce biz bu çalışmalara ilk başladığımızda anlattıklarımız uzaydan gelmiş şeyler gibi algılanırdı. Şimdi günlük hayatın içine girdi. Şimdi genetiğin ne yaptığı hastalığa etkisi, spordaki etkisi, çocuğun okul başarısındaki etkisi gibi birçok alanda günlük hayatımıza girdi. İnsanın gelişim sürecinde ki buna ister evrim ister yaratılış deyin, genlerimizle dış çevre koşulları etkileşir. İnsan beslenmesiyle aldığı yağları bağırsaklarından kanına çok fazla topluyor. Bir başka insan bunu çok daha az emiyor ve dışkıyla atıyor. İkinci aşamada bunları hızlı depolayan veya yavaş depolayan genler var. Üçüncü aşamada bunu hızlı yakan veya az yakanlar var. Kimi insan yediğini hemen alır yağa dönüştürüp kilo alır, spor yapsa da kilo veremez kimisi ne yese de kilo alamaz. Bu bilgi genlerimizde var. Genlerimiz bize doğuştan itibaren geliyor. Bu bizim biyolojik kaderimiz. Biyolojik özelliğimizin kilo olarak bize yansıması yaşam tarzımızla alakalı. Biz beslenmeyle kilo alacağımızı bilirsek yediğimizi kısarız. Bunun gibi yüzlerce genetik özelliği incelediğiniz zaman o insana özgü bir yaşam tarzı ortaya çıkar. Asıl önemli olan kanserlerden alzheimerden korunmak. Kemik erinmesinden diyabetten inmelerden korunmak. Artık 21. yüzyılda bizi en çok öldüren hastalıkların başında kalp krizi, ardından kanserler geliyor. Nüfusun üçte birinden fazlası sağlıksız kilolu, obez durumda.

Diyabet ve kansere karşı mücadelede yardımcı olacak gen bulundu
Biz Gentest olarak, bir danışanımız geldiği zaman ona 5-6 saat süren testler uyguluyoruz. Yüzlerce özelliğini toplayabileceğimiz verilerini alıyoruz. Bununla ilgili 7-8 haftalık çalışmalar yürütüyoruz. Sonra diyoruz ki bir check up yaptırsanız size sapasağlamsınız derler ama önümüzdeki sene kalp krizi geçirme riskiniz şu kadar, bağırsak kanseri olma riskiniz bu kadar diyoruz. Bunların hep genetik hem yaşam tarzına bağlı nedenlerini biliyoruz. Genleri değiştiremeyiz ama yaşam tarzınıza yönelik değiştirebileceklerimiz bunlar. O bireyin hastalığa doğru ilerlemesini böylece engelleyebiliyoruz.
Genler tek başına bu hastalıklara yol açmaz. Hiçbir çocuk annesinden kalın bağırsak kanseriyle doğmaz. Yatkınlıkla doğar. Onun üstüne yaşam tarzıyla ne eklersek o bizi hasta eder. Benim ailemde kanser var ben de olacağım demeniz yanlış. Biz size bakarız, hangi mekanizmayla olduğunu anlar yaşam tarzınızı düzenleriz. Kimisi toksinleri uzaklaştıramaz kimisi uzaklaştırır. Bunlar eşit miktarda sigara içerse birbirinden farklı sürelerde akciğer kanseri olur. Biz sadece tanıyı yapmıyor her insanın kendi kullanım kılavuzlarını hazırlıyoruz. Bu kullanım kılavuzunun temelini doğuştan getirdiği genetik özellikleri oluşturuyor.

Hava kirliliği kadınlarda meme kanseri riskini artırıyor
Bol bol tereyağı yiyin et yiyin gibi öneriler bazıları için doğru olabilir. Herkes için genel bir doğru olması imkansız. Şu millet şunu yapıyor uzun yaşıyor siz de bunu yapın gibi şeylerin mümkün olmadığı kanıtlandı. Vücudumuzdaki serbest radikallerle mücadelede genler var. Bu genlerin yavaş çalıştığını görüyorsak serbest radikalleri azaltmaya çalışacağız. Kimisi radyasyonla serbest radikalleri artırır kimisi kömürde pişmiş etle bunları artırır. Teknik olarak genlerimizi değiştirmemiz mümkündür. Ama bunu bir büyük insana bugün için uygulamak mümkün değildir. Embriyo aşamasında yapılabilir. Kronik kompleks hastalıklarda genlerde bir düzenleme gerekmez. Esmerlik ve sarışınlık genlerden gelir. Ama ikimiz de aynı derecede Adana güneşine maruz kaldığımızda sarışın arkadaşın kanser olma şansı daha yüksek. Peki kanser olmasın diye milyarlarca dolarlık gen tedavisi mi uygulayacağız? Hayır, güneş yağı sürerek güneşten korunacağız.

Kanserin çaresini 'yerli otta' arıyorlar
Bozuk gen diye bir şey yok sadece genetik özelliklerimiz var. Önemli olan genlerimize uygun yaşamak. Farklı olması kötü olması anlamına gelmiyor. Ben uzun OECD'nin Ethical Legal Social Issues komitesinin uluslararası başkanlığını yaptım. Benim tıptan sonra hukuki eğitimim oldu. Genetik haritaların çıkarılması genetik ayrımcılığa kesinlikle yol açabilir. Bana sigorta şirketleri diyor ki bizim sigortalılara test yapalım ama sonuçları bizimle paylaşın biz ona göre kişileri sigortalayalım diyorlar. İşte bu genetik ayrımcılık. Mesela bir iş yerinde çalışıyorsunuz, sizi genel müdür olarak atayacaklar biz bakıyoruz ve kalp krizi riskiniz olduğunu görüyoruz. Bu bilgi o kurumun elinde olsa derler ki bu adam yarın öbür gün kalp krizi geçirir biz bunu bu göreve getirmeyelim. Bu çok ahlaksızca olur. Bir insanı taşıdığı genetik özelliklerden dolayı bir yere getirmek getirmemek ahlak ve hukuk dışıdır. Biz bunları kesin kurallarla belirliyoruz. Sonucu sadece kişiyle paylaşıyoruz onlara da paylaşmamalarını öneriyoruz."

Yorum yaz