GÖRÜŞ

‘ABD, Türkiye'yi yeniden Amerikan çizgisine döndürmeye çalışıyor, ekonomik krizi hedefleyen yaptırımlar uygulayabilir'

ABD Başkanı Donald Trump'ın "geniş kapsamlı ekonomik yaptırım" tehdidiyle Washington'ın Türkiye'nin uluslararası kuruluşlardan kredi almasını engelleme hamlesini Sputnik'e değerlendiren EPPEN Başkanı Volkan Özdemir "ABD, ekonomisinin kırılganlığından faydalanarak Türkiye'ye şantaj yapıyor. Ancak olası bir kriz fırsata çevrilebilir" dedi.
Sitede oku

‘ABD tehditlerini uygularsa Türkiye NATO'dan çıkmak yerine NATO'da kalıp sistemi kilitler'
15 Temmuz darbe girişiminin ardından ‘ABD'li Rahip' davası olarak bilinen davada 'askeri ve siyasi casusluk' ve 'terör örgütü adına suç işlemek' ile suçlanan Andrew Brunson'ın ev hapsine karar verilmesi, Ankara-Washington hattındaki gerilimi bir nebze olsun yatıştıracağına daha da fazla tırmandırdı. ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Twitter üzerinden kendisi gibi Evangelist olan Brunson'ın derhal serbest bırakılmaması durumunda Türkiye'ye ekonomik yaptırım uygulayacaklarını duyurdu. Ancak tırmanan gerginlik, Twitter'ın ötesinde de yankı buldu. ABD Senatosu Dış ilişkiler Komisyonu Türkiye'nin uluslararası kuruluşlardan kredi almasını kısıtlayan bir tasarıyı kabul etti. Ancak Türkiye'yi ekonomik anlamda sıkıştırmaya yönelik bu hamle, ABD'nin son hamlesi olmayabilir. Zira Pence'in ardından ABD Başkanı Donald Trump da Türkiye'ye geniş yaptırımlar uygulanacağını söyledi.

AMERİKAN MEDYASINDAN TÜRKİYE'YE YÖNELİK ‘MAGNİTSKY YASASI' SİNYALİ

Washington-Ankara geriliminin, uluslararası kuruluşları da dahil edecek bir boyuta taşınmasının ardından Amerikan medyası son derece çarpıcı iddia ve olasılıklara yer verdi. Amerikan New York Times gazetesi, ABD'nin Rus yetkililerin ABD'deki mal varlıklarının dondurulmasını ve bazı Rus vatandaşlarının ABD'ye girişini yasaklayan kapsayan Magnitsky Yasası'nın benzerinin Türkiye'ye de uygulanma ihtimaline işaret etti. Bloomberg'de yayınlanan bir diğer haberdeyse ABD'nin yaptırımlarının Erdoğan hükümetine yakın iş adamlarını hedef alabileceğine işaret edildi. Tam bu noktada, akıllardaki önemli sorulardan birisi, ABD'nin ekonomik yaptırımlar konusunda ne kadar ileri gideceği veya gidebileceği oldu. Sputnik, bu soruyu Enerji Piyasaları ve Politikaları Enstitüsü (EPPEN) Başkanı Dr. Volkan Özdemir'e yöneltti.

Amerikan basınında yer alan iddiaları değerlendiren Özdemir "Her ülkeye uygulanan yaptırımın kendi dinamikleri olduğu için Magnitsky Yasası benzetmesine çok sıcak yaklaşmıyorum. Ancak Amerikan yönetimi şu anda Türkiye'yi belli konularda sıkıştırıp istediği şeyi elde etmek için şantaj yapabileceği bir ülke pozisyonuna sokmak istiyor. Özellikle Amerika'daki bazı çevrelerin buna yönelik ciddi niyetleri olduğunu görüyoruz. Ben Papaz Brunson meselesinin bir bahaneden ibaret olduğunu, ABD'nin ilk aşamada Türkiye'yi ekonomik yaptırımlarla sıkıştırma yoluna gideceğini, istediği şeyi alana kadar bu yaptırımları sürdüreceğini eğer almazsa da bu uygulamalarını sertleştireceğini düşünüyorum" diye yorumladı.

Çavuşoğlu, Pompeo'ya 'Kimsenin tehdidine boyun eğmeyeceğiz' dedi
‘ABD, TÜRKİYE EKONOMİSİNİN KIRILGANLIĞINDAN FAYDALANARAK TÜRKİYE'YE ŞANTAJ YAPIYOR'

ABD'nin Türkiye ekonomisinin kırılganlığından faydalanarak Türkiye'ye istediğini yaptırmanın peşinde olduğunu söyleyen Özdemir "Türkiye'nin ekonomisi kırılgan ve dış unsurlar da Türkiye ekonomisinin kırılganlığından faydalanarak Türkiye'yi projelerini gerçekleştirme noktasında kolay bir hedef olarak görüyorlar. Bugün 500 milyar dolara yakın bir borç içerisindeyiz, ciddi anlamda sıcak paraya ihtiyacımız var, dolardaki yükseliş de ortada. Hazır böyle bir ortam varken Türkiye'yi, kendi açılarından, yola getirmeyi düşünüyorlar. Türkiye'nin durumu Rusya'daki duruma çok da benzetilmemeli. Çünkü Rusya'ya yönelik yaptırımlara bakacak olursak, bunların (Rusya üzerinde) çok da bir etkisi olmadı. Fakat olası bir yaptırım Türkiye üzerinden etkili olabilir çünkü Türkiye'nin ekonomisi Rusya'ya göre daha kırılgan" dedi.

‘TÜRKİYE EKONOMİK OLARAK SERT BİR BEDEL ÖDEYEBİLİR, ANCAK OLASI BİR KRİZ BİLE KIYAMET DEĞİL'

Türkiye'nin olası bir yaptırıma karşı ciddi tedbirler almasının gereğini savunan Özdemir "Ancak Türkiye, Amerikan şantajlarına karşı ciddi anlamda alternatif geliştirmek zorundadır ve geliştirecektir de… Özellikle Çin'le yapılan yeni kredi anlaşması bunun önemli bir göstergesi. Uluslararası piyasalarda her ne kadar likidite bolluğu söz konusu olmasa da; eskisinden farklı olarak alternatifler mevcut ve Çin de buna bir örnek. Türkiye bence, Batı'dan gelen askeri, politik ve ekonomik tehditleri bir bütün olarak değerlendirmeli ve bu tip şantajlara ve yaptırımlara karşı hazırlıklı olmalı. Zira ekonomik olarak ciddi bir bedel ödeme riskimiz var. Ancak bu olasılığa şimdiden çok sert tedbirlerle hazırlanmamız gerektiği düşüncesindeyim" ifadelerini kullandı.

Özdemir "Türkiye ekonomisini asıl kırılgan hale getiren, gayri safi milli hasılaya göre bizim borç yükümüzün Rusya'nınkiyle kıyaslanamayacak kadar fazla olması. Rusya'nın da yaklaşık 500 milyar dolarlık bir borcu var fakat Rusya'nın ekonomisi 1.5 trilyon dolarlık bir ekonomi iken, bizimkisi 800 milyar dolarlık bir ekonomi. İkincisi ve daha önemlisi, Rusya'nın 400 küsur milyar dolarlık bir rezervi olması, bizde bu da yok. Bizim toplam Merkez Bankası rezervleri 80 küsur milyar dolar. Kullanılabilir rezerv ise 20'li rakamlarla ölçülür seviyede. Bu yüzden bizim sert dış kaynaklı yaptırıma, şantaja karşı elimiz biraz daha zayıf. Ama bu, Türkiye'nin alternatifleri olmadığı anlamına gelmiyor. Türkiye, rotasını doğru çizerse, badirelerden daha az hasarla çıkar. Çünkü zaten kriz potansiyeli yüksek ama bunu fırsata çevirip yeni alternatifler değerlendirip ileride de finans ekonomisine değil üretim ekonomisine kayabiliriz. Kısacası olası bir kriz, kıyamet veya işin sonu değil" diye konuştu.

ABD'li papaz Brunson'un evinin önü boşaltıldı
‘ABD, TÜRKİYE'YE BEDEL ÖDETMEK VE ÜLKEYİ EKONOMİK KRİZE SÜRÜKLEMEK PEŞİNDE'

Peki, ABD ne kadar ileri gidebilir? Bir başka deyişle, ABD'nin Türkiye'ye yönelik olası yaptırımları neleri kapsar? Özdemir bu soruyu ise şöyle yanıtlıyor:

"Bu Amerikan yönetiminin alacağı kararlarla ilgili. Birincisi, sözleşmesi yapılan F-35 gibi uygulamaların Türkiye'ye verilmesi engellenebilir. Şahıslar hedef alınabilir. Veya varlıkların dondurulması hedeflenebilir. Ancak ben bu aşamada, sadece şantajların olacağını, daha ileriki aşamalarda bunların olabileceğini düşünüyorum. Neticede bu bir bahaneler süreci. Önce Rahip Brunson bahane edilerek yaptırım tehdidi geldi. Peki bu yaptırımların hedefi ne? Türkiye'nin Amerikan çizgisine geri dönmesi… Bunun somut yansıması da Türkiye'nin Suriye ve özellikle İran meselesinde Amerika'nın istediği noktaya gelmesi. Ben bunların olmasını zor görüyorum. Ancak bunun karşılığında Türkiye'ye bedel ödeteceklerdir. Bu bedel, varlıkların dondurulmasından Türkiye'ye yönelen finansal para akışlarının kesilmesine kadar uzanabilir. ABD, ekonomik kriz çıkarmaya yönelik olarak bu yaptırımları uygulamak isteyecektir."

Yorum yaz