Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın OHAL'in kaldırılabileceğine ilişkin mesajını da, "Sayın Erdoğan'ın en önemli özelliği habire ölçtürmesidir. Seçmenin davranışlarını ölçtürmesidir. Bu ölçümler esnasında OHAL işinden herkesin son derece rahatsız olduğu ortaya çıktı" diye değerlendirdi.
Akşener, son günlerde tartışılmaya başlanan seçim öncesi olası bir Kandil operasyonuyla ilgili olarak da "Yine davulla, zurnayla her şeyler söylenerek tumturaklı bir dille terör mücadelesi söz konusu. Bunun iç politikanın öznesi olduğu aşikâr. Fayda sağlamayacak. Onun için Sayın [İçişleri Bakanı] Soylu'nun konuşmalarının bir karşılığı yoktur" diye konuştu.
Akşener, AK Parti'nin kendisine Cumhurbaşkanı yardımcılığı önerisinde bulunması halinde tavrının ne olacağının sorulması üzerine de geçmişte AK Parti'den gelen bakanlık teklifini reddettiğini anımsatarak "Tutarlığa çok önem veren bir şahsım, onun için şahsi fikrim böyle bir şey olamayacağı şeklindedir" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Meral Akşener, Karadeniz turu sırasında Trabzon'da Sputnik'in de aralarında bulunduğu bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, AK Parti milletvekili adaylarına yönelik "Oyuna gelmeyin, fitneye düşmeyin, MHP'yi dışlamaya gücünüz yetmeyecektir" çıkışında bulunmuştu. Bahçeli'nin bu sözleri üzerine "Cumhur İttifakı'nda sorun var" yorumları yapmıştı. Gazetecilerin bu konudaki soruları üzerine İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Bahçeli'nin başkan yardımcılığı talep etmediğini, Bakanlar Kurulu'na üye vermeyi reddettiğini hatırlattı. Bu birlikteliği "Zoraki evlilik" olarak niteleyen Akşener, şöyle konuştu:
"Biraz daha zoraki bir evlilik gibi görünüyor. Sayın Bahçeli'nin odaklaştığı konu ile Sayın Erdoğan'ın odaklaştığı alan farklı. Sayın Erdoğan MHP'ye oy verecek olacak seçmenin Cumhurbaşkanlığında oyunu almaya çalışıyor. Sayın Bahçeli'de Meclis'te yer almayı hedefliyor. Anladığım kadarıyla bu tam gerçekleşmedi. Sahada AK Parti milletvekillerinin çalışmalarında biz de gözlemliyoruz, arkadaşlarımız söylüyor, MHP'ye oy vermeye lüzum yok Cumhurbaşkanlığı ve AK Parti'ye oy verin diye… Bundan bir şikayet olduğu anlaşılıyor. Diğer taraftan da şu var. Tayyip Bey hatırlarsanız münafık ilan etmişti bir kısım seçmeni. Cumhurbaşkanlığında Tayyip Beye oy verip diğer taraftan MHP'ye oy verecek olanları. Bunun Sayın Bahçeli tarafından su yüzüne çıkmış hali diye düşünüyorum. Kopar mı? 8 Temmuz'dan sonra herkes her şeyi o zaman gözden geçirir diye düşünüyorum."
Meral Akşener, birinci tur ile ikinci tur arasında MHP'nin tavrında bir değişiklik beklenip beklenemeyeceğine ilişkin soruya, "Çıkardıkları milletvekili sayısına bağlı olur" yanıtını verdi. Akşener, "İkinci tur öncesi tavırlarını değiştirebilirler mi o zaman?" sorusu üzerine de "Onu bilmiyorum ama o milletvekili sayısına bağlı olur" dedi. Bahçeli'nin AK Parti ile yola devam etmek isteyeceğini kaydeden Akşener, şöyle devam etti:
"Yani Sayın Bahçeli devam etmeyi ister. Dikkat ederseniz ilk defa Sayın Erdoğan Cumhur İttifakını fitneyle bozmayın vesaire diye cümle sarf etti. Bundan evvel bugüne kadar hiç Cumhur ittifakında bahsetmedi. En çok ‘vay Cumhur İttifakı vay Cumhur İttifakı' diyen Sayın Bahçeli. Karayoluyla gezdiğimiz için oradan görünüyor. MHP'ye ait seçim bürolarında ‘Cumhur İttifakı Millet Aklı' diye geçiyor. Yani MHP'den ziyade Cumhur İttifakı var. Yani orası değişik sistem içinde."
Cumhur İttifakı dışında kalan aday ve partiler, daha öce seçimi kazanmaları halinde OHAL'i kaldırmayı vaat ederken Cumhurbaşkanı Erdoğan da ilk kez geçtiğimiz günlerde OHAL'in gözden geçirilerek kaldırılabileceği mesajını vermişti. Akşener, Erdoğan'ın bu açıklamasının nedenini, yaptırdıkları araştırmalara bağladı ve şöyle konuştu:
"Sayın Erdoğan'ın en önemli özelliği habire ölçtürmesidir. Seçmenin davranışlarını ölçtürmesidir. Bu ölçümler esnasında OHAL işinden herkesin son derece rahatsız olduğu ortaya çıktı. OHAL'in bütün muhalefet partileri tarafından Millet İttifakı içinde yer alan almayan her türlü siyasi görüşteki partiler tarafından, kim seçilirse ertesi gün OHAL'i kaldıracağı söyleniyor. Bu karşılık buldu vatandaşta. Ben mitinglerde görüyorum. En çok alkışlanan konular, birincisi adalet, yani hukukun üstünlüğü dediğiniz zaman tam anlaşılmayabiliyor, adaletin sağlanacağı söz konusu olduğunda müthiş bir alkış kopuyor. OHAL müthiş alkış alıyor. Ve Kuleli, Işıklar Askeri Liseleri, GATA müthiş alkış alıyor. Yani seçmen burada çok hassas. Ölçtürmüştür. Oradan çıkan sonuç o."
Meral Akşener, Hükümetin bedelli askerlikle ilgili açıklamalarını da "Onu da askıda tutuyor" diye değerlendirdi. Kandil operasyonu ve Mahmur kampı ile ilgili "İzlemek lazım" diyen Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İktidar kanadı ne konuştuğunu bilmiyor bir noktada. İlk defa 16 yıldan sonra kaybedeceklerine dair bir endişeleri var. İlk defa oluyor bu. İlk defa Sayın Erdoğan'ın oyun planı yani Power Game dediklerinden bahsediyorum, komplo anlamında söylemiyorum. Her siyasinin bir oyun planı mevcuttur seçimlere giderken. O stratejisi ilk defa çöktü. Burada mütevazı olamayacağım, sayemde çöktü. Yani ikili bir sistemi kurardı, ondan sonra da yürür giderdi. Bu 16 Nisan'daydı insicamı bozulduğu tarih. Referandum sürecinde, çok daha güçlü oldukları bir yerdi o zaman. 15 Temmuz olmuş onun travması devam ediyor, ekonomi böyle değildi. Bütün olumlu şartlara rağmen soru işaretli olmasına rağmen neticede 51'e 49 sonucunu kabul ettik. Böyle bir pozisyonda bugüne geldiğimizde ekonomi çökmüş durumda, işsizlik yüzde 11. Dolar almış başını gitmiş, dışarıdan para bulunamıyor. Faiz lobisi diyorlardı, şimdi faiz lobisi dedikleri grupların karşısında herkes hazırlıda. Ekonomi kurmayları söylüyor. Böyle bir pozisyonda vaat ettiklerine bakarsanız hepsi çöp. Endişeli. Sistemden endişeli."
Türkiye'de terörle mücadelenin uzun yıllardır sürdüğünü kaydeden Akşener, "Allah şahit hiçbir iktidar terör mücadelesini siyasi iç politikanın, seçimin malzemesi yapmadı. İlk defa etinden, sütünden, yağından her konunun, her milli konunun etinden sütünden yağından tüyünden faydalanmak üzere ortaya konulduğu bir süreci bu iktidar döneminde gördük. Dış politikada da terörle mücadelede de aynı şey oldu. Afrin için de davulla zurnayla öyle oldu. Eski İçişleri Bakanı olarak uyardım, davulla zurnayla harekat yapılmaz, yapmayın etmeyin. Ama ölçüldü Afrin'den bir fayda yok. Duyuyor musunuz Afrin'i, duymuyorsunuz. Menbiç'i duyuyor musunuz, hayır. Fırat'ın doğusunu duyuyor musunuz, hayır. Böyle bir pozisyonda Kandil söz konusu. Ben Kandil'de ister terörist olsun ister olmasın Kandil harekatının bir moral durumu var. Orada kim vardı kim yoktuyu tartışmam mümkün değil. Hiç o teknik kısmını tartışmam ama yine davulla, zurnayla her şeyler söylenerek tumturaklı bir dille terör mücadelesi söz konusu. Bunun iç politikanın öznesi olduğu aşikâr. Fayda sağlamayacak. Onun için Sayın Soylu'nun (İçişleri Bakanı Süleyman Soylu) konuşmalarının bir karşılığı yoktur. "
Akşener, İçişleri Bakanı Soylu'nun ülke içinde tehdit oluşturabilecek FETÖ hücrelerinin bulunduğuna ilişkin açıklamalarını "Olabilir, onların görevi bunları bulmak" diye değerlendirdi. Akşener, "Mesela İsmail Kahraman'ın damadı kaçak, hücre başı. İşyerine kayyum atandı, kayyumu kim, diğer damat. Dolayısıyla İçişleri Bakanı'nın işi zor. Kendi konuşmaları geçiyor sosyal medyada. Böyle bir övgü ömrümde duymadım ben. Onun için, bir de bunları çok ciddiyetsiz buluyorum, Bu iktidarı. FETÖ bir terör örgütüdür ve onunla mücadele etmek ciddiyet ister. Şimdi bu şekilde konuyu yayan, sürekli ağlayan ses tonuyla bu mücadele yapılamaz. Senin FETÖ'cün, benim FETÖ'cüm diyerek yapılamaz. Önüne gelene, Başbakanlık makamında oturan şahısları FETÖ'cü isnadında bulunması skandaldır. Çünkü gereği ve görevini yapması gerekir. Şimdi benim gördüğüm iktidar kanadı darmadağın. İnsicamı bozuldu ve her şey Cumhurbaşkanlığı seçimi için. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de ikinci tura kalınacağını net şekilde gördüler. Onun getirdiği bir çare bulabilir miyiz cümleleri hepsi. Kandil de dahil. Her şeyin suyunu çıkardılar, asıl mevzu bu" diye konuştu.
Meral Akşener, hem kendisine hem de CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce'ye yönelik FETÖ ile mücadele planlarının olmadığına yönelik iktidardan gelen eleştirilere de yanıt verdi. Partilerini kurduktan hemen sonra güvenlik bürokrasisi, ilahiyatçı ve sosyologlardan bir grup toplayarak FETÖ ve IŞİD ile mücadele eylem planı yaptıklarını, bu çalışmayı da bir kitap haline getirdiklerini vurgulayan Akşener, iktidarın elinde bir şey olmadığını hatta bu planı alıp kullanabileceklerini de söylediklerini kaydetti. Akşener, "Tayyip Bey'in dediği bir şey yok FETÖ terör örgütüyle ilgili. Aşağısı ibadet, ortası ticaret, en tepesi ihanet. Şimdi en alttaki ibadet denilen grubun tutuklandığını cezalandırıldığını görüyoruz. Ama bu ibadet faslından gelen insanların çoluğunun çocuğunun yarın tutuklanmaması için bir mücadele bir orayla mücadele bir de bu tür örgütlerin devlete sızmaması için bir mücadele, sızmış olanların nasıl ortaya çıkarılacağıyla ilgili bir mücadele. Ciddi bir şeydi bu, konun çok iyi uzmanı olan arkadaşlarımız hazırladılar. Biz onu aynen uygulayacağız. Onların elinde yok. Bunun adı hesap saptırmaktır, onu yapmaya çalışıyorlar ama burada uymuyor" diye konuştu.
İYİ Parti Lideri Meral Akşener, Diyarbakır'da miting yapıp yapmayacağı ve bölgeye yönelik plan ve mesajlarına ilişkin bir soru üzerine de, Batı'da doğmuş büyümüş seçilmiş olarak Diyarbakır'a en çok giden politikacılardan biri olduğunu söyledi. "Diyarbakır'ı bu ülkenin sınırları içinde değilmiş gibi tanımlayan bir konuşma biçimini doğru bulmuyorum" diyen Akşener, Güneydoğu'da her şehrin seçmenini bir grup olarak tutup cepteymiş gibi görmenin çok ayıp olduğunu söyledi. Akşener, "Kürtler şuna oy verir, şuna oy vermez, mesele bu tür önermelerin son derece rencide edici, yani ilgilileri tarafından söylemiyorum, hedef alınan siyaseti açısından söylemiyorum ama o seçmen açısından müthiş ayıp ve rencide edici. Bir taraftan demokrasi diye bağıracaksınız diğer taraftan da paket olarak Kürtlerin oyu benim cebimde diyeceksiniz bu büyük bir çelişki" dedi.
"Güneydoğu'da Şırnak'ta, Bitlis'teki problemle Edirne'deki problem aynı olmuş" diyen Akşener, Türkiye'nin her bölgesinde öncelikli sorunlar arasında genç işsizliğin yer aldığını belirtti. Edirne'deki genç ile Diyarbakır'daki genç arasında bireyselleşme ve birey olarak kendini tanıtma konusunda çok büyük bir fark bulunmadığını ifade eden Akşener, Türkiye'de bazı şeyleri konuşmak için önce Türkiye'nin normalleşmesinin lazım olduğunu dile getirerek şöyle konuştu:
"Yani vatandaş nefes almalı. Ne Batı'da ne Doğu'da ne Güneydoğu'da ne de Karadeniz'de insanlar gerçek fikirlerini söyleyemiyor. Böyle bir korku var. Yani Güneydoğu ile diğer iller arasında da bir fark yok. Git bakalım şimdi Kütahya'da vatandaş konuşabiliyor mu? Bu baskının karşısında ne oluyor? Dolayısıyla önce normalleştirilecek. Sonra vatandaşın ne istediğini anlamaya çalışacağız. Hep önermeler var yani ne isteniyor? Federasyon mu isteniyor, ne isteniyor, bunun cevabı yok, ayrılmak mı isteniyor, ya da bir bütün olarak yaşanmak mı isteniyor, hiç bunun üzerinde bugüne kadar konuşanı duymadım ben siyasi cenahta. Onun için Edirne ile Şırnak'ı dinlemek zorundayız. Yani ne olup ne bittiğine bakmak zorundayız. Bizim önermelerimiz vatandaşın bir bütün olarak yaşamayı istediği şeklinde, böyle öngörüyoruz."
Akşener, Türkiye'nin devlet aklı ve ciddiyetinin kaybolduğunu dile getirirken "Bunu kurmamız lazım, doğru düzgün bir iletişim kurmamız lazım. Ben Sur'da gezdim referandumda, elimi havada bırakan olmadı" dedi. Seçim gezilerinin parti tarafından hazırlandığını belirten Akşener, Teşkilat Başkanı Koray Aydın'ın Mardin'e gidileceğini, Diyarbakır'ın ikinci tur öncesinde planlandığını söylemesi üzerine de, "Öyle mi bilmiyorum, ikinci turda gidecekmişiz" dedi.
Güneydoğu'dan İYİ Parti olarak milletvekili çıkaracaklarını vurgulayan Meral Akşener, "Diyarbakır'da bir milletvekili çıkar, bir buçukluk oy var, Salim Ensarioğlu'na (Diyarbakır birinci sıra adayı) bağlı ikinci için. Muş'tan çıkabilir, Bingöl'den çıkacak, Kars, Ardahan, Iğdır'ı koyuyorum bir tarafa. Buralardan birer tane çıkacak. Gördüğümü söylüyorum, elime gelen bilgileri söylüyorum. Bingöl, Muş, Diyarbakır, Urfa, bir şehir daha vardı yani yüzde yüz çıkabilir konumda" diye konuştu. Akşener, milletvekili adaylarını orada ikamet edenlerden oluşturduklarını, dışarıdan insan atamadıklarını da vurguladı."
Akşener, AK Parti'nin kendisine Cumhurbaşkanı yardımcılığı önerisinde bulunması halinde tavrının ne olacağının sorulması üzerine de "Tutarlığa çok önem veren bir şahsım, onun için şahsi fikrim böyle bir şey olamayacağı şeklindedir" dedi. Akşener, parlamenter demokrasinin 150-160 yıllık birikiminin kenara atılamayacağını, 16 Nisan referandumuyla kabul edilen sistemin Afrika ve Güney Amerika'daki yaşanmış olan diktatörlüklerden bile kötü olduğunu belirterek bununla Türkiye'nin yönetilemeyeceğini düşündüğünü kaydetti. Millet İttifakı çerçevesinde parlamenter sisteme geçişle ilgili kurdukları komisyonun çalıştığını hatırlatan Akşener, buradan bir tarih çıkacağını belirtti. Seçmenin çok rahatsız olduğunu ‘birinden biri yarın bir katakulliyeye sebep olur mu?' dediğini anlatan Akşener, Millet İttifakını oluşturan partilerin böyle bir komisyon kurmasının da bunun bir garantisi olduğunu belirtti. "Çünkü mesela inanamayacağım şeyler oluyor" diyen Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:
'BAŞBAKAN YARDIMCILIĞI TEKLİF EDİLDİ, REDDETTİM'
"Sırrı Süreyya Önder (HDP milletvekili) ikinci turda, bir kere artık ikinci tura kalıyor Tayyip Bey, şu soruyu sorun kendinize ya, biz partiyi kurmasaydık, partim benim cumhurbaşkanı adayı yapmasaydı, ikinci turu konuşuyor mu olacaktık, Tayyip Bey'in kaç puanla geçtiğini konuşuyor olacaktınız. Birincisi bu. Şimdi ikinci tura garanti kalınıyor, tartışma nerede kimin kalacağında. Ve ön alınarak ‘İkinci tura Meral Akşener kalırsa şayet Tayip Bey ile anlaşır.' İlk oradan çıktı bu. Sırrı Süreyya Önder bey bu konularda uzman olmuş durumda. Oradan başladı. Tezvirat olarak işleniyor. Şimdi iktidar partisi çok eğlenceli, 7 Haziran'dan sonra bana bakanlık ama kulağıma söylenen güçlü Başbakan Yardımcılığıydı, kağıdı duruyor, teklif ettiler ben o zaman harika bir insanmışım. Reddettim. Sonra Metin Külünk (AK Parti milletvekili) evime geldi. Kendisinin Tayyip Bey tarafından gönderildiğini söyledi, bilemem onun gönderip göndermediğini. Bu ne demektir teklif demektir. Her şeye hayır demiş yani şahsi olarak hayır demiş bir şahıs oturuyor karşınızda. Dolayısıyla benim açımdan tekraren söylüyorum mümkün değil. Ama partimin görüşünü almadan biz bunu böyle diyoruz diyemeyiz diyemem çünkü biz gerçekten iyi tartışıyoruz. Bugüne kadar Türkiye'de olmayan bir iş yapıyoruz biz, hiçbir kararı şahsi olarak böyle yapıyoruz demedim ben."
Milletvekili adaylarını belirlerken de gizli saklı bir şey yapmadıklarını bir sistem kurduklarını vurgulayan Akşener, "Tek tek şehirlerde iki ayrı firmaya önce anket yaptırdık, yani temayül yoklaması. Altı arkadaşımız üç üç bölündüler, onlar taslak çıkardılar. Koray Aydın teşkilatları çok yakından tanıyor, o döndü il başkanlarının il teşkilatlarının görüşlerini aldı, ondan sonra bunların bir ortalamasını bileşkesini aldık ve bir şey yaptık. Yani öyle gizli saklı yapmadan bir sistem ortaya koyduk. Kritik bir seçime gittiğimiz için, hedefimiz burada bir, daha çok oy alacak arkadaşlar, iki iradesi kırılmayacak insanlar yarın. Çünkü daha çirkinleşecek her şey. Çok iyi adaylar çıktı. Güneydoğu'da diğer siyasi partilerin adaylarıyla ilgili sorun var, bizimle ilgili yok. İç Anadolu'da sorun var bizimle ilgili yok. Mesela Selçuklu coğrafyasının her ilinde bunlar az milletvekili çıkartıyor her ilinde biz milletvekili çıkartıyoruz. Bu konuda her türlü iddiaya girerim. Yani geniş bir alanda milletvekili çıkartacağız biz" diye konuştu.