Ankara Barosu Başkanı Canduran: Cezaevleri ıslah etmiyor bu yüzden af gereksiz

Ankara Barosu Başkanı Avukat Hakan Canduran, Seyr-i Sabah programında af tartışmalarını değerlendirdi. Canduran, Türkiye’de cezaevlerinde suçluların ıslah edilmemesi yüzünden affın yanlış olacağını, çıkanların tekrar hapse gireceğini dile getirdi.
Sitede oku

'Kriminal suçluyum ama vatan haini değilim' diyen Alaattin Çakıcı'dan HDP'ye tehdit
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin hafta sonunda belli bir kesime af çıkarılması yönündeki isteği gündeme damgasını vurdu. Affın kapsamı tartışılırken düşünce suçlularının bundan faydalanması fikirleri dile getirildi. Ankara Barosu Başkanı Avukat Hakan Canduran, daha önce ‘Rahşan affı' olarak bilinen afların cezaevlerinde ıslah olmamış suçluların kısa sürede tekrar hapse girmesine neden olduğunu söyledi. Canduran, devletin kendine karşı işlenmiş suçların affedilmesini sağlamasını, kişilere karşı işlenmiş suçların devlet tarafından affedilmesinin yanlış olacağını dile getirdi:

‘AFFIN SEÇİMLERDEN ÖNCE KONUŞULMASI SAMİMİYETSİZLİK'

"Af konusunun seçimlerin öncesinde konuşulmaya başlanması samimiyetsizliği ortaya koyan bir durumdur. Neden genel zamanlarda düşünülmez de seçimlerden kısa bir süre önce düşünülüyor, buna bakmak lazım. Türkiye'de hiçbir seçim daha önce öngörüldüğü zamanında yapılamamaktadır. Türkiye'de üç yılda bir imar affı, prim affı ve genel af gündeme gelmektedir. Bunun tek açıklaması seçim rüşvetidir. Türkiye'de cezaevlerinde ıslah müessesesi yoktur. Özellikle adi suçlarda genel affa uğrayan kişilerin büyük kısmı tekrar cezaevine geri dönmektedir. Toplumsal açıdan affın bir faydası yoktur. Bunun hukuksal bir yanı da yoktur. Türkiye'de vergiler yüksektir. Ancak vatandaşın bir kısmı af çıkacağını bilip ona göre vergisini yatırmaz. Peki zamanında vergisini ödeyenin durumu ne olacak? Bu kabul edilemez.

'Bahçeli, sınırlarını kendisinin belirlediği bir genel af istiyor'
Eğer genel bir af çıkarılacaksa düşünce suçuna yönelik çıkarılmalıdır. Çünkü bugün suç olan bir düşünce, yarın suç olmayabilir. Devletin kendisine karşı işlenen suçu affetmeyip vatandaşına karşı işlenen suçu affetmeye çalışmasından kaynaklanıyor. Sen kendine işlenen suçu affet, diğerini vatandaşın affetmesi gerekiyor. Devletin temel görevi adalet dağıtmaktır. Siz bunu dağıtmayıp af getirmeye çalışırsanız devletin güvenilirliği ortadan kalkıyor. Adaletin tam sağlanması mümkün olsa ne af konuşuruz ne de seçim öncesi af. Ülkede hukuk yeterince varsa bu konuşulmaz. Siz Avrupa'da hiç vergi ve prim affı, genel af duydunuz mu?

Çağdaş ceza hukukunda sistem şöyle işler: Suç işleyen kişiyi toplumdan ayırıp cezaevinde psikolojik ve sosyal yönden ıslah eder, topluma kazandırıcı çalışmalar yaparsınız. Böylece suçlu ıslah olup topluma döndüğünde işlediği fiilin yanlışlığını öğrenip topluma katılır. Ama ülkemizde ceza infaz sistemi, cezaevi şartları, eğitim sistemi ve psikologlar suçlunun ıslah olmasını değil, içeride daha çok suçluyla bir arada olarak suçu geliştirmesine neden oluyor. Tabii bunu genellememek lazım. Daha önce Rahşan affında gördük ki çıkarılan kişiler aynı suçtan cezaevine geri döndü.

Adil vergi sistemi getirmemiz gerekiyor. Yüksek vergiyle halkın boğazına yapışır dolaylı vergileri artırırsanız vatandaşın bunu ödeme gücü azalır. Ama bu ödememek için bir sebep değildir. Ödeyen vatandaş ‘Ben az yiyip ödüyorum', ödemeyen ‘Nasıl olsa af çıkacak' diyor. Vergi barışını sağlamanın yolu doğru kanunları çıkarmaktır. Bazı ülkelerde vergiler düşürülünce devletin daha çok para kazandığı görüldü çünkü herkes vergi vermeye başladı.

İsimsiz ittifaka numara formülü
Ankara Barosu olarak ‘Sensiz olmaz' hareketi yaparak her okula br avukat göndereceğiz. 50 bin okulda sandık olacak. Her okula birer seçimle ilgili avukat göndererek seçim hilelerinin önüne geçeceğiz. Devlete karşı bu alanda güven kalmadı. Biz bunu geçmiş dönemde mühürsüz oylarla yaşadık, seçmen sayısının 10 katı oylarıyla yaşadık. 57 milyon seçmenin olduğu yerde 300-500 milyon kağıt basılmasını anlamak mümkün değil. Mühürsüz oyların kabul edilmesi gündeme geldi, oyların değiştirilmesi mümkün hale gelebilir. Eksik çıkar yolda kaybolur, yerine yenisini koymak için tutarsınız ama birkaç katı tutarsanız bunun bir anlamı yok. Biz sandığa giren iradenin olduğu gibi çıkmasından yanayız. Bizim buna itirazımız olamaz, hangi parti olursa olsun."

Yorum yaz