Arzu Çerkezoğlu: Cumhurbaşkanı grev hakkını yasakladığını söyledi

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Seyr-i Sabah programında OHAL (olağanüstü hal) atmosferinde işçilerin grev haklarının görmezden gelinmesini eleştirdi. Çerkezoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın grev hakkını nasıl yasakladığını açık bir dille ifade ettiğini söyledi.
Sitede oku

Erdoğan: Çok garip bir senaryo var ortada, bakalım neler yaşanacak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iş dünyasına yaptığı açıklamalarda işçilerin grev hakkının nasıl ortadan kaldırıldığını dile getirdi. Seyr-i Sabah programına konuşan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Erdoğan'ın bunu daha önce de defalarca dile getirmesini eleştirirken geçmişten bugüne 14 grevin engellendiğini, bunun da 200 bin işçinin hak arayışını engellediğini dile getirdi:

"Dün Cumhurbaşkanı daha önce birçok kez yaptığı gibi işçilerin en temel grev hakkını OHAL koşullarında nasıl yasakladıklarını açık bir biçimde ifade etti. Önceki gün de ‘Biz OHAL'i terör dışında bir yerde kullandık mı?' diye sormuştu. Buna kendi kendine cevap verdi. Bunu ilk kez söylemiyor. Geçtiğimiz yıl da bunu defalarca ifade ettiler.

Grevi hep bir tehdit olarak algılıyor. Geçen sene ‘Grev tehdidi olan bir yere anında müdahale ediyoruz' demişti. Grev gibi işçilerin kazanılmış tarihsel hakkını bir tehdit olarak gören bir Cumhurbaşkanı var. İkincisi de OHAL'in kapsamı dışında bir şekilde grev hakkını ortadan kaldırmak için kullanması.

'ÇAY BARDAĞININ MİLLİ GÜVENLİKLE ALAKASI YOK'

DİSK: 1 Mayıs'ı Maltepe'de kutlayacağız
İşçiler halk değil midir? Ülkenin dörtte üçü ücretlilerden oluşmaktadır. Grev sadece işçi için değil emeğiyle geçinen herkes için bir haktır. OHAL döneminde 30 bin işçi için 6 grev hakkı yasaklandı. Kapsam OHAL ile birlikte grev erteleme adı altında yasaklamanın kapsamı genişletildi. Milli güvenliğe tehdit olduğu düşünülen zamanlarda grev ertelenebilir. AKP döneminde 14 grev ertelendi ve bundan 200 bin işçi etkilendi. OHAL sonrasında şehir içi ulaşım ve banka hizmetleri eklenmiş oldu. Şişecam grevinin, çay bardağı yapımının milli güvenlikle hiçbir alakası yok. OHAL ile birlikte ortaya çıkan iklimin kendisi her tür hak arama, sesini çıkarmanın önünü kapattı.

Hukuksal olarak grev ertelemenin hele ki OHAL döneminde atılacak adımların önü kapalı. Anayasayı askıya alan bir baskı rejimi var. Gece yarısı KHK'larıyla (Kanun Hükmünde Kararname) terörle alakası olmayan birçok konu örneğin taşeronlarla ilgili konular getirildi. Türkiye'de demokrasi mücadelesinin ne kadar önemli olduğunu, bunun grev yasaklarıyla alakası olmayan bir perspektifte tartışılması gerektiğini görüyoruz.

1 Mayıs işçi sınıfının dayanışma günü ve çok önemli. Aslında demokrasi mücadelesidir aynı zamanda. Bu sene baskın seçimden çok kısa bir süre önce gerçekleşecek. Tüm demokrasi geleceğinin oylanacağı bir dönem olacak. Temel taleplerimizi ifade edeceğiz.

Türk-İş, 1 Mayıs'ı Hatay'da kutlayacak
Gelecek dünya düşlerimizi ifade edeceğimiz bir süreçteyiz. AKP ile yaşadığımız süreçte işçiler açısından yaşam koşullarının ağırlaştığı bir dönem yaşıyoruz. Her gün birkaç işçi arkadaşımız hayatını kaybediyor. Emeğin milli gelirden aldığı pay yüzde 30'a düştü. Çalışma saatleri son derece uzun, koşullar kötüye gidiyor ve kriz derinleşirken biz 1 Mayıs'a gidiyoruz. Demokrasinin oylanacağı bir seçime gidiyoruz. Tüm mitinglerde işçilere şunu söyledik: ‘Kimi severseniz sevin bu referandumda hayır deyin' demiştik daha önce. Bu 1 Mayıs'ta da tüm işçilere kendi hayatına sahip çıkma çağrısı yapacağız. İşçilere demokrasiden yana olmak, bizleri ölümüne çalışmaya mahkum eden yaklaşımlara karşı olma çağrısı yapacağız."

Yorum yaz