TÜRKİYE

Rus uzman: ‘Üçlü otorite’ çalışıyor, fakat Ankara Washington’la diyalogdan vazgeçmez

Türkiye’nin dış politikalarını değerlendiren Rus uzman Dmitriy Yegorçenkov, Ankara’nın bölgedeki dış siyaset çizgisini korumaya devam edeceğini, fakat ABD ile çıkar çatışmasını kritik noktaya getirmeyeceğini belirtti.
Sitede oku

Sputnik'e konuşan Rusya Halkların Dostluğu Üniversitesi Stratejik Araştırmalar ve Tahminler Enstitüsü Koordinatörü Dmitriy Yegorçenkov, Türkiye'nin Suriye'deki eylemlerinin ve Rusya ve İran'la yakınlaşmasının son zamanlarda Batı ile Ankara arasındaki gerilimin tırmanmasına neden olduğunu söyledi ve şöyle konuştu:

'ANKARA'NIN BÖLGEDEKİ ÇIKARLARI, ABD İLE KARŞI KARŞIYA GELİYOR'

Rus uzman: Türkiye giderek güçlenen bir ülke
"Türkiye ile Batı arasındaki ilişkilerde belirsizlik havası hâkim, bir taraftan Türkiye-AB ilişkilerinde Ankara'nın bir türlü gerçekleşmeyen Avrupa Birliği (AB) üyeliği konusundan kaynaklanan belli bir gerilim söz konusu. Öte yandan ise Ankara hala NATO'nun bir üyesi. Ancak bu durum, özellikle Rus yapımı S-400 füze savunma sistemlerinin tedariki ile ilgili son anlaşmazlıklar göz önüne alındığında, Türkiye'nin NATO'ya üyelik şartlarının gözden geçirilmesi konusunu gündemden düşürmüyor.

Bunun yanında, Ankara'nın bölgede kendi jeopolitik çıkarları olduğunu görüyoruz ve bu çıkarlar sıklıkla ABD'nin ve Washington'un desteklediği aktörlerin, özellikle de Kürtlerin çıkarlarıyla karşı karşıya geliyor."

'TÜRKİYE, RUSYA VE İRANLA DAHA SIKI İŞBİRLİĞİNE GİDİYOR'

Yegorçenkov, ‘Türkiye Rusya ve İran'ın yanındaki pozisyonlarını koruyabilecek mi, yoksa er geç Batı'nın tarafına mı geçecek mi' sorusuna şu yanıtı verdi:

"Ortadoğu'daki olayların hızla geliştiği ve Rusya ile Batı arasındaki çelişkilerin arttığı ortamda Türkiye, en iyi seçeneği bulmayı başardı, bu hem diğer 2 ülkeyle ilişkilerin doğru düzeyde sürdürülmesini sağlayacak, hem de Türkiye'nin dış politikasının ana görevlerinin yerine getirilmesine katkıda bulunacak bir çeşit denge. Ancak Türkiye'nin diplomasisindeki Batı vektörü, bölgesel konjonktürün etkisiyle zayıflayarak, yerini Rusya ve İran'la daha sıkı işbirliğine bırakıyor.

'HEM TİCARİ HEM SİYASİ İLİŞKİLER GELİŞTİ'

Rus uzman: ABD, Kürtlerden Afrin’in merkezini TSK’ya vermelerini istemiş olabilir
Son zamanlarda Ankara ile Moskova arasındaki ilişkilerin en üst düzeyde yoğunlaştığına, hem karşılıklı faydaya dayalı ticari projelerin, hem de insani (turizm) projelerinin ve özellikle Suriye'deki askeri-siyasi işbirliğinin geliştiğine tanık olduk.

Ortadoğu'da 2 ülkenin, ayrıca İran'ın katıldığı bir çeşit jeopolitik üçgen oluştu ve bu üçlünün aktif faaliyetleri durumun istikrara kavuşmasına katkı sağlıyor. Bu ‘üçlü otoritenin', Rusya, Türkiye ve İran'ın katılımıyla varılan diplomatik anlaşmaları etkisiz hale getirmek ve kendi bölgesel gündemlerini dikte etmek isteyen Batı ve ABD'nin tutumunu dikkate almadan devletlerarası diyaloğa devam etmesi ve ilişkileri yeni bir seviyeye taşıması için tüm ön koşullar mevcut."

'ANKARA, AMERİKA İLE DİYALOGDAN VAZGEÇMEZ'

Eski Almanya Dışişleri Bakanı Gabriel: Afrin, Türkiye'nin ABD'ye mesajıdır
‘Türkiye'nin tutumunun ABD'nin vizyonundan farklı olduğuna göre bu ülke Suriye'deki çizgisini sürdürmeye devam edebilecek mi?' sorusu karşısında Rus uzman, şöyle konuştu:

"Türk-Amerikan ilişkilerinin en iyi döneminde olmadığını söylemek mümkün. Bölgesel rekabet, Türk yönetiminin Washington'a Kürt oluşumları desteklemesi nedeniyle yönelttiği suçlamalar, ayrıca Türkiye'nin 15 Temmuz'da meydana gelen başarısız darbe girişiminin sorumlusu olarak gördüğü Fethullah Gülen'in iade sürecindeki sorunlar, ilişkilerin gerilmesine neden olan faktörler.

ABD'nin olumsuz tepkisine neden olan bir stratejik konuysa Türkiye'nin Rusya ve İran'la birlikte Suriye'deki çözüm sürecinde yer alması. Washington'un Suriye ve Kürtlere destek konusunda ciddi imtiyazlara gitmesi çok zor ve bu, ikili ilişkilerin normalleşmesini engelleyen bir durum. Bu bağlamda Türkiye, bölgedeki dış politika çizgisini uygulamaya devam eder, ancak bu çıkar çatışmasını kritik noktaya getirmemek için Amerika ile diyalogdan vazgeçmez."

Yorum yaz