Halit Yukay’ın ölümünde bilirkişi raporu ortaya çıktı: Denizcilik literatüründe rastlanmadı

Abone ol
Marmara Denizi’nde hayatını kaybeden iş insanı Halit Yukay ile ilgili hazırlanan bilirkişi raporu, kazada asli kusurlunun Yukay olabileceğini ortaya koydu. Açık denizde böyle bir kazaya denizcilik literatüründe rastlanılmadığına dikkat çekildi.
İş insanı Halit Yukay’ın Marmara Denizi’nde yaşamını yitirdiği kazaya ilişkin hazırlanan bilirkişi raporu dava dosyasına girdi. Raporda, olayın Yukay’ın yüksek hızda seyretmesi ve ticari gemi rotasında gerekli gözcülük görevini yerine getirmemesi nedeniyle meydana gelmiş olabileceği tespit edildi.
Yalova’dan 4 Ağustos’ta “Graywolf” adlı teknesiyle Bozcaada’ya gitmek üzere denize açılan Halit Yukay’dan bir süre haber alınamadı. Erdek açıklarında parçalanmış halde bulunan teknenin enkazı, 19 gün süren arama çalışmalarının ardından 68 metre derinlikte tespit edildi.
Özel eğitimli dalgıçların yaptığı çalışmada, Yukay’ın cansız bedeni kazadan 30 gün sonra çıkarıldı.
Gemiye ait radar kayıtları incelendi
Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, tekneye çarptığı iddia edilen Arel-7 isimli yük gemisinin radar hareketleri incelendi.
Soruşturma dosyasına giren görüntülerde:
Soruşturma dosyasına giren görüntülerde:
Geminin baş kısmındaki belirgin darbe izleri,
Kazadan bir gün önce çekilen fotoğraflarda böyle bir izin bulunmadığı,
tespit edildi.
Bu bulgular, iki araç arasında “fiziksel temas gerçekleştiğini” ortaya koyan bilirkişi değerlendirmeleriyle uyumlu bulundu.
Kaptan önce tutuklandı, sonra tahliye edildi
Kazanın ardından gemi kaptanı Cemal Tokatlıoğlu önce gözaltına alınıp serbest bırakılmış, ardından yeniden gözaltına alınarak tutuklanmıştı.
Kaptan, 23 Ekim’de tahliye edildi.
Kaptan, 23 Ekim’de tahliye edildi.
İddianamede kaptan hakkında 9 yıla kadar hapis cezası istenirken, şirket yetkilisi Arda G. ve 8 mürettebat hakkında ise yardım ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme sonucu ölüme neden olma suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis talep edildi.
'Açık denizde böyle bir çarpışmaya literatürde rastlanmıyor'
14 sayfalık raporda, kaza anıyla ilgili şu önemli bulgulara yer verildi:
“Sürat teknesinin ticari gemiye tam seyir hızıyla baş tarafından çarpması, denizcilik literatüründe neredeyse hiç rastlanılmayan bir olaydır.”
Manevra kısıtı bulunmayan, görüşün açık olduğu bir bölgede bu tür bir çarpışmanın gerçekleşmesi “olağandışı” olarak kaydedildi.
Kazanın, Yukay’ın yüksek hızda seyir halindeyken gözcülük görevini yerine getirmemesi nedeniyle meydana geldiği değerlendirildi.
Telefon görüşmesi detayı: Alt kamarada konuşuyordu
Raporda, kazanın meydana geldiği anda Yukay’ın alt kamara bölümünde telefon görüşmesi yaptığı belirtildi. Bu bilginin, oyuncu Kıvanç Tatlıtuğ’un soruşturmada verdiği ifadeyle doğrulandığı aktarıldı.
Tekneyle ilgili ek tespitler:
Radar reflektörü yoktu,
Gri renkli borda nedeniyle görünürlüğü düşüktü,
Yüksek hız kaza riskini artırdı.
Kurtulma ihtimali çok düşüktü
Tüm teknik bulgular birlikte değerlendirildiğinde, bilirkişi raporunda şu sonuçlara varıldı:
“Kazanın oluşumunda iş insanı Halit Yukay asli kusurludur.”
Gemi kaptanı Cemal Tokatlıoğlu ise tali kusurlu bulundu.
Çarpışmanın şiddeti nedeniyle, Yukay’ın bilincini kaybedip kamara içinde boğulma riskinin çok yüksek olduğu ifade edildi.
Rapor, kaza sonrası bile hızlı müdahale edilse dahi hayatta kalma ihtimalinin düşük olduğuna dikkat çekti.

