- Sputnik Türkiye, 1920, 19.10.2024
SAĞLIK
Sağlık haberleri, sağlıklı beslenme, sağlıklı yaşam üzerine her şey

Kaygının nereden geldiği belli oldu ve artık geri çevrilebilir

© Fotoğraf : Bu fotoğraf yapay zeka ile oluşturulmuşturİnsan Vücudu Sinir Sistemi (Temsili)
İnsan Vücudu Sinir Sistemi (Temsili) - Sputnik Türkiye, 1920, 12.11.2025
Abone ol
Bilim insanları, beyinde kaygıyı tetikleyen belirli bir geni tespit etti. Fareler üzerinde yapılan deneylerde bu genin dengelenmesiyle anında iyileşme görüldü.
İspanya’daki San Juan de Alicante Nörobilim Enstitüsü’nden Juan Lerma ve ekibi, amigdalanın ‘bazolateral çekirdeğinde’ bir genin kaygıya neden olabileceğini ortaya koydu.
Araştırmaya göre, Grik4 adlı gen sinir sisteminde bir nörotransmitter (sinir iletici) görevi gören proteini kodluyor.
Ancak bu genin aşırı çalışması, nöronlarda aşırı uyarılmaya yol açarak kaygı, depresyon ve sosyal davranış bozuklukları gibi sorunlara neden oluyor.
Lerma, Grik4 geninin fazla üretildiği farelerin amigdalalarına dengeleyici enjeksiyonlar uyguladı. Tedavi, nöronlar arası iletişimi normale döndürdü ve farelerin kaygı belirtileri hızla azaldı.

‘Amigdalada bozulmuş elektriksel dengeler’

Çalışma, iScience dergisinde yayımlandı. Lerma, “Amigdalanın özellikle aşırı etkinliği kaygıyla güçlü biçimde ilişkilendiriliyor. Grik4 genini fazla üreten fareler kaygı, depresyon, sosyal geri çekilme ve amigdalada bozulmuş elektriksel dengeler sergiliyor” dedi.
Bazolateral çekirdeğin, stres sonrası öğrenme ve stresle başa çıkmada kilit rol oynadığı biliniyor. Araştırmacılar, bu bölgedeki ‘piramidal nöronların’ aşırı uyarılmasının kaygı düzeyini artırdığını belirledi.
Grik4 seviyeleri düşürüldüğünde, bazolateral ve merkezi amigdala arasındaki iletişim normale döndü.

Fareler sosyal ortama tekrar ilgi gösterdi

Davranış testleri sonucunda tedavi edilen farelerin, önceden kaçındıkları sosyal ortamlara yeniden ilgi gösterdikleri gözlemlendi. Ayrıca doğal olarak kaygıya yatkın olan yabani farelerde de benzer şekilde olumlu etkiler elde edildi.
Lerma, “Amigdala devresindeki küçük bir nöron grubunun bu kadar belirleyici bir rol oynaması, kaygı ve duygudurum bozukluklarının tedavisi için yeni bir hedef sunuyor” dedi.
Bilim insanları şimdi, kaygıya katkıda bulunan beyin bölgelerinden biri olan ‘hipokampusun’ bu süreçteki rolünü araştırmayı planlıyor. İnsanlar üzerinde uygulanabilecek olası tedavilerin geliştirilmesi ise ilerleyen yıllarda mümkün olabilir.
Uzmanlar, kronik kaygının dünya genelinde yüz milyonlarca kişiyi etkilediğini, yalnızca ABD’de 40 milyondan fazla yetişkin ve 4 milyon çocuğun bu sorunla yaşadığını hatırlatıyor.
Anksiyete - koronavirüs - Sputnik Türkiye, 1920, 03.12.2021
YAŞAM
Rusya'da, Kovid sonrası anksiyete bozukluğunun tedavisi için ilaç
Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала