https://anlatilaninotesi.com.tr/20251010/filistin-halkinin-mucadelesi-acisindan-en-az-35-yil-geriye-gidildi-1100081809.html
'Filistin halkının mücadelesi açısından en az 35 yıl geriye gidildi'
'Filistin halkının mücadelesi açısından en az 35 yıl geriye gidildi'
Sputnik Türkiye
Araştırmacı yazar Emir Aşnas'a göre Trump'ın Gazze planına verilen destek, başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırlarındaki Filistin devleti davasından taviz... 10.10.2025, Sputnik Türkiye
2025-10-10T11:43+0300
2025-10-10T11:43+0300
2025-10-10T11:43+0300
eksen
radyo
radyo sputnik
ahmed eş-şara
emir aşnas
barack obama
filistin
gazze
hamas
hizbullah
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e6/0b/12/1063605477_0:0:3640:2048_1920x0_80_0_0_08823ba80482581cd95af3d89dfacfeb.jpg
İsrail Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının görüşüldüğü İsrail kabine toplantısı yapıldı. Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki hükümet, "Gazze’deki savaşı sona erdirme ve tüm İsrailli esirleri geri getirme anlaşmasını" onayladı. ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve damadı Jared Kushner'in de katıldığı toplantıda 5 aşırı sağcı bakan anlaşmaya "hayır" oyu verdi. Aşırı sağcı bakanların "hayır" oyuna rağmen Hamas ile varılan Gazze'deki ateşkes anlaşmasının ilk aşaması Güvenlik Kabinesi'nde kabul edildiİsrail resmi yayın kurumu KAN’ın haberine göre, hükümetteki bakanların çoğunluğu anlaşmayı onaylarken, Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich dahil 5 bakan karşı oy kullandı. Karşı oy kullanan tüm bakanların Ben-Gvir ve Smotrich’in liderliğindeki partilere mensup olduğu aktarıldı.İsrail devlet televizyonu KAN'da yer alan haberlere göre, anlaşmanın kabul edilmesi sonrası İsrail askerleri Gazze'de işgal edilen bazı bölgelerden "ayarlanmış konuşlanma hatlarına" çekilmeye başladı. İsrail Ordu Radyosu ise anlaşmanın yürürlüğe girmesinin ardından bazı tugayların Gazze'den çekildiğini yazdı. Öte yandan bölgeden gelen görüntülerde, kısmi çekilmenin ardından Gazze sınırında yaşanan askeri hareketlilik dikkati çekiyor. İsrail ordusuna ait çok sayıda tank ve zırhlı aracın Gazze'den ayrıldığı görülüyor. İsrail ordusunun basın ofisi, AA muhabirinin ateşkese rağmen Gazze'deki patlamaların sürmesinin nedenine ilişkin yazılı sorusunu ise yanıtsız bıraktı. Öte yandan Times Of Israel gazetesinde çıkan haberde, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki bazı bölgelerde kısmi çekilmeyi topçu ateşi ve hava saldırısı eşliğinde yaptığı belirtildi. Haberde ayrıca, İsrail ordusunun Gazze'deki kısmi çekilmesinin saat 12'de tamamlanmasının beklendiği ifade edildi.Gazze’de ateşkesi, Trump planını, Türkiye’nin rolünü, Suriye’deki seçimleri ve son gelişmeleri Araştırmacı Yazar Emir Aşnas ile konuştuk.‘Türkiye’nin Mısır ve Katar ile birlikte Gazze’deki görev gücüne katılacağı açıklandı’Gazze’de ateşkes planının aşamalarını değerlendiren Emir Aşnas, Türkiye’nin arabuluculuk haricinde Gazze imarında da rol oynayabileceğini belirtti:‘Trump-Netanyahu planı net bir şekilde Filistin devleti öngörmüyor’Emir Aşnas’a göre Trump planının desteklenmesiyle birlikte, başkenti Doğu Kudüs olan ve 1967 sınırlarına dayanan Filistin davasından taviz verilmiş oldu:‘Şara, neredeyse tüm adayları kendisi belirledi’Suriye’de yapılan parlamento seçimlerinin Ahmed eş-Şara’ya meşruiyet kazandırmayı amaçladığını ifade eden Emir Aşnas, diğer yandan seçimlerde adayların çoğunun Şara tarafından belirlendiğini kaydetti:
filistin
gazze
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2025
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e6/0b/12/1063605477_909:0:3640:2048_1920x0_80_0_0_aa1ef2ed718cfec417e3582a1e9020b6.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
radyo, radyo sputnik, ahmed eş-şara, emir aşnas, barack obama, filistin, gazze, hamas, hizbullah
radyo, radyo sputnik, ahmed eş-şara, emir aşnas, barack obama, filistin, gazze, hamas, hizbullah
'Filistin halkının mücadelesi açısından en az 35 yıl geriye gidildi'
Araştırmacı yazar Emir Aşnas'a göre Trump'ın Gazze planına verilen destek, başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırlarındaki Filistin devleti davasından taviz vermek anlamına geliyor. Suriye'deki seçimlerin de demokratik olmaktan uzak olduğunu ifade eden Aşnas, Ahmed eş-Şara'nın neredeyse tüm parlamentoyu belirlediğini aktardı.
İsrail Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının görüşüldüğü İsrail kabine toplantısı yapıldı. Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki hükümet, "Gazze’deki savaşı sona erdirme ve tüm İsrailli esirleri geri getirme anlaşmasını" onayladı. ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve damadı Jared Kushner'in de katıldığı toplantıda 5 aşırı sağcı bakan anlaşmaya "hayır" oyu verdi. Aşırı sağcı bakanların "hayır" oyuna rağmen Hamas ile varılan Gazze'deki ateşkes anlaşmasının ilk aşaması Güvenlik Kabinesi'nde kabul edildi
İsrail resmi yayın kurumu KAN’ın haberine göre, hükümetteki bakanların çoğunluğu anlaşmayı onaylarken, Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich dahil 5 bakan karşı oy kullandı. Karşı oy kullanan tüm bakanların Ben-Gvir ve Smotrich’in liderliğindeki partilere mensup olduğu aktarıldı.
İsrail devlet televizyonu KAN'da yer alan haberlere göre, anlaşmanın kabul edilmesi sonrası İsrail askerleri Gazze'de işgal edilen bazı bölgelerden "ayarlanmış konuşlanma hatlarına" çekilmeye başladı. İsrail Ordu Radyosu ise anlaşmanın yürürlüğe girmesinin ardından bazı tugayların Gazze'den çekildiğini yazdı. Öte yandan bölgeden gelen görüntülerde, kısmi çekilmenin ardından Gazze sınırında yaşanan askeri hareketlilik dikkati çekiyor. İsrail ordusuna ait çok sayıda tank ve zırhlı aracın Gazze'den ayrıldığı görülüyor. İsrail ordusunun basın ofisi, AA muhabirinin ateşkese rağmen Gazze'deki patlamaların sürmesinin nedenine ilişkin yazılı sorusunu ise yanıtsız bıraktı. Öte yandan Times Of Israel gazetesinde çıkan haberde, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki bazı bölgelerde kısmi çekilmeyi topçu ateşi ve hava saldırısı eşliğinde yaptığı belirtildi. Haberde ayrıca, İsrail ordusunun Gazze'deki kısmi çekilmesinin saat 12'de tamamlanmasının beklendiği ifade edildi.
Gazze’de ateşkesi, Trump planını, Türkiye’nin rolünü, Suriye’deki seçimleri ve son gelişmeleri Araştırmacı Yazar Emir Aşnas ile konuştuk.
‘Türkiye’nin Mısır ve Katar ile birlikte Gazze’deki görev gücüne katılacağı açıklandı’
Gazze’de ateşkes planının aşamalarını değerlendiren Emir Aşnas, Türkiye’nin arabuluculuk haricinde Gazze imarında da rol oynayabileceğini belirtti:
“Bugün ilan edilen Gazze ateşkesi, kısa süre önce açıklanan Trump-Netanyahu planından ayrı düşünülmemeli. Trump’ın Nobel Barış Ödülü alma isteği var. Komik ve saçma gelebilir fakat Nobel’in siyasi ve sosyal bilimler ödülleri, edebiyat dahil, hep tartışmalı olmuştur. Barack Obama’ya daha seçildiği gün Nobel Barış Ödülü vermişlerdi o da Ortadoğu’yu karıştırarak bu ödülü hak ettiğini göstermişti. Trump hak etmiyor mu peki? O da en az Obama kadar hak ediyor. Tabii Trump başlatmadı Gazze saldırılarını. Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki saldırısından sonraki soykırım savaşını Joe Biden başlattı. Fakat Trump da şüphesiz onlardan çok farklı değil. Sadece yöntemleri ve söylemleri farklı. Bu konuda Amerikan yönetiminde değişiklik öngörmüyorum. Çoğu kişinin düşündüğünün aksine Cumhuriyetçi Parti’den seçilen başkanlar, İsrail hükümetlerine karşı sözünü daha çok geçirebilen başkanlar olmuştur. Trump da dolayısıyla bu açıdan istisna değil. Kendine has nitelikleri var. Nevi şahsına münhasır bir kişilik. Ateşkese dönersek, bu anlaşma hala pişmekte. Birçok şeyi öğrendik ama tartışmalı konular hala var. Şunu anlıyoruz ki, 72 saat içinde esir değişimi olacak. Tahminen bu haftasonu esir veya rehineler, canlı veya ölü olarak takas edilecek. Ölülerle ilgili de ayrı bir tartışma var. Eğer yanlış hatırlamıyorsam 20 civarı sağ İsrailli rehine serbest bırakılacak. Bunun karşılığında da 250 kadar İsrail yargısı tarafından müebbet hapisle cezalandırılmış Filistinli serbest bırakılacak. Diğer yandan 7 Ekim 2023 harekatına katılmadığı halde İsrail tarafından tutuklanan bin 700 kadar Gazze sakini serbest bırakılacak. Yine 22 civarında 18 yaşının altında Filistinli var, onlar da serbest bırakılacak. Filistin tarafından 360 cenaze, İsrail tarafından da 28 civarında cenaze teslim edilecek.
Bu, Trump-Netanyahu planının birinci aşaması olacak. Peki bundan sonra ne olacak? Öncelikle bu birinci aşamayı küçümsemiyorum. Gazze halkının bu kadar büyük bir soykırıma uğrayıp insanlık dışı şartlarda yaşamaktan kurtulması çok önemli bir gelişme. Peki ondan sonra ne olacak? Orada tartışma daha da büyüyecek. Çünkü burada Trump-Netanyahu tarafından açıklanan ve Türkiye dahil sekiz Sünni ülkenin destek açıkladığı plana bakmamız gerekiyor. O plana göre ne olacağı anlaşılıyor. Tüm bunlarla oynanacak, onu anlıyorum. Netanyahu da dünkü açıklamasında bunun kendisi için bir zafer olduğunu söyledi. Hamas aynı vurguyla olmasa da benzer bir iddiada bulunuyor. İsrail’in bugüne kadar olduğu gibi sürekli olarak anlaşmaları ihlal etmesi sebebiyle Hamas bu ihtimalden endişe ediyor. Hatta Hamas’ı, İsrail’in anlaşmaya uyacağı konusunda Türkiye’nin ikna ettiği iddia ediliyor. Türkiye’nin Mısır ve Katar ile birlikte Gazze’deki görev gücüne katılacağı açıklandı. Hatta Türkiye’nin Ortadoğu’daki geleneksel rolü olarak Türkiye sermayesinin temennisi belirtildi: Gazze’nin imarında yer almak. Türk müteahhitlerine yeni bir iş kapısı açıldığını söyleyebiliriz.”
‘Trump-Netanyahu planı net bir şekilde Filistin devleti öngörmüyor’
Emir Aşnas’a göre Trump planının desteklenmesiyle birlikte, başkenti Doğu Kudüs olan ve 1967 sınırlarına dayanan Filistin davasından taviz verilmiş oldu:
“Bana sorarsanız işin en stratejik noktası şu: Türkiye, Mısır, Endonezya, Suudi Arabistan gibi sekiz büyük Müslüman ülkeyi bu plana dahil ettiler. Trump-Netanyahu planının detaylarına tekrar dönmeye gerek yok ama şüphesiz ki bu destekle birlikte Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı açısından onlarca yıl geriye gidildi. Evet, Gazze’deki insanlar açısından, insani durum açısından bu ateşkes pozitiftir. Ama Trump-Netanyahu planı tartışmasız bir şekilde Filistin halkının aleyhinedir ve mücadeleyi onlarca yıl geriye götürmüştür. 1990’lardaki Madrid Barış Süreci’ne gidersek bunu çok net görebiliriz. Aslında başkenti Doğu Kudüs olan eşit bir Filistin devletinin 1967 sınırlarında kurulması üzerine bir müzakere süreci ve anlayış vardı dünyada. Batılı ülkeler dahil tüm dünyanın kabul ettiği nokta buydu. Rusya Federasyonu’nun da bu ateşkes planına desteğini açıkladığını gördük. Bu açıklamaları ve bu tavırları dikkate alırsak, Filistin halkının mücadelesi açısından en az 35 yıl geriye gidildi. Bunu kesinlikle anlamamız lazım. Trump-Netanyahu planı net bir şekilde Filistin devleti öngörmüyor. Gazze’de uluslararası kayyım sistemi olacak. ABD buraya patronluk yapacak. İsrail gözetiminde olacak bu kayyım sistemine Türkiye, Mısır, Katar destek olacak. Gazze ve Filistin halkı tarihi olarak geriye düştü. Ama bence daha önemli olan nokta, Filistin halkının 110 yıla yakın bir süredir sürdürdüğü kendi kaderini tayin hakkı açısından geriye düşülmüştür. Trump bu açıdan çok net bir plan ortaya koymuştur.
Türkiye, Mısır, Suudi Arabistan ve diğer büyük Sünni ülkelerin destek açıklaması yaptığı gün, Doğu Kudüs’ü ve Golan’ı İsrail’e kendisinin verdiğini ve ‘ebedi İsrail toprağı’ olduğunu söylemiştir Trump. Türkiye dahil sekiz ülkenin yaptığı destek açıklamasına ilişkin olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Dışişleri Bakanlığı, kendi halkına bir açıklama yapmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti en geç 1988 yılından beri başkenti Doğu Kudüs olan ve 1967 sınırlarındaki bağımsız Filistin devletini desteklemektedir. Bu açıklama ise Doğu Kudüs’ü dahi anmayan bir açıklamadır. Bu konuda taviz verileceğini, Trump’ın yaklaşımının desteklendiğinin kabul edildiğini gösteren bir açıklamadır bu. Belki de bugün 7 Ekim 2023’te İsrail’e karşı bu operasyonu planlayanların ne amaçladığını, bunu kayıtsız şartsız destekleyenlerin ne amaçladığını ve bugün hangi noktaya varıldığını herkes değerlendirmeli. Ben bu konuda çok karamsarım. Fotoğraf son derece net. İnsanlar, devletler, örgütler yenildikleri ve yanlış bir şey yaptıklarında özeleştiri yapar. İsrail bile 2006 yılında Hizbullah’a yenildikten sonra tüm entelektüellerini topladı ve araştırmalar yaptı. 19-20 yıl buna çalıştı. Filistin halkının ve onları destekleyenlerin bu özeleştiri kültürünü örnek almaları gerektiğini düşünüyorum. Bunun sonucunda doğrudan veya dolaylı bir şekilde İsrail’i 1973’te yenilgiye uğratan ve Filistin’e destek çıkan tek ülke olan Suriye ortadan kaldırıldı. İsrail’i yenilgiye uğratan tek örgüt Hizbullah da ortadan kaldırıldı. Bunları herhangi bir şekilde Hamas’ı pohpohlayarak telafi edebilecek durumda değil kimse. Kimsenin de buna hakkı yok.”
‘Şara, neredeyse tüm adayları kendisi belirledi’
Suriye’de yapılan parlamento seçimlerinin Ahmed eş-Şara’ya meşruiyet kazandırmayı amaçladığını ifade eden Emir Aşnas, diğer yandan seçimlerde adayların çoğunun Şara tarafından belirlendiğini kaydetti:
“Suriye’de olan şu: Batı’nın da baskısıyla ama Suriye’deki rejimin de ihtiyacı sonucunda parlamento oluşturulması fikri vardı. Ahmed eş-Şara veya Colani hiçbir röportajında ‘demokrasi’ demedi. İşin ilginci, Beşar Esad’a iktidarda olduğu 25 yılda her gün ‘demokrasi’ çağrısı yapan Batılı siyasiler, gazeteciler vs. Colani’ye ‘demokrasi’ demedi. Colani’nin son demokrasi lafı 2015 yılında ve orada da ‘demokrasi küfürdür’ diyor. Öncelikle böyle bir durum var. Peki, neden seçime ihtiyaç duyuldu? Aslında komik bir durum var. Sürekli eski Esad rejimini eleştiriyor, ‘seçimler göstermelik’ diyorlardı. Siz de onu geliştirin, en azından aynısını yapabilin. Daha iyisini yapamıyorsanız. On üç, on dört milyonun katıldığı bir seçim düzenleyin onun gibi. En azından on-on beş siyasi parti katılsın. Siyasi partilerin ve derneklerin serbest olduğu bir seçim düzenleyin. Bunların hiçbirisi söz konusu değildi. Bir seçim kanunu çıkartın, denetim yapın. Esad belki Batı Avrupa’dan değil Rusya’dan denetmen getirdi. Siz de Suudi Arabistan ve Türkiye’den uluslararası denetmen getirin. 21. Yüzyılda belki de seçim konusunda seçimle ilgili hiçbir müessesenin olmadığı bir seçim yaşanmış oldu. Zaten doğrudan 70 kişiyi Ahmed eş-Şara kendisi atıyor. 140 kişiyi de kendisinin atadığı Yüksek Seçim Kurulu seçimi denetledi. Bu kurulun belirlediği seçim bölgelerinde yine kendilerinin belirlediği kurullar oyları saydı. Oy verenler de en fazla 50 kişi oldu kimi yerlerde. Yani 50 kişinin bir vekil seçtiği dahi oldu. Yani 70 kişiyi doğrudan Şara belirleyecek. 140 kişiyi de onun seçim kurulu belirledi. Bu parlamento, meşrulaşma açısından onun çok işine yarayacak. O yüzden işi şansa bırakmıyorlar. Kendi dediklerini onaylayacak bir çoğunluğun garanti altına alındığı bir parlamento oluşturdular. Bu parlamento yeni anayasayı, kanunları vs. onaylayacak. Siyasi sistemi meşrulaştıracak. Yurtdışı anlaşmaları da onaylayacaklar. İsrail ile kapalı kapılar ardından yapılan ve mutabık kalınan anlaşmalar onaylanacak. Türkiye ve Suriye arasında askeri üslerin kurulması, kuvvetlerin bulundurulması ve hatta Türkiye-Suriye deniz yetki alanlarının belirlenmesi konusundaki anlaşmaları da onaylayacaklar. Aksi halde meşruiyeti olmayan bir hükümet olacak. Libya’da da gördük bunu. Tek başına uluslararası anlaşmaları belki de yapma yetkisi olabilecek ama bunu ancak adı parlamento olan bir kurum onaylarsa geçerli olacak. Colani’yi birisi önümüzdeki aylarda bu anlaşmalardan sonra temizleyip gönderse dahi sonraki hükümet bu anlaşmalara uymak zorunda olacak. Yani bağlayıcı olacak bu anlaşmalar. İsrail’in kendi içinde de tartışmalar var. İsrail Savunma Bakanı başta olmak üzere ‘Biz niye anlaşmayı imzalayalım? Zaten her istediğimizi yapıyoruz. İstediğimiz zaman her yeri bombalarız. Şara’ya neden koz verelim? Zaten onun imzaladığı şeyin geçerliliğini bilmiyoruz’ diyorlar. Bunun nereye evrileceğini hep birlikte göreceğiz.”