https://anlatilaninotesi.com.tr/20250918/ticaret-savasinin-cok-uzun-surecegini-sanmiyorum-1099463940.html
'Ticaret savaşının çok uzun süreceğini sanmıyorum’
'Ticaret savaşının çok uzun süreceğini sanmıyorum’
Sputnik Türkiye
Dr. Mehmet Ali Koçakoğlu'na göre ABD artık Avrupa ülkelerine istediğini yaptıramıyor. Çin'in küresel ağırlığının giderek arttığına dikkat çeken Koçakoğlu... 18.09.2025, Sputnik Türkiye
2025-09-18T11:22+0300
2025-09-18T11:22+0300
2025-09-18T11:22+0300
eksen
radyo sputnik
radyo
abd
donald trump
çin
abd
şanghay i̇şbirliği örgütü (şi̇ö)
brics
oracle
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e6/0b/12/1063605477_0:0:3640:2048_1920x0_80_0_0_08823ba80482581cd95af3d89dfacfeb.jpg
ABD Başkanı Donald Trump, TikTok'un ABD operasyonlarının Oracle Crop, Andressen Horowitz ve özel sermaye şirketi Silver Lake Management LLC'nin dahil olduğu bir konsorsiyum tarafından satın alınması için anlaşmaya varıldığını açıkladı. ABD ve Çin müzakerelerinin önemli bir başlığı olan TikTok'ta yaşanan bu gelişmede öne çıkan isimlerin, İsrail ordusunun ve siyonist lobilerin bağışçıları olması dikkat çekti.Öte yandan dünyanın en popüler sosyal medya platformlarından birisi olan TikTok'un çerçeve anlaşası uyarınca ABD operasyonları Oracle, Andressen ve Silver Lake şirketlerinde toplanacak. Bu şirketler, yüzde 80 hisseye sahip olurken kalan hisseler Çinli yatırımcılara ait olacak.Anlaşmayla birlikte TikTok’un ABD’deki faaliyetlerinin değerinin yaklaşık 35 milyar ila 40 milyar dolar arasında olacağı tahmin ediliyor. Trump gazetecilere salı günü yaptığı açıklamada Çinlilerle “TikTok konusunda bir anlaşma” yaptığını söyledi, ancak anlaşmaya dahil olan şirketlerin isimlerini açıklamayı reddetti. Trump “Cuma günü Başkan Xi ile görüşerek her şeyi teyit edeceğim. Çok iyi bir ticaret anlaşması yaptık ve umarım her iki ülke için de iyi olur” ifadelerini kullandı.Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesinin yankılarını, ABD ve Çin arasındaki TikTok anlaşmasını ve Çin diplomasisini, Dr. Mehmet Ali Koçakoğlu ile konuştuk.‘Amerikalı bir yetkili olsaydım ŞİÖ zirvesinden rahatsız olurdum’Dr. Mehmet Ali Koçakoğlu’na göre bu seneki Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesi oldukça ses getirdi:‘Batı dünyası, zıtlıkların var olması gerektiğine inanıyor’Batı’nın küresel anlayışta zıtlıklar üzerinden kendisini var ettiğini ve bu yüzden başkaları kazanırsa kendisinin mutlaka kaybedeceği inanışına sahip olduğunu dile getiren Dr. Koçakoğlu, Doğu’da ise uyum ve “kazan-kazan” formülünün öne çıktığını vurguladı:‘Ticaret savaşının çok uzun süreceğini sanmıyorum’ABD’nin Çin’den TikTok’un algoritmasını almayı başaramadığını belirten Dr. Koçakoğlu, Trump’ın ticaret savaşlarının da kısa süre sonra söneceği değerlendirmesinde bulundu:‘Çin’in gücünü gösterip göstermeyeceği birkaç ay içinde belli olacak’Çin’in modern dönemde diplomasi geleneğinde gücünü konsolide etmediği sürece sessiz kalmayı seçmeye yöneldiğini belirten Dr. Koçakoğlu, Çin’in askeri geçit töreninden sonra yeni bir çizginin çizilebileceğini ifade etti:
çin
abd
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2025
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e6/0b/12/1063605477_909:0:3640:2048_1920x0_80_0_0_aa1ef2ed718cfec417e3582a1e9020b6.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
radyo sputnik, radyo, abd, donald trump, çin, abd, şanghay i̇şbirliği örgütü (şi̇ö), brics, oracle, tiktok
radyo sputnik, radyo, abd, donald trump, çin, abd, şanghay i̇şbirliği örgütü (şi̇ö), brics, oracle, tiktok
'Ticaret savaşının çok uzun süreceğini sanmıyorum’
Dr. Mehmet Ali Koçakoğlu'na göre ABD artık Avrupa ülkelerine istediğini yaptıramıyor. Çin'in küresel ağırlığının giderek arttığına dikkat çeken Koçakoğlu, Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesi ve Çin'in zafer bayramı askeri geçit töreni ile verilen güçlü mesajların etkili olduğu değerlendirmesinde bulundu.
ABD Başkanı Donald Trump, TikTok'un ABD operasyonlarının Oracle Crop, Andressen Horowitz ve özel sermaye şirketi Silver Lake Management LLC'nin dahil olduğu bir konsorsiyum tarafından satın alınması için anlaşmaya varıldığını açıkladı. ABD ve Çin müzakerelerinin önemli bir başlığı olan TikTok'ta yaşanan bu gelişmede öne çıkan isimlerin, İsrail ordusunun ve siyonist lobilerin bağışçıları olması dikkat çekti.
Öte yandan dünyanın en popüler sosyal medya platformlarından birisi olan TikTok'un çerçeve anlaşası uyarınca ABD operasyonları Oracle, Andressen ve Silver Lake şirketlerinde toplanacak. Bu şirketler, yüzde 80 hisseye sahip olurken kalan hisseler Çinli yatırımcılara ait olacak.
Anlaşmayla birlikte TikTok’un ABD’deki faaliyetlerinin değerinin yaklaşık 35 milyar ila 40 milyar dolar arasında olacağı tahmin ediliyor. Trump gazetecilere salı günü yaptığı açıklamada Çinlilerle “TikTok konusunda bir anlaşma” yaptığını söyledi, ancak anlaşmaya dahil olan şirketlerin isimlerini açıklamayı reddetti. Trump “Cuma günü Başkan Xi ile görüşerek her şeyi teyit edeceğim. Çok iyi bir ticaret anlaşması yaptık ve umarım her iki ülke için de iyi olur” ifadelerini kullandı.
Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesinin yankılarını, ABD ve Çin arasındaki TikTok anlaşmasını ve Çin diplomasisini, Dr. Mehmet Ali Koçakoğlu ile konuştuk.
‘Amerikalı bir yetkili olsaydım ŞİÖ zirvesinden rahatsız olurdum’
Dr. Mehmet Ali Koçakoğlu’na göre bu seneki Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesi oldukça ses getirdi:
“Şanghay İşbirliği Örgütü’nün bugüne kadarki zirveleri genelde BRICS’in gölgesinde geçti. Bunda BRICS’in küresel çapta daha uluslararası bir örgüt olarak algılanırken, ŞİÖ’nün bölgesel bir organizasyon gibi algılanması etkiliydi. Ancak bu sene Tianjin’de düzenlenen ŞİÖ zirvesi, diğerlerinden farklı geçti. Katılımcıların sayısı daha fazlaydı. Biliyorsunuz önceki ay Trump, Putin ile Alaksa’da zirve yapmıştı. Burada tüm dünyaya bir şov yapıldı ve ŞİÖ de sanki bu gösteriye cevap verme niteliği taşıyan farklı bir gösteri ortaya koydu. Tabii bu sadece gösteri değildi; çok ciddi tartışmaları beraberinde getirdi. Türkiye zaten gözlemci ülke olarak katılıyordu. ŞİÖ biliyorsunuz Asya’da güvenlik kaygılarıyla kurulmuştu. Ancak ŞİÖ’nün amacı artık genişlemiş durumda. Ekonomik anlamda ve küresel yönetimde söz sahibi olmak isteyen Asya ülkelerinin de gösteri alanı haline döndü. Bu seneki BRICS zirvesinden çok daha fazla ses getirdi ŞİÖ zirvesi. Hemen ardından biliyorsunuz Şi Çinping’in bir tarafında Putin, diğer tarafında Kim Jong Un ile yaptığı yürüyüş vardı. Putin ile Modi’nin sohbeti vardı. Putin, Modi, Şi, Erdoğan, diğer yandan Ermenistan’dan Tacikistan’a kadar geniş coğrafyadan liderlerin orada olduğunu ve dünyadaki nüfus büyüklüğünü de düşünürseniz, bu aslında Batı dünyasına çok ciddi bir uyarı niteliğinde olsam. Ben Amerikalı bir yetkili olsam, bu görüntülerden çok rahatsız olurdum. Sonuç bildirgesi biraz da BRICS bildirgesine benzer bir şekilde, dünyada küresel yönetimde başta Asya ülkeleri olmak üzere, eskiden ‘bağlantısızlar’ olarak tanımlanan ülkelerin hem küresel ekonomide ve siyasette daha fazla söz sahibi olmak istediğini görüyoruz. Bu ülkelerin uluslararası karar alma mekanizmalarında daha fazla söz sahibi olmak istediğini de gördük. Sonuç bildirgesi bu anlamda çok önemli oldu.”
‘Batı dünyası, zıtlıkların var olması gerektiğine inanıyor’
Batı’nın küresel anlayışta zıtlıklar üzerinden kendisini var ettiğini ve bu yüzden başkaları kazanırsa kendisinin mutlaka kaybedeceği inanışına sahip olduğunu dile getiren Dr. Koçakoğlu, Doğu’da ise uyum ve “kazan-kazan” formülünün öne çıktığını vurguladı:
“Bir kere kesinlikle Batı dünyasının ve Doğu dünyasının altyapısına bakarsak, birinin kazancının diğerinin yok olması anlamına geldiği bakış açısı aslında Batı dünyasında var. Yani bugün Batı dünyası biliyorsunuz zıtlıkların sürekli bir arada olmak zorunda olduğu, bir şeyi tanımlayabilmek için illa ki zıttının da olması gerektiği bir yapıya sahip. Çin kültürüne bakarsanız ise sürekli bir uyumdan bahsediliyor. Dünya ile birlikte hareket etmekten bahsediliyor. Kalıba sokmak yerine onunla birlikte hareket edip ileriye gitmekten bahsediliyor. Kuşak ve Yol projesinde, ŞİÖ bildirgesinde, BRICS bildirgesinde vs. bu hep ‘kazan-kazan’ olarak tanımlanabiliyor. Yani ‘Kazanmam için kaybetmen gerekmiyor, ikimiz de kazanabiliriz’ anlayışı var. Doğu’da böyle bir anlayış var genel olarak. Öte taraftan Avrupalılar hegemon olma iddiasından vazgeçti. Özellikle Avrupa Birliği bu bakış açısından vazgeçti. ABD bugün diyor ki ‘Rus tehdidinden kurtulmak istiyorsanız enerji almayın. Çin’e de yüksek vergi koyun, Çin de Rusya’ya baskı yapsın’ diyor. Ama AB, bu taleplere kesinlikle olumlu cevaplar vermiyor. Birincisi, Rusya’nın petrolü ve doğalgazı olmasa, iki ay sonra donacaklar. Bazı somut gerçekler var. İkincisi, Çin’in ürettiği ürünleri almazlarsa, halklarına daha iyi yaşam koşulları sağlayamazlar.
Karşılarında artık ‘Sana yaptırım yaparız’ dediklerinde geri çekilen ülkeler yok ayrıca. Trump, Avrupa’ya ‘gümrük vergisi koyun Çin’e’ dediğinde Çin de doğruca ‘Buna kalkışırsanız ben de size nadir element vermem, elektrikli araçlarla ilgili üretim paradigmamı değiştiririm’ vb. cevaplar verdi. Geri çekilmedi. Buna ticaret savaşında misilleme diyorlar. Yani Çin, misilleme yapacağını söylüyor ama bunlar koca AB için ciddi ekonomik sonuçlar doğurabilecek misillemeler. Trump, AB’ye Çin ve Hindistan’a yaptırım uygulanmasını istese de bu pek ciddiye alınmıyor ve Trump da bunu biliyor. Çin bunu hep söylüyor. Hegemonya arayışında olmadıklarını sürekli söylüyorlar. Çin, dünya üzerinde Küresel Güney olduğunu, bu ülkelerin ekonomik ve demografik gücü olduğunu fakat dünya siyasetinde bu gücün eşit olarak temsil edilmediğini söylüyor. İlk amaç bu eşit temsil. ŞİÖ, BRICS vb. zirvelerle yeni kurumlar ortaya koyuyorlar. Aslında var olan hegemonu yok edip, daha adil ve eşit bir uluslararası yönetişim arayışındalar diyebiliriz.”
‘Ticaret savaşının çok uzun süreceğini sanmıyorum’
ABD’nin Çin’den TikTok’un algoritmasını almayı başaramadığını belirten Dr. Koçakoğlu, Trump’ın ticaret savaşlarının da kısa süre sonra söneceği değerlendirmesinde bulundu:
“Öncelikle TikTok meselesinden bahsetmek istiyorum. Trump başa geldiğinden beri ABD ve Çin arasındaki dördüncü ticaret görüşmesiydi bu ve hepsi Avrupa’da gerçekleşti. TikTok meselesinde biraz geri planda kalan bir nokta var. TikTok’un program olarak satılması veya algoritma şeklinde satılması gibi bir tartışma var. Aslında Amerikalılar TikTok’un değil, algoritmasının kendilerine verilmesini istiyor. TikTok’un beyni oluyor bu algoritma. Neler öne çıkacak, hangi fikirler daha çok görüntülenecek gibi şeyleri bu algoritma yönetiyor. Amerikalılar bunu istiyor. Çinliler ise bunun kesinlikle satılamayacağını söylemişti. Bu yüzden Amerika’daki veri tabananını, müşterileri, reklam gelirlerini vb. içeren bir sözleşme ile programın kendisini almak üzere görüşmeler var. Bugünkü haberlere göre Trump, büyük oranda anlaşmaya varıldığını, cuma günü Şi Çinping ile bir araya gelip bunun kamuoyuna duyurulması gerekeceğini söyledi. Tabii bu ABD’nin Çin’i zorlamaya yönelik bir oyunu mu yoksa gerçek mi bilmiyoruz. Aslında Amerika bundan sonra ticaret savaşında Çin’i tehdit edebilir mi sorusundan ziyade başka bir şeye bakmalıyız. Çin, Trump’ın ilk döneminde ticaret savaşı başlattığı Çin’le aynı değil. O dönemden bu yana Çin’in altyapısı güçlendirildi. Yazılım alanındaki eksiklikler giderildi. Bazı yüksek teknoloji ürünlerinin ABD ithalatına getirilen kısıtlamalar için çalışmalar yapıldı. Yarı iletken çip gibi. Ayrıca nadir elementler konusunda ciddi adımlar atıldı. Amerika bugün kendisine ticaret savaşı gibi bir savaş açarsa Çin de bu konuda misilleme yapabilir. Trump’ın ilk dönemindeki ticaret savaşlarında Çin mallarının alınmamasının Çin ekonomisine etkisi konuşulurken, şimdi dijital hegemonya konuşuluyor. Ben bu defa farklı bir ticaret savaşı olacağını düşünüyorum. O saçma rakamlara çıkıldıktan sonra anlamı kalmamıştı. Geri dönüşü oldu. Bir zirve de yapılıyor şu anda. Çok uzun süreceğini sanmıyorum.”
‘Çin’in gücünü gösterip göstermeyeceği birkaç ay içinde belli olacak’
Çin’in modern dönemde diplomasi geleneğinde gücünü konsolide etmediği sürece sessiz kalmayı seçmeye yöneldiğini belirten Dr. Koçakoğlu, Çin’in askeri geçit töreninden sonra yeni bir çizginin çizilebileceğini ifade etti:
“Aslında Çin duvarından ziyade çok önemli bir güç ortaya çıkıyor. Bu aktör, duvardan ziyade önemli bir aktör. Çin ilginç bir ülkedir. Suudi Arabistan ile İran arasında arabulucu oldu Çin. Gazze olayları başlamadan önce Ortadoğu’da çok görünür bir hali vardı Çin’in. Gazze savaşı başlamadan önce İsrail’i de eleştirdi. Ancak sonrasında daha sessiz bir ortama girdi Çin. Çin politikasında veya Çin kültüründe bir durum var. Deng Şiaoping’in bir sözü var. ‘Gücü elde edene kadar ışığını sakla; gücü elde edince ışığını saç’ şeklinde çevrilebilir. Dolayısıyla Çin Ortadoğu’da hem askeri gücü hem de yakın tarihten gelen Amerikan hegemonyasına karşı sesini arada çıkarsa da bazen geride duruyor. Bu, bilinçli bir sessizlik olabilir zira gücünü konsolide etmediğini düşünüyor olabilir. ŞİÖ zirvesi hemen 2. Dünya Savaşı’nın Çin’de bitmesinden hemen önce düzenlendi. Bu kutlamalarda Çin, bugüne kadar hiç yapmadığı bir şeyi yaptı ve savunma sanayisindeki son teknoloji, yeni ürünleri sergileyen görkemli bir geçit töreni yaptı. ‘Işığını sakla’ sözünün bir yansımasıydı bu. Çin, dünyaya ‘Ben buradayım’ demeye başladı bu gösteriyle. Çünkü Çin artık göstermesi gerektiğine inanıyor. Ben bunun böyle olup olmadığını birkaç ay içerisinde Çin’in Ortadoğu’da veya Rusya-Ukrayna Savaşı’nda göstereceği tavra göre anlayacağımızı düşünüyorum.”