https://anlatilaninotesi.com.tr/20250723/lozan-102-yasinda-turkiyenin-tapu-senedi-hakkinda-az-bilinenler-detaylar-1098089864.html
Lozan 102 yaşında: Türkiye’nin ‘tapu senedi’ hakkında az bilinenler detaylar
Lozan 102 yaşında: Türkiye’nin ‘tapu senedi’ hakkında az bilinenler detaylar
Sputnik Türkiye
Lozan’da Türkiye delegasyonun en büyük destekçisi, Sovyet Rusya heyeti oldu. Konferans sürecinde Türk heyetine destek veren Sovyet Rusya Büyükelçisi Vatslav... 23.07.2025, Sputnik Türkiye
2025-07-23T15:53+0300
2025-07-23T15:53+0300
2025-07-23T15:53+0300
türki̇ye
türkiye
haberler
i̇smet i̇nönü
mustafa kemal atatürk
lord curzon
lozan
rusya
türkiye büyük millet meclisi (tbmm)
tbmm
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e4/07/18/1042519256_0:0:1024:576_1920x0_80_0_0_503017ea7d8beae2c71a4a32ce43fe6f.jpg
24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'nın üzerinden 102 yıl geçti. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinden sahada kazanan mücadelenin masada da tescillenmesi için Lozan’da verilen 8 aylık mücadele başarı ile sonuçlandı. Türkiye’nin tapu senedi olarak adlandırılan Lozan Antlaşması'nın imzalanmasının üzerinden 102 yıl geçti. Sahada kaybeden emperyalist devletler, masada oyunları ile kayıplarını telafi etmeye çalıştılar. Bunu başarmak için suikastler ve tehditler dahi kullanıldı.‘Türkiye’yi yalnızca TBMM temsil eder’Türkiye’nin Lozan’da ilk sınavı temsil konusunda oldu. Savaşı Ankara hükümeti kazanmasına rağmen, emperyalistler masaya İstanbul hükümetini de dahil etmek istedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ordularının Yunan kuvvetlerine karşı elde ettiği zaferin akabinde 11 Ekim 1922'de Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalanması ile Anadolu’da güçlü bir Türk devletinin doğmasının yolu açılmıştı. Bu değişen koşullar karşısında Sevr'in tarafı olan İtilaf Devletleri, 28 Ekim 1922’de TBMM Hükümeti’ni 13 Kasım’da Lozan’da toplanacak olan barış konferansına davet etmek zorunda kaldı. Mustafa Kemal Atatürk, “Türkiye Büyük Millet Meclisi ordularının kazandığı kesin zaferin doğal sonucu olmak üzere, Barış Konferansında Türkiye Devleti yalnız ve ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti'nce temsil olunur” sözü ile Türkiye'nin toplantıya katılacağını açıkladı.'Kapitülasyonlar asla kabul edilemez' talimatıLozan’da en çok tartışılan başlıklardan birisi kapitülasyonlar oldu. 2 Kasım 1922'de yapılan delege seçimi ile heyete Dr. Rıza Nur ve Hasan Saka, İsmet İnönü de heyet başkanlığına seçildi. Milli Mücadele’ döneminde Batı Cephesi Komutanı olarak Yunan ordularına karşı kesin zaferler elde eden, Mudanya Ateşkes Antlaşması’nda büyük diplomasi başarı gösteren İsmet İnönü, görüşmeler için baş temsilci olarak görevlendirildi. İsmet Paşa, Misâk-ı Millî’den taviz verilmemesi konusunda TBMM Hükümeti’nden 14 maddelik bir talimatname aldı. Talimat ile Misak-ı Milli’yi gerçekleştirmeyi, Türkiye’de bir Ermeni devletinin kurulmasını engellemeyi, kapitülasyonları kaldırmayı, Türkiye ile Yunanistan (Batı Trakya, Ege adaları, nüfus değişimi, savaş tazminatı) ve Türkiye ile Avrupa devletleri arasındaki sorunların (ekonomik, siyasal, hukuksal) çözülmesi amaçlandı. Ermeni yurdunun ve kapitülasyonların kabul edilmesi asla taviz verilmeyecek konu olarak dikte edildi. Lozan’da bu konuda Türkiye’nin en büyük destekçisi Rusya oldu. Rusya heyetini temsil eden veren Sovyet Rusya Büyükelçisi Vatslav Vorovskiy gazetelere verdiği demeçte ‘kapitülasyonlar tamamen kaldırılmalıdır' sözleri ile Türkiye’ye desteğini ilan etti.Alçak sandalye kriziLozan Barış Konferansı açılış toplantısı, 20 Kasım 1922'de Lozan-Mont Benon gazinosunda saat 15.30’da yapıldı. Salonda bulunan tüm sandalyeler oldukça görkemliyken, Türk heyetine ayrılan sandalye oldukça küçüktü. İsmet İnönü salona hitabını bozmaksızın 'Nedeni nedir?' diye sordu. Salonda bulunan temsilciler aynı boyutta başka bir sandalyenin kalmadığını söylediler. İsmet İnönü “Ziyanı yok, siz sandalyeyi bulunca geri gelirim” diyerek ve salonu terk edip, odasına çekildi. Sandalye krizinin çözülmesinden sonra heyet bu kez de Türkiye’ye salonda Bulgaristan, Romanya ve Sırbistan arasında yer ayrılmasına itiraz etti. Böylece Türk delegeleri, İngiliz, Fransız, İtalyan delegeleriyle aynı masada oturdu. İnönü, İsviçre Cumhurbaşkanın dışında herhangi bir delege konuşma yaparsa kendisinde mutlaka konuşma yapacağını bildirdi. İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon’un konuşması üzerine, ikinci konuşmayı kendisi yaptı. Konuşmasında; Türkiye’nin çektiği ıstırapları ve uğradığı haksızlıkları, Anadolu’ya saldırıları, memleketteki büyük tahribatı, ıstırapları belirterek; “Hala bu dakikada bile bir milyondan ziyade masum Türkün, Anadolu ovalarında ve yaylalarında evsiz, ekmeksiz ve serseri gibi dolaştıkları hatırlatmak isterim. Türk ulusu, insan gücünü aşan bu fedakârlıklara katlanmakla, uygar insanlık içinde, köklü bir yaşama gücüne sahip olanlara özgü olan varlık ve bağımsızlık haklarıyla, barış, huzur ve çalışkanlık unsuru olarak, büyük bir yer kazanmıştır. TBMM’nin kesin amacı, bu yeri korumak ve güçlendirmektir” sözleri anlattı. Milli Mücadele’yi eşitlik, adil bir barış mücadelesi olduğunu belirterek, Misak-ı Milli ve tam bağımsızlık vurgusu yaptı. İtilaf Devletleri ile yeni Türkiye’nin eşit olduğunu ve aynı şartlarda barış görüşmelerine katıldığını, hiçbir şart altında üstünlük kabul etmeyeceğini ısrarla belirtti.Rusya’nın masada olması engellenmeye çalışıldıLozan Konferansı'nın başlaması sürecinden emperyalistler Sovyet Rusya’nın sürece dahil olmasını engellemek için ellerinden geleni yaptı. Emperyalistler Türkiye’yi yalnız bırakmak için Ankara-Moskova arasından Kars antlaşmalarıyla aralarındaki ihtilafları çözdüğü öne sürüldü. Lozan Konferansı’nda Türkiye’nin savaş halinde bulunduğu ülkelerle masaya oturacağı ifade edildi. Rusya ise Ortadoğu ve özellikle Boğazların kaderi konusunda konferansta yer almak istedi. Sovyet Rusya Hariciye Komiseri Çiçerin’in 19 Ekim’de başlattığı uzun yazışmalardan sonra Britanya, Fransa ve İtalya hükümetleri 27 Ekim’de Boğazlar konusunun müzakeresine katılmak üzere kendi delegelerini Lozan’a göndermek için Moskova’ya nota verdi. 1 Aralık’ta Çiçerin’in Lozan’a varmasıyla Türkiye yanında önemli bir destek buldu. Türkiye delegasyonu başkanı İsmet Paşa, Sovyet heyetine bir yemek vererek Sovyetlere duyulan yakınlığı müttefik devletlere gösterdi.İlk turda sonuç çıkmadıTürk tarafının haklarını arama noktasındaki kararlı duruşu, İtilaf Devletleri temsilcilerinin ise görüşmeleri Sevr koşulları üzerine inşa etmeye çalışmaları ve özellikle İngiltere’nin ödün vermeyen tutumu yüzünden konferans çıkmaza girdi. Bunun üzerine İngiltere'yi temsil eden Dışişleri Bakanı Lord Curzon toplantıda, İnönü'ye söylediği “Aylardır müzakere ediyoruz. Arzu ettiklerimizden hiçbirini alamıyoruz. Vermiyorsunuz. Anlayış göstermiyorsunuz. Memnun değiliz sizden. Ama ne reddederseniz cebimize atıyoruz. Cebimize saklıyoruz. Memleketiniz haraptır. Yarın gelecekseniz, bunları tamir etmek için, kalkınmak için yardım isteyeceksiniz. O zaman, bu cebime koyduklarımdan her birini, birer birer çıkarıp size vereceğim” sözlerine İsmet İnönü büyük bir kararlılıkla, “Çok emekle bu neticeye varmışızdır. Şartlarımız, milletimize göre haklıdır. Bunları ne olursa olsun alacağız. Biz bunları alalım, siz şimdi verin. Sonra da gelirsek, istediğinizi yapın” cevabını verdiği tarih sayfalarına kaydoldu. Lord Curzon, 30 Ocak 1923’de, Sevr Antlaşması’nın biraz yumuşatılmış şekli ile bir barış taslağı sundu. Temel konularda tarafların taviz vermeye yanaşmaması ve özellikle Türk tarafı “Bağımsızlığa aykırı” bulduğu konularda ortak bir zeminde buluşulmaması nedeniyle konferans, 4 Şubat 1923’te dağıldı.Türk ordusu teyakkuza geçtiLozan Konferansının dağılması ile birlikte savaş ihtimali gündeme geldi. Başkomutan Mareşal Mustafa Kemal Paşa, Türk Ordusu’na savaş hazırlıklarının başlamasını emretti ve ordu teyakkuza geçti. İzmir’deki düşman donanmasını çıkarmış ve kapitülasyonların kaldırılmasına yanaşmayan İngiltere ve Fransa’ya ders vermek için İzmir İktisat Kongresi’ni düzenlendi. Sovyetler Birliği, yeniden savaş çıkarsa bu sefer, Türkiye'nin yanında savaşa gireceğini ilan etti. Haim Naum Efendi öncülüğündeki azınlık temsilcileri de Türkiye’yi destekleyerek arabulucu oldu. İtilaf Devletleri, yeni bir savaşı ve kendi kamuoyunun tepkisini göze alamadı, barış görüşmelerini tekrar başlatmak için Türkiye’yi Lozan’a davet etti.Rus Büyükelçiye suikast, İnönü’ye tehdit23 Nisan 1923’te müzakereler yeniden başladı. Türk Heyetine en büyük destek Sovyetler Birliği Heyeti’nden geliyordu. Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Georgi Çiçerin ve onun heyetinde yer alan Sovyetler Birliği Büyükelçisi Vatslav Vorovski sürekli Türk heyeti ile temas içerisindeydi. Çiçerin’in Moskova'ya dönmesinden sonra heyet başkanlığını Vorovski yürüttü. Sovyet Büyükelçi Lozan’da 10 Mayıs 1923’de saldırıya uğradı. Vorovski için Lozan’da düzenlenen cenaze töreninden İsmet Paşa önderliğindeki Türk heyet en önde yer aldı. Bu olayla hem Türkiye’ye desteğin kesilmesi hedeflendi hem de Türk heyetine yönelik tehditler artırıldı. Vorovski gibi İsmet Paşa’nın da öldürüleceğine yönelik söylenti ve tehditler Lozan sokaklarından dillendirilmeye başladı. Bu karışılık İsmet Paşa ve heyeti pek çok konuda taviz vermeden isteklerini emperyalistlere kabul ettirerek, Türkiye’nin tapı senedi olan Lozan’ın imzalanmasını sağladı.
https://anlatilaninotesi.com.tr/20241128/1090927969.html
türki̇ye
lozan
rusya
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2025
Osman Nuri Cerit
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e5/07/01/1044866010_225:-1:1749:1524_100x100_80_0_0_6276e290a03a778c7a06f528f5e43d09.jpg
Osman Nuri Cerit
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e5/07/01/1044866010_225:-1:1749:1524_100x100_80_0_0_6276e290a03a778c7a06f528f5e43d09.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e4/07/18/1042519256_128:0:896:576_1920x0_80_0_0_a2bc83fa0908477b9efabf91db9b6f41.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Osman Nuri Cerit
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e5/07/01/1044866010_225:-1:1749:1524_100x100_80_0_0_6276e290a03a778c7a06f528f5e43d09.jpg
lozan antlaşması, lozan antlaşması 1923, lozan 24 temmuz, lozan tapu senedi, lozan'da ne oldu, lozan kimler katıldı, lozan antlaşması maddeleri, lozan antlaşması önemi, lozan kapitülasyonlar, lozan ve misak-ı milli, ismet inönü lozan, lozan'da sandalye krizi, lozan konferansı detayları, türkiye lozan'da nasıl temsil edildi, tbmm lozan, lozan'da rusya desteği, lozan'da ingiltere'nin tavrı, lord curzon lozan, ismet inönü curzon diyaloğu, lozan antlaşması sonuçları, lozan'da termal kriz, lozan'da suikast girişimi, sovyet desteği lozan, lozan'da ermeni meselesi, lozan'da boğazlar konusu, lozan'da türkiye'nin direnişi, lozan barış görüşmeleri, lozan antlaşması neden önemli, lozan'da abd rolü, lozan ve sevr farkı, lozan antlaşması hangi şartlarda imzalandı, lozan'da türkiye'nin kazanımları, lozan masasında diplomasi savaşı, lozan sonrası türkiye, lozan ve türkiye'nin bağımsızlığı, lozan'da batı trakya, lozan'da ege adaları, lozan'da azınlık hakları, lozan'da savaş tehdidi, lozan iktisat kongresi, lozan sonrası türkiye ekonomisi, lozan 100 yıl, lozan 102 yıl oldu, lozan antlaşması kutlama, lozan ne zaman bitecek, lozan geçerliliği ne zaman sona eriyor
lozan antlaşması, lozan antlaşması 1923, lozan 24 temmuz, lozan tapu senedi, lozan'da ne oldu, lozan kimler katıldı, lozan antlaşması maddeleri, lozan antlaşması önemi, lozan kapitülasyonlar, lozan ve misak-ı milli, ismet inönü lozan, lozan'da sandalye krizi, lozan konferansı detayları, türkiye lozan'da nasıl temsil edildi, tbmm lozan, lozan'da rusya desteği, lozan'da ingiltere'nin tavrı, lord curzon lozan, ismet inönü curzon diyaloğu, lozan antlaşması sonuçları, lozan'da termal kriz, lozan'da suikast girişimi, sovyet desteği lozan, lozan'da ermeni meselesi, lozan'da boğazlar konusu, lozan'da türkiye'nin direnişi, lozan barış görüşmeleri, lozan antlaşması neden önemli, lozan'da abd rolü, lozan ve sevr farkı, lozan antlaşması hangi şartlarda imzalandı, lozan'da türkiye'nin kazanımları, lozan masasında diplomasi savaşı, lozan sonrası türkiye, lozan ve türkiye'nin bağımsızlığı, lozan'da batı trakya, lozan'da ege adaları, lozan'da azınlık hakları, lozan'da savaş tehdidi, lozan iktisat kongresi, lozan sonrası türkiye ekonomisi, lozan 100 yıl, lozan 102 yıl oldu, lozan antlaşması kutlama, lozan ne zaman bitecek, lozan geçerliliği ne zaman sona eriyor
24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'nın üzerinden 102 yıl geçti. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinden sahada kazanan mücadelenin masada da tescillenmesi için Lozan’da verilen 8 aylık mücadele başarı ile sonuçlandı. Türkiye’nin tapu senedi olarak adlandırılan Lozan Antlaşması'nın imzalanmasının üzerinden 102 yıl geçti. Sahada kaybeden emperyalist devletler, masada oyunları ile kayıplarını telafi etmeye çalıştılar. Bunu başarmak için suikastler ve tehditler dahi kullanıldı.
‘Türkiye’yi yalnızca TBMM temsil eder’
Türkiye’nin
Lozan’da ilk sınavı temsil konusunda oldu. Savaşı Ankara hükümeti kazanmasına rağmen, emperyalistler masaya İstanbul hükümetini de dahil etmek istedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ordularının Yunan kuvvetlerine karşı elde ettiği zaferin akabinde 11 Ekim 1922'de
Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalanması ile Anadolu’da güçlü bir Türk devletinin doğmasının yolu açılmıştı. Bu değişen koşullar karşısında Sevr'in tarafı olan İtilaf Devletleri, 28 Ekim 1922’de TBMM Hükümeti’ni 13 Kasım’da Lozan’da toplanacak olan barış konferansına davet etmek zorunda kaldı. Mustafa Kemal Atatürk, “Türkiye Büyük Millet Meclisi ordularının kazandığı kesin zaferin doğal sonucu olmak üzere, Barış Konferansında Türkiye Devleti yalnız ve ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti'nce temsil olunur” sözü ile Türkiye'nin toplantıya katılacağını açıkladı.
'Kapitülasyonlar asla kabul edilemez' talimatı
Lozan’da en çok tartışılan başlıklardan birisi kapitülasyonlar oldu. 2 Kasım 1922'de yapılan delege seçimi ile heyete Dr. Rıza Nur ve Hasan Saka, İsmet İnönü de heyet başkanlığına seçildi. Milli Mücadele’ döneminde Batı Cephesi Komutanı olarak Yunan ordularına karşı kesin zaferler elde eden, Mudanya Ateşkes Antlaşması’nda büyük diplomasi başarı gösteren İsmet İnönü, görüşmeler için baş temsilci olarak görevlendirildi. İsmet Paşa, Misâk-ı Millî’den taviz verilmemesi konusunda TBMM Hükümeti’nden 14 maddelik bir talimatname aldı. Talimat ile Misak-ı Milli’yi gerçekleştirmeyi, Türkiye’de bir Ermeni devletinin kurulmasını engellemeyi, kapitülasyonları kaldırmayı, Türkiye ile Yunanistan (Batı Trakya, Ege adaları, nüfus değişimi, savaş tazminatı) ve Türkiye ile Avrupa devletleri arasındaki sorunların (ekonomik, siyasal, hukuksal) çözülmesi amaçlandı. Ermeni yurdunun ve kapitülasyonların kabul edilmesi asla taviz verilmeyecek konu olarak dikte edildi. Lozan’da bu konuda Türkiye’nin en büyük destekçisi Rusya oldu. Rusya heyetini temsil eden veren Sovyet Rusya Büyükelçisi Vatslav Vorovskiy gazetelere verdiği demeçte ‘kapitülasyonlar tamamen kaldırılmalıdır' sözleri ile Türkiye’ye desteğini ilan etti.
Lozan Barış Konferansı açılış toplantısı, 20 Kasım 1922'de Lozan-Mont Benon gazinosunda saat 15.30’da yapıldı. Salonda bulunan tüm sandalyeler oldukça görkemliyken, Türk heyetine ayrılan sandalye oldukça küçüktü. İsmet İnönü salona hitabını bozmaksızın 'Nedeni nedir?' diye sordu. Salonda bulunan temsilciler aynı boyutta başka bir sandalyenin kalmadığını söylediler.
İsmet İnönü “Ziyanı yok, siz sandalyeyi bulunca geri gelirim” diyerek ve salonu terk edip, odasına çekildi. Sandalye krizinin çözülmesinden sonra heyet bu kez de Türkiye’ye salonda Bulgaristan, Romanya ve Sırbistan arasında yer ayrılmasına itiraz etti. Böylece Türk delegeleri, İngiliz, Fransız, İtalyan delegeleriyle aynı masada oturdu. İnönü, İsviçre Cumhurbaşkanın dışında herhangi bir delege konuşma yaparsa kendisinde mutlaka konuşma yapacağını bildirdi. İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon’un konuşması üzerine, ikinci konuşmayı kendisi yaptı. Konuşmasında; Türkiye’nin çektiği ıstırapları ve uğradığı haksızlıkları, Anadolu’ya saldırıları, memleketteki büyük tahribatı, ıstırapları belirterek; “Hala bu dakikada bile bir milyondan ziyade masum Türkün, Anadolu ovalarında ve yaylalarında evsiz, ekmeksiz ve serseri gibi dolaştıkları hatırlatmak isterim. Türk ulusu, insan gücünü aşan bu fedakârlıklara katlanmakla, uygar insanlık içinde, köklü bir yaşama gücüne sahip olanlara özgü olan varlık ve bağımsızlık haklarıyla, barış, huzur ve çalışkanlık unsuru olarak, büyük bir yer kazanmıştır. TBMM’nin kesin amacı, bu yeri korumak ve güçlendirmektir” sözleri anlattı.
Milli Mücadele’yi eşitlik, adil bir barış mücadelesi olduğunu belirterek, Misak-ı Milli ve tam bağımsızlık vurgusu yaptı. İtilaf Devletleri ile yeni Türkiye’nin eşit olduğunu ve aynı şartlarda barış görüşmelerine katıldığını, hiçbir şart altında üstünlük kabul etmeyeceğini ısrarla belirtti.
Rusya’nın masada olması engellenmeye çalışıldı
Lozan Konferansı'nın başlaması sürecinden emperyalistler Sovyet Rusya’nın sürece dahil olmasını engellemek için ellerinden geleni yaptı. Emperyalistler Türkiye’yi yalnız bırakmak için Ankara-Moskova arasından Kars antlaşmalarıyla aralarındaki ihtilafları çözdüğü öne sürüldü. Lozan Konferansı’nda Türkiye’nin savaş halinde bulunduğu ülkelerle masaya oturacağı ifade edildi.
Rusya ise Ortadoğu ve özellikle Boğazların kaderi konusunda konferansta yer almak istedi. Sovyet Rusya Hariciye Komiseri Çiçerin’in 19 Ekim’de başlattığı uzun yazışmalardan sonra Britanya, Fransa ve İtalya hükümetleri 27 Ekim’de Boğazlar konusunun müzakeresine katılmak üzere kendi delegelerini Lozan’a göndermek için Moskova’ya nota verdi. 1 Aralık’ta Çiçerin’in Lozan’a varmasıyla Türkiye yanında önemli bir destek buldu. Türkiye delegasyonu başkanı İsmet Paşa, Sovyet heyetine bir yemek vererek Sovyetlere duyulan yakınlığı müttefik devletlere gösterdi.
Türk tarafının haklarını arama noktasındaki kararlı duruşu, İtilaf Devletleri temsilcilerinin ise görüşmeleri Sevr koşulları üzerine inşa etmeye çalışmaları ve özellikle İngiltere’nin ödün vermeyen tutumu yüzünden konferans çıkmaza girdi. Bunun üzerine İngiltere'yi temsil eden Dışişleri Bakanı Lord Curzon toplantıda, İnönü'ye söylediği “Aylardır müzakere ediyoruz. Arzu ettiklerimizden hiçbirini alamıyoruz. Vermiyorsunuz. Anlayış göstermiyorsunuz. Memnun değiliz sizden. Ama ne reddederseniz cebimize atıyoruz. Cebimize saklıyoruz. Memleketiniz haraptır. Yarın gelecekseniz, bunları tamir etmek için, kalkınmak için yardım isteyeceksiniz. O zaman, bu cebime koyduklarımdan her birini, birer birer çıkarıp size vereceğim” sözlerine İsmet İnönü büyük bir kararlılıkla, “Çok emekle bu neticeye varmışızdır. Şartlarımız, milletimize göre haklıdır. Bunları ne olursa olsun alacağız. Biz bunları alalım, siz şimdi verin. Sonra da gelirsek, istediğinizi yapın” cevabını verdiği tarih sayfalarına kaydoldu. Lord Curzon, 30 Ocak 1923’de, Sevr Antlaşması’nın biraz yumuşatılmış şekli ile bir barış taslağı sundu. Temel konularda tarafların taviz vermeye yanaşmaması ve özellikle Türk tarafı “Bağımsızlığa aykırı” bulduğu konularda ortak bir zeminde buluşulmaması nedeniyle konferans, 4 Şubat 1923’te dağıldı.
Türk ordusu teyakkuza geçti
Lozan Konferansının dağılması ile birlikte savaş ihtimali gündeme geldi. Başkomutan Mareşal Mustafa Kemal Paşa, Türk Ordusu’na savaş hazırlıklarının başlamasını emretti ve ordu teyakkuza geçti. İzmir’deki düşman donanmasını çıkarmış ve kapitülasyonların kaldırılmasına yanaşmayan İngiltere ve Fransa’ya ders vermek için İzmir İktisat Kongresi’ni düzenlendi. Sovyetler Birliği, yeniden savaş çıkarsa bu sefer, Türkiye'nin yanında savaşa gireceğini ilan etti. Haim Naum Efendi öncülüğündeki azınlık temsilcileri de Türkiye’yi destekleyerek arabulucu oldu. İtilaf Devletleri, yeni bir savaşı ve kendi kamuoyunun tepkisini göze alamadı, barış görüşmelerini tekrar başlatmak için Türkiye’yi Lozan’a davet etti.
Rus Büyükelçiye suikast, İnönü’ye tehdit
23 Nisan 1923’te müzakereler yeniden başladı. Türk Heyetine en büyük destek Sovyetler Birliği Heyeti’nden geliyordu. Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Georgi Çiçerin ve onun heyetinde yer alan Sovyetler Birliği Büyükelçisi Vatslav Vorovski sürekli Türk heyeti ile temas içerisindeydi. Çiçerin’in Moskova'ya dönmesinden sonra heyet başkanlığını Vorovski yürüttü. Sovyet Büyükelçi Lozan’da 10 Mayıs 1923’de saldırıya uğradı. Vorovski için Lozan’da düzenlenen cenaze töreninden İsmet Paşa önderliğindeki Türk heyet en önde yer aldı. Bu olayla hem Türkiye’ye desteğin kesilmesi hedeflendi hem de Türk heyetine yönelik tehditler artırıldı. Vorovski gibi İsmet Paşa’nın da öldürüleceğine yönelik söylenti ve tehditler Lozan sokaklarından dillendirilmeye başladı. Bu karışılık İsmet Paşa ve heyeti pek çok konuda taviz vermeden isteklerini emperyalistlere kabul ettirerek, Türkiye’nin tapı senedi olan Lozan’ın imzalanmasını sağladı.