- Sputnik Türkiye, 1920
ANKARA FARKI
Türkiye’nin iç ve dış politikasında yaşanan gelişmelerin özel konuklarla birlikte masaya yatırıldığı ve Ankara’nın nabzının tutulduğu İsmet Özçelik’le Ankara Farkı, her salı ve perşembe Radyo Sputnik’te.

Doç. Dr. Gökçe: Davud Koridoru engellenmezse İsrail Türkiye’ye komşu olur

Ankara Farkı
Ankara Farkı - Sputnik Türkiye, 1920, 23.07.2025
Abone ol
Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe, İsrail'in Ortadoğu'daki genişleme planlarının merkezinde yer alan Davud Koridoru’na dikkat çekti. “Bu hattın tamamlanması durumunda, Türkiye'nin güney sınırlarının büyük kısmı İsrail ile komşu olacak” diyen Gökçe’ye göre bu sadece askeri değil, ekonomik sonuçlar da doğuracak büyük bir tehdit.
Ortadoğu yeni bir kırılmanın eşiğinde. Irak’tan başlayarak Suriye’nin kuzeyine uzanması planlanan ve “Davud Koridoru” olarak anılan hat, bölgedeki dengeleri kökten değiştirme potansiyeli taşıyor.
İsrail’in bu koridor üzerinden etkisini artırma çabası, sadece askeri değil, siyasi ve etnik fay hatlarını da harekete geçiriyor.
Süveyda’daki hareketlilik, Dürzilerin olası özerklik talepleri, Suriye’nin parçalanma senaryoları ve Türkiye'nin güney sınırlarının yeniden şekillenme ihtimali, bölgesel güvenlik açısından yeni riskler doğuruyor. Aynı zamanda küresel ölçekte doların hakimiyetine yönelik meydan okumalar, ABD’nin panik halini de açıklıyor.
Radyo Sputnik’te yayınlanan İsmet Özçelik’le Ankara Farkı programının konuğu Akademisyen Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe oldu. Gökçe programda dış politika ve bölge dengeleri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu:

‘Davud Koridoru engellenmeli’

Doç. Dr. Gökçe Irak’tan başlayıp Suriye’nin kuzeyine uzanan Davud Koridoru’nun, İsrail’e stratejik bir hat açacağını söyledi. Gökçe’ye göre bu hat tamamlanırsa, Türkiye’nin güney sınırlarının üçte ikisi fiilen İsrail etkisi altına girecek:

“Güneydeki koridorun İsrail açısından ekonomik getirileri var. Onu bir kenara bırakıyoruz. O koridor birleşirse Suriye’nin Kuzeyine yani SDG bölgesine gidiyor, Irak ile sınır oluyor. Irak’ta İsrail’e yakın gruplar var. Biz ‘İran’dan başlayıp Güney sınırlarımız boyunca bir teröristan kurdurmayacağız’ diyorduk. Yaptığımız harekatlarla da kurdurmadık. İran sınırından başlayıp Suriye’nin şu anda YPG’nin kontrol ettiği yerden, Davud Koridoru denen yerden ikinci bir koridor var. Kuzeydeki olmadı, Güneydeki oldu… Bu Irak’ın parçalanmasını sağlar. Türkiye’nin Güney sınırlarının 3’te 2’sini İsrail ile komşu hale getirir. Bunu Türkiye istemez.”

‘Süveyda tek başına bir olay değil’

Süveyda’daki gelişmelerin, sadece yerel değil bölgesel bir planın parçası olduğunu ifade eden Doç. Dr. Gökçe, Dürzilerin otonomi ilan etmesinin İsrail’in koridor planının önünü açabileceği değerlendirmesinde bulundu:
“Süveyda tek başına bir Süveyda değil. Süveyda’yı bütün bir coğrafya olarak görmek lazım. Süveyda düştüğü andan itibaren o bölge o koridorun devamı gelir. O bölgede Dürziler Suriye hükümeti ile birlikte hareket etmeyip otonom bir yapı elde ederlerse arkası gelir.”

‘İsrail Suriye’yi bölmeye çalışıyor’

İsrail’in doğrudan işgal edemeyeceği Suriye’yi, etnik ve mezhepsel farklılıklar üzerinden bölmeye çalıştığını kaydeden Gökçe, bu stratejinin tüm bölge ülkeleri için tehlike oluşturduğunu söyledi:

“İsrail politikasını silahlı güçle uygulayacak. Ancak İsrail’in Suriye’yi işgal etmeye gücünün yetmeyeceğini Gazze’de anladık. Bir de nüfus yapısı uygun değil. İran savaşında gördük; İsrail vatandaşları kaçtı. Kendi askeri yok, kendi vatandaşı yok. Dolayısıyla bunu yapamayacak. İkinci seçenek ise bölgedeki Suriye gibi, İran gibi, Irak gibi, Türkiye gibi devasa coğrafyaları parçalayıp bölmek, bunu yapabilmek için de farklılıkları kullanmak. Suriye’yi bölmeye çalışıyorlar.”

‘Şara’ya suikast olabilir’

Suriye’nin bütünlüğünü savunan Ahmed el-Şara’nın, Türkiye tarafından da desteklendiğini belirten Doç. Dr. Gökçe, bu nedenle ayrılıkçı yapılar tarafından hedef alınabileceğini dile getirdi:
“Şara’ya suikast beklenmeli. Suriye’nin istikrarını konuşurken Türkiye’nin destek verdiği bir Şara hükümeti var. Çünkü Şara Suriye’nin bütünlüğünü ve istikrarını savunuyor ve Türkiye de Suriye’nin bütünlüğünü istiyor. Suriye içindeki saflaşmalara bakalım; Suriye’de de Araplar ve Türkmenler bir tarafta; SDG ve Dürziler içerisindeki ayrılıkçı gruplar da bir saf tutmuş vaziyetteler. SDG ve Dürzileri İsrail; Türkmenler ve Araplar’ı da Türkiye destekliyor.”

‘Trump Suriye’nin İsrail ile İbrahim Anlaşması yapmasını istiyor’

Trump’ın, ekonomik çıkarlar için Suriye’nin İsrail’le uzlaşmasını desteklediğini ifade eden Doç. Dr. Gökçe, buna karşılık ABD içindeki bazı güçlerin parçalanmış yapıları tercih ettiğini belirtti:
“Trump da istikrarlı bir Suriye, Irak istiyor. Çünkü bu bölgede para kazanmak istiyor. Ama bir de İsrail ile birlikte hareket eden Amerika’daki derin devlet diyebileceğimiz küresel sermaye var ve bunun da Trump karşıtı bir politika izlediğini biliyoruz. Suriye’nin İsrail için tehdit olmasından çıkmasını istiyor.”

‘ABD doların dışlanması paniğinde’

ABD’nin doların küresel egemenliğini kaybetme korkusu yaşadığını dile getiren Gökçe, İran ve Irak gibi ülkelerin bu sistemin dışında kaldıkları için hedef alındığını kaydetti:

“Trump bunu dillendiriyorsa zaten böyle bir durum söz konusudur. Yani doların hegemonyasının bitmek üzere olduğunu biliyor, yoksa bunu yüksek perdeden söylemezdi. İran merkez Bankası kasasında dolar bulundurmayan ülkelerden bir tanesi. Acaba Amerika’nın İran ile düşmanlığı sadece nükleer silah mı? Sanmıyorum. Saddam da öyleydi. Her şey burada, doların hegemonyasında bitiyor. Bugün en büyük müttefiki Almanya diye düşünürsek, eğer kasasında dolar bulundurmasa belki de ona karşı da farklı politika izleyebileceğinizi söyleyebiliriz. Onlar için önemli olan doların hegemonyasıdır ve bunun sürdürülebilmesi için ellerinden gelen her şeyi yaparlar.”

Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала