https://anlatilaninotesi.com.tr/20250625/turkiye-40-dereceyle-yanacak-fay-korkusu-olustu-deprem-sicagi-gercek-mi-asiri-sicaklar-sarsintilari-1097324971.html
Türkiye 40 dereceyle yanacak, fay korkusu oluştu: 'Deprem sıcağı' gerçek mi? Aşırı sıcaklar sarsıntıları tetikler mi?
Türkiye 40 dereceyle yanacak, fay korkusu oluştu: 'Deprem sıcağı' gerçek mi? Aşırı sıcaklar sarsıntıları tetikler mi?
Sputnik Türkiye
Türkiye'de etkili olan aşırı sıcaklar ile deprem arasında bağlantı var mı? Halk arasındaki deprem sıcağı efsanesi gerçek mi? Jeoloji uzmanları anlattı
2025-06-25T15:05+0300
2025-06-25T15:05+0300
2025-06-25T15:05+0300
son depremler
aristoteles
ahmet ercan
okan tüysüz
i̇stanbul teknik üniversitesi (i̇tü)
abd jeolojik araştırmalar merkezi (usgs)
deprem
deprem
kandilli
kandilli rasathanesi
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e9/06/19/1097325527_0:80:1536:944_1920x0_80_0_0_c4cef838bf843e7e74e59ce5f3c5c32a.png
Son yıllarda artan iklim değişikliği ve peş peşe gelen aşırı sıcak hava dalgaları, yalnızca çevresel ve sağlık sorunlarına değil, jeolojik sorulara da kapı araladı. "Aşırı sıcaklar depremleri tetikler mi?" sorusu, hem kamuoyunun hem de bilim dünyasının merceğinde.Toprak genişliyor, faylar zorlanıyorJeologlara göre, sıcak hava dalgalarının etkisiyle yer yüzeyinde oluşan termal genleşme, toprak ve kayaçlarda gerilim oluşturabiliyor. Bu durum özellikle aktif fay hatları üzerinde mikrosismik hareketlenmelere yol açabiliyor. Ancak bu etki, tek başına büyük bir depreme neden olacak kadar güçlü olmayabilir.Yerel etkiler büyük resmi etkiliyor mu?Bazı araştırmalarda, özellikle yaz aylarında ve aşırı sıcak dönemlerde küçük ölçekli yer sarsıntılarında artış görüldüğü belirtiliyor. Ancak uzmanlar, bu artışın doğrudan sıcaklığa bağlı mı yoksa farklı çevresel etkenlerle mi ilişkili olduğunu netleştirmek için daha fazla veriye ihtiyaç olduğunu vurguluyor.Depremlerin temel nedeni sıcaklık mı?Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’nden Prof. Dr. Ahmet Ercan, “Depremler, yer kabuğu içindeki enerji birikimi ve fay sistemlerinin kırılması sonucu oluşur. Aşırı sıcaklıklar, bu süreçte tetikleyici olabilir ama tek başına ana neden değildir,” diyerek sıcaklık-deprem ilişkisini çerçeveliyor.Yer kabuğu ısınıyor, stres artıyorAraştırmalara göre, yüzeyin ısınması yer kabuğundaki mekanik stres üzerinde etkili olabilir. Özellikle kurak ve çatlamış zeminlerde ısının etkisiyle meydana gelen genleşme, bazı durumlarda fay hattı üzerindeki stresi artırabiliyor.İTÜ'den Prof. Dr. Okan Tüysüz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada sıcak hava dalgaları ile depremler arasında doğrudan bir ilişki bulunmadığını vurguladı. Tüysüz, "6 Şubat depremi Şubat ayında kar yağarken oldu. Kar yağdığı zaman deprem oluyor diyemeyeceğimiz gibi, sıcaklıklar, soğukluklar ve diğer meteorolojik olaylarla depremin ilgisi yok" dedi.Türkiye'de 485 bilinen fay hattı olduğunu hatırlatan Tüysüz, "Bu fay hatlarından bir tanesi deprem üretse ülkede deprem etkinliği sürmüş oluyor. Özellikle 4-5 büyüklüğündeki depremler her an meydana gelebilir. Buna başka anlamlar yüklemek anlamsız olur" ifadelerini kullandı.Bilimsel veriler destekliyorDokuz Eylül Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Hasan Sözbilir de konuya bilimsel açıdan yaklaştı. Sözbilir, "Atmosferik olayların depremle bağlantısı, pek kabul edilen bir durum değil. Çünkü depremlerin levha tektoniği kuramına göre oluştuğu kabul edilir" dedi.Amerika Birleşik Devletleri Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS) verilerine göre, depremler güneşli, yağmurlu, sıcak, soğuk tüm hava koşullarında eşit olasılıkla meydana geliyor. İstatistikler, spesifik hava durumunda deprem riskinin artmadığını gösteriyor."Deprem sıcağı" efsanesiHalk arasında yaygın olan "deprem sıcağı" kavramının bilimsel dayanağı bulunmuyor. 1999 Gölcük Depremi'nin sıcak havalarla beraber gelmesi, bu inancın yerleşmesine neden olsa da uzmanlar bunun sadece tesadüf olduğunu vurguluyor.Jeoloji uzmanları, Antik Yunan'dan beri süregelen bu inancın Aristoteles döneminden kalma yanlış teorilere dayandığını belirtiyor. MÖ 4. yüzyılda Aristoteles, sarsıntıların yeraltı mağaralarında sıkışan rüzgardan kaynaklandığını öne sürüyordu.Depremler nasıl oluşuyor?Prof. Dr. Sözbilir, deprem oluşumunu şöyle açıkladı: "Yerin derinliklerindeki manto katmanında gelişen konveksiyon akımları nedeniyle yeryüzünden 100 kilometre derinliğe kadar inen katı litosfer parçalarının astenosfer üzerinde birbirine göreceli hareketleri levha sınırlarında stres birikimine neden olur."Gerçek risk faktörleriUzmanlar, deprem riskini artıran gerçek faktörlerin tektonik hareketler, fay hatları üzerindeki stres birikimi ve jeolojik yapı olduğunu vurguluyor. Türkiye'nin aktif fay sistemleri üzerinde bulunması, deprem riskinin asıl sebebi.Marmara, Bingöl Yedisu gibi bölgelerde büyük deprem beklentisi olan yerlerin artık zamanını doldurmuş olduğunu belirten uzmanlar, meteorolojik olaylar yerine depreme hazırlıkta odaklanılması gerektiğini vurguluyor.
https://anlatilaninotesi.com.tr/20250625/buyuk-tehlikeye-2-yil-kaldi-aya-carpmasi-beklenen-dev-asteroit-dunya-yorungesini-parcalayabilir-1097320435.html
kandilli
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2025
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e9/06/19/1097325527_86:0:1451:1024_1920x0_80_0_0_6fe494eee039342cbc5108cbab7669e2.pngSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
aşırı sıcaklar, deprem, meteorolojik olaylar, fay hatları, tektonik hareketler, deprem sıcağı, bilimsel açıklama, levha tektoniği, stres birikimi, deprem riski, hava koşulları, usgs
aşırı sıcaklar, deprem, meteorolojik olaylar, fay hatları, tektonik hareketler, deprem sıcağı, bilimsel açıklama, levha tektoniği, stres birikimi, deprem riski, hava koşulları, usgs
Türkiye 40 dereceyle yanacak, fay korkusu oluştu: 'Deprem sıcağı' gerçek mi? Aşırı sıcaklar sarsıntıları tetikler mi?
Küresel ısınmanın etkisiyle artan aşırı sıcaklar, sadece iklim krizini değil, yer kabuğundaki hareketleri de etkiliyor olabilir. Son araştırmalar, yüzey sıcaklıklarının yükselmesinin depremler üzerindeki olası etkilerini gündeme taşıdı. Peki gerçekten sıcak hava dalgaları fay hatlarını harekete geçirebilir mi?
Son yıllarda artan iklim değişikliği ve peş peşe gelen aşırı sıcak hava dalgaları, yalnızca çevresel ve sağlık sorunlarına değil, jeolojik sorulara da kapı araladı. "Aşırı sıcaklar depremleri tetikler mi?" sorusu, hem kamuoyunun hem de bilim dünyasının merceğinde.
Toprak genişliyor, faylar zorlanıyor
Jeologlara göre, sıcak hava dalgalarının etkisiyle yer yüzeyinde oluşan termal genleşme, toprak ve kayaçlarda gerilim oluşturabiliyor. Bu durum özellikle aktif fay hatları üzerinde mikrosismik hareketlenmelere yol açabiliyor. Ancak bu etki, tek başına büyük bir depreme neden olacak kadar güçlü olmayabilir.
Yerel etkiler büyük resmi etkiliyor mu?
Bazı araştırmalarda, özellikle yaz aylarında ve aşırı sıcak dönemlerde küçük ölçekli yer sarsıntılarında artış görüldüğü belirtiliyor. Ancak uzmanlar, bu artışın doğrudan sıcaklığa bağlı mı yoksa farklı çevresel etkenlerle mi ilişkili olduğunu netleştirmek için daha fazla veriye ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
Depremlerin temel nedeni sıcaklık mı?
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’nden Prof. Dr. Ahmet Ercan, “Depremler, yer kabuğu içindeki enerji birikimi ve fay sistemlerinin kırılması sonucu oluşur. Aşırı sıcaklıklar, bu süreçte tetikleyici olabilir ama tek başına ana neden değildir,” diyerek sıcaklık-deprem ilişkisini çerçeveliyor.
Yer kabuğu ısınıyor, stres artıyor
Araştırmalara göre, yüzeyin ısınması yer kabuğundaki mekanik stres üzerinde etkili olabilir. Özellikle kurak ve çatlamış zeminlerde ısının etkisiyle meydana gelen genleşme, bazı durumlarda fay hattı üzerindeki stresi artırabiliyor.
İTÜ'den Prof. Dr. Okan Tüysüz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada sıcak hava dalgaları ile depremler arasında doğrudan bir ilişki bulunmadığını vurguladı. Tüysüz, "6 Şubat depremi Şubat ayında kar yağarken oldu. Kar yağdığı zaman deprem oluyor diyemeyeceğimiz gibi, sıcaklıklar, soğukluklar ve diğer meteorolojik olaylarla depremin ilgisi yok" dedi.
Türkiye'de 485 bilinen fay hattı olduğunu hatırlatan Tüysüz, "Bu fay hatlarından bir tanesi deprem üretse ülkede deprem etkinliği sürmüş oluyor. Özellikle 4-5 büyüklüğündeki depremler her an meydana gelebilir. Buna başka anlamlar yüklemek anlamsız olur" ifadelerini kullandı.
Bilimsel veriler destekliyor
Dokuz Eylül Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Hasan Sözbilir de konuya bilimsel açıdan yaklaştı. Sözbilir, "Atmosferik olayların depremle bağlantısı, pek kabul edilen bir durum değil. Çünkü depremlerin levha tektoniği kuramına göre oluştuğu kabul edilir" dedi.
Amerika Birleşik Devletleri Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS) verilerine göre, depremler güneşli, yağmurlu, sıcak, soğuk tüm hava koşullarında eşit olasılıkla meydana geliyor. İstatistikler, spesifik hava durumunda deprem riskinin artmadığını gösteriyor.
Halk arasında yaygın olan "deprem sıcağı" kavramının bilimsel dayanağı bulunmuyor. 1999 Gölcük Depremi'nin sıcak havalarla beraber gelmesi, bu inancın yerleşmesine neden olsa da uzmanlar bunun sadece tesadüf olduğunu vurguluyor.
Jeoloji uzmanları, Antik Yunan'dan beri süregelen bu inancın Aristoteles döneminden kalma yanlış teorilere dayandığını belirtiyor. MÖ 4. yüzyılda Aristoteles, sarsıntıların yeraltı mağaralarında sıkışan rüzgardan kaynaklandığını öne sürüyordu.
Depremler nasıl oluşuyor?
Prof. Dr. Sözbilir, deprem oluşumunu şöyle açıkladı: "Yerin derinliklerindeki manto katmanında gelişen konveksiyon akımları nedeniyle yeryüzünden 100 kilometre derinliğe kadar inen katı litosfer parçalarının astenosfer üzerinde birbirine göreceli hareketleri levha sınırlarında stres birikimine neden olur."
Uzmanlar, deprem riskini artıran gerçek faktörlerin tektonik hareketler, fay hatları üzerindeki stres birikimi ve jeolojik yapı olduğunu vurguluyor. Türkiye'nin aktif fay sistemleri üzerinde bulunması, deprem riskinin asıl sebebi.
Marmara, Bingöl Yedisu gibi bölgelerde büyük deprem beklentisi olan yerlerin artık zamanını doldurmuş olduğunu belirten uzmanlar, meteorolojik olaylar yerine depreme hazırlıkta odaklanılması gerektiğini vurguluyor.