https://anlatilaninotesi.com.tr/20250624/gazeteci-caglar-tekin-israil-kendi-varligi-icin-sivil-oldurmekten-cekinmeyen-bir-rejim--1097295615.html
Gazeteci Çağlar Tekin: İsrail kendi varlığı için sivil öldürmekten çekinmeyen bir rejim
Gazeteci Çağlar Tekin: İsrail kendi varlığı için sivil öldürmekten çekinmeyen bir rejim
Sputnik Türkiye
İsrail’in İran’a yönelik saldırısı ile başlayan gerilimde askeri hedeflerin yanında, sivil kayıplar da yaşandı. Gazeteci Çağlar Tekin son saldırılardan önce de... 24.06.2025, Sputnik Türkiye
2025-06-24T17:56+0300
2025-06-24T17:56+0300
2025-06-24T18:12+0300
görüş
i̇ran
i̇srail
sputnik
filistin sağlık bakanlığı
sivil can kaybı
sivil kayıp
sivil ölümü
çağlar tekin
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e9/06/18/1097271368_0:160:3072:1888_1920x0_80_0_0_d0476517dd913e98c44f10274c890d82.jpg
İran ve İsrail arasındaki çatışmaların 12. gününde ateşkes duyurusu geldi. Saldırılarda askeri hedeflerin yanı sıra sivil alanlar da vurulurken, İran Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında 606 kişinin yaşamını yitirdiğini ve 5 bin 332 kişinin yaralandığını açıkladı. Bu saldırılarda hayatını kaybedenlerin büyük bir çoğunluğunu ise siviller oluşturuyor. İsrail'in sivillere yönelik saldırılarının daha önce de yaşandığını belirten Gazeteci Çağlar Tekin, Sputnik'e özel değerlendirmelerde bulunarak, "İsrail bir varoluşsal olgu olarak kendi varlığı için sivil öldürme konusunda herhangi bir tereddüt taşımayan bir devlet, bir rejim" dedi. İsrail, sivil öldürme konusunda herhangi bir tereddüt taşımayan bir devletGazeteci Çağlar Tekin, İsrail'in sivillere yönelik saldırıyla ilgili, "İsrail bir varoluşsal olgu olarak kendi varlığı için sivil öldürme konusunda herhangi bir tereddüt taşımayan bir devlet, bir rejim. İsrail rejiminin temel özelliklerinin başında gelen şey bu. Zaten biz Filistin'de başından bu yana yaşanan sorunsal çerçevede bunu hep böyle gördük." ifadelerini kullandı. Filistin Sağlık Bakanlığı'nın açıklamalarına göre 7 Ekim'in ardından 60 bin civarı insanın öldürüldüğünü dile getiren Tekin sözlerini şöyle sürdürdü:"İsrail'in 7 Ekim öncesinde asra ulaşan saldırganlığını da buna eklemek zorundayız. Bu süreç 7 Ekim'de başlamadı. Keza diğer taraftan baktığımızda Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu çerçevesinde nükleer alanında çalışan isimler, akademisyenler hedef alındı. Bunların hepsi Uluslararası Atom Enerji Kurumu'nun da tasdik ettiği biçimde savaş koşulları dışında, silah dışında nükleer alanında çalışan insanlar. Yani bunları da siviller statüsünde kabul etmek zorundayız. Böyle baktığımız durumda İsrail, İran'a yönelik yaptığı her adımda sivilleri hedef alan bir pozisyona sahip yani birkaç asker dışında.'Birer terör saldırı statüsünde değerlendirilmesi gereken başlıklar' Ayrıca İsrail’in bir BM kararı olmadan bir komşu ülkenin hava sahasına, komşu ülkenin egemenlik alanına tecavüz ederek yaptığı bu hamlelerin her birisini de terör saldırı statüsünde değerlendirilmesi gereken başlıklar. Uluslararası hukukun dışında kalan başlıklar. Buradan baktığımızda İsrail'in attığı her adımda hukukun tamamen dışında olduğunu görüyoruz. Haliyle bu saldırılarda kaybedilen isimler de savaş esnasında kaybedilmiş İranlı askerler değiller. İranlı sivillere yönelik saldırıdan bahsediyoruz. Aynı zamanda İran devlet görevlilerini de hedef alan terör saldırıları bütününden bahsediyoruz. Yani uluslararası açısından değerlendirilecek bir durum bu.” ‘Saldırgan tutum karşısında net durmak gerekiyor’ İsrail'in sivillere karşı saldırıları karşısında net bir tavır sergilenmesi gerektiğini de vurgulayan Tekin sözlerini şöyle sürdürdü:
https://anlatilaninotesi.com.tr/20250624/disisleri-bakanligi-israil-ile-iran-arasinda-ateskes-icin-mutabakata-varilmasini-memnuniyetle-1097287459.html
i̇ran
i̇srail
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2025
Osman Nuri Cerit
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e5/07/01/1044866010_225:-1:1749:1524_100x100_80_0_0_6276e290a03a778c7a06f528f5e43d09.jpg
Osman Nuri Cerit
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e5/07/01/1044866010_225:-1:1749:1524_100x100_80_0_0_6276e290a03a778c7a06f528f5e43d09.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e9/06/18/1097271368_171:0:2902:2048_1920x0_80_0_0_179a96ba6cef74dc5bca5360c7480ce3.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Osman Nuri Cerit
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e5/07/01/1044866010_225:-1:1749:1524_100x100_80_0_0_6276e290a03a778c7a06f528f5e43d09.jpg
i̇ran, i̇srail, sputnik, filistin sağlık bakanlığı, sivil can kaybı, sivil kayıp, sivil ölümü, çağlar tekin
i̇ran, i̇srail, sputnik, filistin sağlık bakanlığı, sivil can kaybı, sivil kayıp, sivil ölümü, çağlar tekin
Gazeteci Çağlar Tekin: İsrail kendi varlığı için sivil öldürmekten çekinmeyen bir rejim
17:56 24.06.2025 (güncellendi: 18:12 24.06.2025) Özel
İsrail’in İran’a yönelik saldırısı ile başlayan gerilimde askeri hedeflerin yanında, sivil kayıplar da yaşandı. Gazeteci Çağlar Tekin son saldırılardan önce de İsrail’in sivilleri hedefleri hedef aldığını belirterek, İsrail'in kendi varlığı için sivilleri öldürmekten çekinmediğini vurguladı.
İran ve İsrail arasındaki çatışmaların 12. gününde ateşkes duyurusu geldi. Saldırılarda askeri hedeflerin yanı sıra sivil alanlar da vurulurken, İran Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında 606 kişinin yaşamını yitirdiğini ve 5 bin 332 kişinin yaralandığını açıkladı. Bu saldırılarda hayatını kaybedenlerin büyük bir çoğunluğunu ise siviller oluşturuyor. İsrail'in sivillere yönelik saldırılarının daha önce de yaşandığını belirten Gazeteci Çağlar Tekin, Sputnik'e özel değerlendirmelerde bulunarak, "İsrail bir varoluşsal olgu olarak kendi varlığı için sivil öldürme konusunda herhangi bir tereddüt taşımayan bir devlet, bir rejim" dedi.
İsrail, sivil öldürme konusunda herhangi bir tereddüt taşımayan bir devlet
Gazeteci Çağlar Tekin, İsrail'in sivillere yönelik saldırıyla ilgili, "İsrail bir varoluşsal olgu olarak kendi varlığı için sivil öldürme konusunda herhangi bir tereddüt taşımayan bir devlet, bir rejim. İsrail rejiminin temel özelliklerinin başında gelen şey bu. Zaten biz Filistin'de başından bu yana yaşanan sorunsal çerçevede bunu hep böyle gördük." ifadelerini kullandı.
Filistin Sağlık Bakanlığı'nın açıklamalarına göre 7 Ekim'in ardından 60 bin civarı insanın öldürüldüğünü dile getiren Tekin sözlerini şöyle sürdürdü:
"İsrail'in 7 Ekim öncesinde asra ulaşan saldırganlığını da buna eklemek zorundayız. Bu süreç 7 Ekim'de başlamadı. Keza diğer taraftan baktığımızda Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu çerçevesinde nükleer alanında çalışan isimler, akademisyenler hedef alındı. Bunların hepsi Uluslararası Atom Enerji Kurumu'nun da tasdik ettiği biçimde savaş koşulları dışında, silah dışında nükleer alanında çalışan insanlar. Yani bunları da siviller statüsünde kabul etmek zorundayız. Böyle baktığımız durumda İsrail, İran'a yönelik yaptığı her adımda sivilleri hedef alan bir pozisyona sahip yani birkaç asker dışında.
'Birer terör saldırı statüsünde değerlendirilmesi gereken başlıklar'
Ayrıca İsrail’in bir BM kararı olmadan bir komşu ülkenin hava sahasına, komşu ülkenin egemenlik alanına tecavüz ederek yaptığı bu hamlelerin her birisini de terör saldırı statüsünde değerlendirilmesi gereken başlıklar. Uluslararası hukukun dışında kalan başlıklar. Buradan baktığımızda İsrail'in attığı her adımda hukukun tamamen dışında olduğunu görüyoruz. Haliyle bu saldırılarda kaybedilen isimler de savaş esnasında kaybedilmiş İranlı askerler değiller. İranlı sivillere yönelik saldırıdan bahsediyoruz. Aynı zamanda İran devlet görevlilerini de hedef alan terör saldırıları bütününden bahsediyoruz. Yani uluslararası açısından değerlendirilecek bir durum bu.”
‘Saldırgan tutum karşısında net durmak gerekiyor’
İsrail'in sivillere karşı saldırıları karşısında net bir tavır sergilenmesi gerektiğini de vurgulayan Tekin sözlerini şöyle sürdürdü:
“İsrail bir bütün olarak aslında uluslararası hukukun tamamen dışında. İsrail’in arkasına ABD desteğini almış bir eşkıyalık, terör devleti statüsüne eriştiğini, bu soykırım sürecinin Gazze’yle sınırlı kalmadığını, bunun Lübnan, Irak, Suriye, İran, Yemen gibi ülkelere de taşan büyük bir bölgesel sorun haline geldiğini net bir biçimde görüyoruz. Batı devletlerinin bu anlamda yoğun desteğinin de devam ettiğini görüyoruz. Yani burada uluslararası hukukun, uluslararası diyalog kanallarının tamamının kapatıldığı büyük bir dayatma ve terör saldırıları bütünü görüyoruz. Bu İran rejiminin niteliği üzerinden tartışılacak bir durum değil. Sonuçta karşımızda uluslararası anlamda meşru bir İran Devleti var. Buna bütün uluslararası koşulları, bütün uluslararası şartları, hukuku yok sayarak saldıran bir İsrail var. Bu anlamda net bir saplama yapmak gerekiyor, net durmak gerekiyor.”