İsrail-İran çatışması: Durum ne? Türkiye'nin politikası hangi adımları atabilir?
19:10 18.06.2025 (güncellendi: 12:15 19.06.2025)
Abone ol
Prof. Dr. Hasan Ünal ve Emekli Albay Dr. Eray Güçlüer, İsrail-İran çatışmasını Ceyhun Bozkurt'la Bölgenin Kalbi'nde değerlendirdi.
Prof. Dr. Hasan Ünal, Türkiye’nin Kürecik Üssü’nü kapatarak İsrail’e istihbarat akışını engelleyebileceğini belirtti ve Soğuk Savaş döneminde Türkiye’nin aldığı tedbirlere değindi:
“Türkiye’nin genel olarak izlediği politika bu meselede doğru. Ulusal çıkarlarına uygun. Tabii nihai hedefin Türkiye olduğunu söylemesek daha isabetli olur. Kimse Türkiye’yi kolayca gözüne kestiremez. Türkiye’nin İran politikaları açısından birkaç şey söylenebilir burada. Türkiye, Kürecik Radar Üssü’ne geçici olarak el koyabilir. 1967 ve 1973 Arap-İsrail savaşlarında Türkiye, İncirlik Üssü’ne el koymuş ve kapatmıştı. ‘Buranın kullanılmasına izin vermiyorum’ demişti. Sadece savaş uçaklarının değil, keşif uçaklarının da uçmasına izin verilmedi. O dönemde uydu teknolojisi böyle olmadığı için keşif uçakları İsrail’e önemli bilgiler sağlıyordu. Türkiye, İncirlik’i kapatıp Arap ülkelerine de bilgi veriyordu. Sonra üs tekrar açılıyordu. Bu, Türkiye’ye neyi kazandırdı? Bölgesel politikalarında önemli avantajlar sağladı. 1973’teki savaşta Mısır ve Suriye ilk defa doğru dürüst savaştılar İsrail’e karşı. Savaşın başında çok başarılı oldular. Fakat sonunda savaş berabere bitti diyelim. İsrail, gerilediği savaşta durumu toparladı ve son dönemde de Mısır’ın 3. Ordusu’nu, Sina’da kuşatmaya aldı. ABD, cepheye ağır nakliye uçaklarıyla doğrudan yardım gönderiyordu. Sovyetler Birliği de Mısır’a askeri malzeme göndermek için Türkiye’den hava sahasını açmasını istedi. Türkiye, NATO üyesi olduğu halde, Soğuk Savaş’taki bu dönemde hava sahasını Sovyetler’e açtı. Mısır’ın 3. Ordusu’nun kurtarıldı bu şekilde kuşatmadan. Şimdi de Kürecik benzeri bir şekilde ele alınabilir. Kürecik ile ilgili argüman şu: İncirlik başka, Kürecik başka. İncirlik, ABD-Türkiye ikili ilişkileri sonucunda kuruldu, neticede Türkiye’ye ait bir üs. Kürecik ise NATO üssü ve buradaki bilgiler sadece NATO ülkeleri tarafından paylaşılıyor diyorlar. Fakat Kürecik’ten NATO’ya giden bilgiler, saliseler içinde İsrail’in eline geçiyor. Saniyeler değil, saliseler. Biz zaten 1973’te İncirlik’i ABD kullanımına kapatmıştık. Bu, İran’la ileride kuracağım daha yakın ilişkiler açısından da iyi olur.”
'İsrail avantaja sahip'
Emekli Albay, güvenlik politikaları uzmanı Dr. Eray Güçlüer, İsrail saldırılarının İran’ı zayıflatmayı hedeflediğini vurguladı ve şunları kaydetti:
“Bir tarafta konvansiyonel ve simetrik güçler var. İsrail ve ABD var. Diğer tarafta ise asimetrik diyebileceğimiz İran var. İran’ın füzeleri elbette konvansiyonel bir unsur. Ama İsrail hava gücüne karşı füzelerin kullanılması, asimetrik mücadele oluşturuyor. Simetrik karşılık verilmediği için. İran, savaşın başından beri konvansiyonel hava saldırılarına karşı kendi hava gücünü kullanamıyor. Füzeleri kullanıyor. Bu yüzden dezavantaja sahip. Asimetrik bir mücadeleyi benimsemiş gibi görünüyor bu yüzden. Bu nereye kadar devam eder? Bu anlamda durum üstünlüğü İsrail ve ABD’de. Irak savaşı da böyle olmuştu. Önce uçaklarla yoğun şekilde vurulmuştu. İşgal daha sonra başlamıştı. Önce Körfez Savaşı’nda Irak’ı zayıflattılar, sonra 2003’te işgal edip rejimi değiştirdiler. İran’da da benzeri bir senaryo izleniyor olabilir.”