https://anlatilaninotesi.com.tr/20250521/1096404312.html
‘Suriye’de devlet özelleştiriliyor’
‘Suriye’de devlet özelleştiriliyor’
Sputnik Türkiye
Gazeteci ve yazar Musa Özuğurlu'ya göre Batı, yaptırımların kaldırılması karşılığında Ahmed eş-Şera'nın yabancı savaşçılar ve enerji kaynakları meselesinde... 21.05.2025, Sputnik Türkiye
2025-05-21T16:05+0300
2025-05-21T16:05+0300
2025-05-22T11:18+0300
eksen
radyo sputnik
radyo
radyo
ahmed eş-şera
musa özuğurlu
suriye
i̇srail
sdg
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/images/sharing/article/tur/1096404312.jpg?1747901930
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Suriye'ye yönelik ekonomik yaptırımların kaldırılmasına karar verildiğini bildirdi.Kallas, Brüksel'de yapılan AB Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Bugün Suriye'ye uyguladığımız ekonomik yaptırımları kaldırma kararı aldık." mesajını paylaştı. "Suriye halkının yeni, kapsayıcı ve barışçıl bir Suriye inşa etmesine yardımcı olmak istiyoruz." ifadesini kullandı ve AB'nin Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğini belirtti.Suriye'de geçici hükümetin dışişleri bakanlığı ise şu ifadelere yer verildi: "Yaptırımlar, amaçlarına ulaşıldığında yeniden gözden geçirilmelidir. Bu adım, AB'nin hem hukuki hem diplomatik anlamda yapıcı angajmana ve Suriye'nin istikrara, insan haklarına ve ekonomik kalkınmaya dayalı bir geleceğe geçişine verdiği desteği ortaya koymaktadır."Yaptırımların kaldırılmasının Avrupa'da yaşayan Suriyelilere ülkelerine yeniden yatırım yapma ve geri dönerek yeniden inşa sürecine katkıda bulunma fırsatı sunacağına işaret edilen açıklamada, Suriye ile Avrupa arasındaki siyasi ve güvenlik işbirliğinin derinleştirilmesi için de önemli bir zemin oluştuğu belirtildi. Suriye geçici hükümetinin yeni dönemde Avrupalı şirketler ve yatırımcılarla işbirliğini güçlendirmeye hazır olduğu ifade edilerek, ekonomik toparlanmayı ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleyecek uygun ortamın hazırlanacağı vurgulandı.Suriye geçici hükümetinin dışişleri bakanlığının açıklama metninde ayrıca şu cümleler yer aldı: "Avrupa uzun süredir insani yardımları, mültecilere ev sahipliği ve adalet ilkesine bağlılığıyla Suriye halkının yanında olmuştur. Bugün Suriye'nin ihtiyacı, daha fazla dost ve ortak, daha az engeldir. Gerçek işbirliklerine ihtiyaç duyuyoruz. Bu ilişkinin insani yardımdan öteye taşınarak gerçek bir ekonomik ve siyasi ortaklığa dönüşmesini umuyoruz."Diğer yandan 13 Mayıs'ta Körfez turu kapsamında Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a giden ABD Başkanı Donald Trump, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman ile yaptığı görüşmeler neticesinde Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırma kararı aldığını ilan etmişti.ABD’nin ve Avrupa Birliği’nin Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırmasını, Suriye geçici hükümeti başkanı Ahmed eş-Şera’ya sunulan şartları ve Suriye’deki mevcut tabloyu, gazeteci ve yazar Musa Özuğurlu ile konuştuk.‘ABD’nin Türk cenahıyla ilgili de Colani’den beklentileri var’Yaptırımların kaldıırlması karşılığında Suriye’den özellikle yabancı savaşçılar ve enerji kaynakları konusunda Batı’nın istekleri doğrultusunda adımlar atmasının beklendiğini ifade eden Özuğurlu, öte yandan SDG konusunda Türkiye’nin itirazlarının sürdüğünü belirtti:‘Türkiye’nin Suriye’deki varlığını sürdürmesine bir itiraz yok’Suriye geçici hükümeti başkanı Ahmed eş-Şera’nın sadece Batı tarafından değil, Türkiye tarafından da baskı altında bulunduğunu ifade eden Özuğurlu, Colani’nin henüz bölgedeki etkin tüm güçlerin isteklerine cevap verebilen bir lider konumuna erişmediğini vurguladı:‘Suriye’de devlet özelleştiriliyor’Musa Özuğurlu’ya göre Suriye’de işlevsel bir devlet yapısı kalmadı. Suriye’nin yaptırımların kaldırılması ve yatırım engelinin aşılmasıyla birlikte tamamen özelleşeceği değerlendirmesinde bulunan Özuğurlu, Suriye’nin özelleştirmelere ve kaynak satışına şimdiden başladığını kaydetti:‘IŞİD, Colani’yi tehdit etti’Suriye halkının her kesiminin yabancı savaşçılardan rahatsızlık duyduğunu aktaran Musa Özuğurlu, Hmeymim’deki Rus üssü yakınlarında yaşanan çatışmanın da konuya yeni bir boyut kattığını vurguladı:‘Hala kanlı günler göreceğiz Suriye’de. Durum öyle gözüküyor’İsrail’in Ahmed eş-Şera’nın temsil ettiği ideolojiyi her daim tehdit olarak göreceğinin altını çizen Özuğurlu, Suriye’de şiddetin henüz bitmeyeceğini de sözlerine ekledi:
suriye
i̇srail
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2025
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
аудио, radyo sputnik, radyo, radyo, ahmed eş-şera, musa özuğurlu, suriye, i̇srail, sdg, işi̇d, avrupa birliği
аудио, radyo sputnik, radyo, radyo, ahmed eş-şera, musa özuğurlu, suriye, i̇srail, sdg, işi̇d, avrupa birliği
‘Suriye’de devlet özelleştiriliyor’
16:05 21.05.2025 (güncellendi: 11:18 22.05.2025) Gazeteci ve yazar Musa Özuğurlu'ya göre Batı, yaptırımların kaldırılması karşılığında Ahmed eş-Şera'nın yabancı savaşçılar ve enerji kaynakları meselesinde adımlar atmasını bekliyor. Suriye'nin devlet olarak özelleştirilmeye başlandığını kaydeden Özuğurlu, Türkiye'nin SDG'ye yönelik itirazlarının da devam ettiğini vurguladı.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Suriye'ye yönelik ekonomik yaptırımların kaldırılmasına karar verildiğini bildirdi.
Kallas, Brüksel'de yapılan AB Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Bugün Suriye'ye uyguladığımız ekonomik yaptırımları kaldırma kararı aldık." mesajını paylaştı. "Suriye halkının yeni, kapsayıcı ve barışçıl bir Suriye inşa etmesine yardımcı olmak istiyoruz." ifadesini kullandı ve AB'nin Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğini belirtti.
Suriye'de geçici hükümetin dışişleri bakanlığı ise şu ifadelere yer verildi: "Yaptırımlar, amaçlarına ulaşıldığında yeniden gözden geçirilmelidir. Bu adım, AB'nin hem hukuki hem diplomatik anlamda yapıcı angajmana ve Suriye'nin istikrara, insan haklarına ve ekonomik kalkınmaya dayalı bir geleceğe geçişine verdiği desteği ortaya koymaktadır."
Yaptırımların kaldırılmasının Avrupa'da yaşayan Suriyelilere ülkelerine yeniden yatırım yapma ve geri dönerek yeniden inşa sürecine katkıda bulunma fırsatı sunacağına işaret edilen açıklamada, Suriye ile Avrupa arasındaki siyasi ve güvenlik işbirliğinin derinleştirilmesi için de önemli bir zemin oluştuğu belirtildi. Suriye geçici hükümetinin yeni dönemde Avrupalı şirketler ve yatırımcılarla işbirliğini güçlendirmeye hazır olduğu ifade edilerek, ekonomik toparlanmayı ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleyecek uygun ortamın hazırlanacağı vurgulandı.
Suriye geçici hükümetinin dışişleri bakanlığının açıklama metninde ayrıca şu cümleler yer aldı:
"Avrupa uzun süredir insani yardımları, mültecilere ev sahipliği ve adalet ilkesine bağlılığıyla Suriye halkının yanında olmuştur. Bugün Suriye'nin ihtiyacı, daha fazla dost ve ortak, daha az engeldir. Gerçek işbirliklerine ihtiyaç duyuyoruz. Bu ilişkinin insani yardımdan öteye taşınarak gerçek bir ekonomik ve siyasi ortaklığa dönüşmesini umuyoruz."
Diğer yandan 13 Mayıs'ta Körfez turu kapsamında Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a giden ABD Başkanı Donald Trump, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman ile yaptığı görüşmeler neticesinde Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırma kararı aldığını ilan etmişti.
ABD’nin ve Avrupa Birliği’nin Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırmasını, Suriye geçici hükümeti başkanı Ahmed eş-Şera’ya sunulan şartları ve Suriye’deki mevcut tabloyu, gazeteci ve yazar Musa Özuğurlu ile konuştuk.
‘ABD’nin Türk cenahıyla ilgili de Colani’den beklentileri var’
Yaptırımların kaldıırlması karşılığında Suriye’den özellikle yabancı savaşçılar ve enerji kaynakları konusunda Batı’nın istekleri doğrultusunda adımlar atmasının beklendiğini ifade eden Özuğurlu, öte yandan SDG konusunda Türkiye’nin itirazlarının sürdüğünü belirtti:
“Bu yabancı savaşçıların bir şekilde zapt altına alınmasının veya Suriye dışına çıkarılmasının temel bir şart olduğu söyleniyor. Yönetime yakın birtakım kaynaklara bakarsak, aslında bunun Donald Trump’ın bir dayatması değil, isteği olduğunu iddia edenler de var. Yabancı cihatçılar bir şekilde Amerikan kamuoyuna da anlatılmalı. Marco Rubio’nun son açıklamasında bu var. ‘Biz Ahmed eş-Şera’ya (Colani) yardım etmezsek, çok kısa sürede tam teşekküllü bir iç savaş başlayabilir’ demesi boşuna değil. Diğer taraftan ABD’nin Türk cenahıyla ilgili de Colani’den beklentileri var. Bir şekilde anlaşmasını istiyorlar. SDG’nin bugüne kadar ortaya koyduğu birtakım isteklere daha empatiyle yaklaşmasını istiyorlar. IŞİD’e karşı mücadele ABD’nin uzun zamandır kullandığı bir retorikti, buun da istiyorlar. Ama asıl ortaya atılan iddia şu: Suriye’nin doğal kaynakları var. Doğal gaz özellikle Akdeniz’den başlayıp Humus’a kadar gidiyor böyle bir rezerv var. Kuzeydoğuda petrol var. Ama gaz daha değerli bulunuyor ve Amerika bir şekilde bu kaynaklarla ilgili avantaj sağlamak istiyor. Şartlar bu şekilde. Elbette demokrasi gibi söylemler kullanılıyor. Esas pratiğe bakarsak ABD’nin beklentileri böyle. Peki Colani bunları yerine getirebilir mi? Tek başına olsaydı evet. Ancak Türkiye gibi birtakım dinamikler var. SDG konusundaki istekler, Türkiye’nin itirazıyla karşılaşıyor. Türkiye de buradan bastırıyor. Şu anda Colani’nin durumu çok da rahat değil.”
‘Türkiye’nin Suriye’deki varlığını sürdürmesine bir itiraz yok’
Suriye geçici hükümeti başkanı Ahmed eş-Şera’nın sadece Batı tarafından değil, Türkiye tarafından da baskı altında bulunduğunu ifade eden Özuğurlu, Colani’nin henüz bölgedeki etkin tüm güçlerin isteklerine cevap verebilen bir lider konumuna erişmediğini vurguladı:
“Şu anda Colani’nin gelmesi, Colani’nin herhangi bir şekilde sorun yaratmayacak birisi olarak orada bulunması önemli. Filistin konusunda, İsrail konusunda, Araplarla ilişkiler konusunda ve Türkiye konusunda sorun yaratmayacak birisi olarak Şam’da olması, tüm aktörleri birleştirmiş durumda. Türkiye’nin birtakım özel itirazları var. Bu da Kürt yoğunluklu bölgeyle ilgili. Türkiye bir yandan bunu elde etmeye çalışıyor. Türkiye, SDG’nin kazanım elde etmesini engellemeye çalışıyor. Diğer taraftan İsrail’in ve Türkiye’nin karşı karşıya geldiğini görmüştük. Türkiye’nin bazı harekatlar neticesinde hakim olduğu Suriye’deki bölgelerdeki varlığını devam ettirmek istediğini de görüyoruz. Gerçi buna çok kişinin itirazı yok. Arap ülkeleri bunu telaffuz etmiyor. Keza Batı ülkelerinden de bir itiraz söz konusu değil. Türkiye, fiilen orada bulunuyor. Türkiye’nin Suriye ile ilgili bu iki başlığı var. Yarın bu ülkelerle Türkiye arasında enerjinin paylaşımı, dağıtımı ve Suriye’nin imarı ile ilgili de bir rekabet doğabilir. Doğacaktır. Ama bu öncelik değil, gelecekte doğal olarak karşımıza çıkacak olan konular. Şu anda telaffuz edilmiyor. Çünkü hala daha Suriye’de hangi gücün istikrarı, iktidarı sağlayacağı ve devamında tüm bu ülkeleri muhatap alabilecek bir güç haline gelebileceği konusu konuşuluyor. Colani üstünde bir ittifak var ama içeriye bakarsak herkes aynı düşünmüyor. Kısa süre önce Dürziler, Şam’la bir sorun yaşadı. Bu hala bitmiş değil. Kürt cenahında aynı ajanda devam ediyor. Alevi bölgesi de çok rahatsız. Hareketlenmeleri için çok sayıda girişim de var. Şu ana kadar somut bir girişimden bahsedemeyiz ama çok rahatsızlar. Biraz daha bu ülkelerin itirazları, ortak bir şekilde herkesin Suriye’den istediklerini alabileceği bir kişide mutabık kalmaya yöneliktir. Colani buna cevap verebilmiş midir? Ben bu konunun şüpheli olduğunu düşünüyorum doğrusu.”
‘Suriye’de devlet özelleştiriliyor’
Musa Özuğurlu’ya göre Suriye’de işlevsel bir devlet yapısı kalmadı. Suriye’nin yaptırımların kaldırılması ve yatırım engelinin aşılmasıyla birlikte tamamen özelleşeceği değerlendirmesinde bulunan Özuğurlu, Suriye’nin özelleştirmelere ve kaynak satışına şimdiden başladığını kaydetti:
“Şöyle bir durum var: Suriye’de devlet artık çökmek üzereydi. Memurların maaşları verilemiyordu. Beşar Esad döneminde on yıllık iç savaşa rağmen memur maaşlarında hiçbir zaman için aksama söz konusu olmadı. Sadece Suriye lirasının değeri çok düştü. Piyasalara bakarsak Suriye’de tüketim malı eksikliği de yok. Şu anda da yok. Ancak insanlarda da para yok. Bu çarkın çevrilebilmesi için en azından devlet memurlarının maaşlarının verilebilmesi gerekiyor. Yaptırımların kaldırılması ilk etapta bu işe yarayacak. Gözden kaçan bir detay daha var: Suriye özelleştirmeye doğru gidiyor. Suriye’de devlet özelleştiriliyor. Bırakın müesseseleri. Suriye’nin Maliye Bakanı, ‘Tüm yatırımcıları davet ediyoruz’ dedi. Artık yaptırımların kaldırılması karşılığında Suriye’nin varlıkları satılıyor. Bu yaptırımlar yatırımı da önlüyordu, artık bu gerçekleşiyor. Suriye’de ne olursa olsun bir savaş ekonomisi var. Tüm kesimler için geçerli bu. Savaş ekonomisinden üretim ekonomisine derhal geçilmesi mümkün değil. Birtakım bireysel başarılar olacaktır ancak Suriye ekonomisinin eski gücünü yakalaması zor. Artık ortada bir devlet yok. Sadece kendisine maaş verilen bir çalışanlar kitlesi var. Devamında da bu ekonominin dönmesi için yapılan bir şey. Ancak çok yeterli olacağını zannetmiyorum. Yaptırımların kaldırılması ancak uzun vadede işe yarayabilecek bir şey. Zaten Suriye’de imar faaliyetleri başlayınca sermayenin tamamen yer değiştirdiğini de göreceğiz. Suriye’yi ekonomik açıdan karışık günler bekliyor. Esad’ın karşısına çıkan insanların bir kısmı, Deyrizor bölgesinde 2008’de başlayan kuraklık sebebiyle göçen bir milyonluk kitlenin kendisiydi. Halep’ten veya Dera’dan göçenler de öyleydi. Ekonomik kriz, her zaman için insanları doğrudan etkiliyor. Ben bu yaptırımların kaldırılmasının kısa vadede işe yarayacağını düşünmüyorum. İleride Suriye halkı refaha kavuşabilir ama hangi kesim refaha kavuşacak? Bu soru önemli.”
‘IŞİD, Colani’yi tehdit etti’
Suriye halkının her kesiminin yabancı savaşçılardan rahatsızlık duyduğunu aktaran Musa Özuğurlu, Hmeymim’deki Rus üssü yakınlarında yaşanan çatışmanın da konuya yeni bir boyut kattığını vurguladı:
“Bu yabancı savaşçılar konusu ciddi rahatsızlık yarattı toplumda. Sadece Alevi bölgesinde yaptıkları katliamlar değil konu. Herkes rahatsız bundan. En son Türkistan İslam Partisi, 84. Tümen olarak Suriye ordusuna katılacak denildi. Bir yandan da Lazkiye’nin güneyindeki Hmeymim hava üssündeki Rus askerlerine yönelik birtakım saldırılar düzenlendiği söylendi. Şu anda Rus üssünü taciz ediyorlar. Dün hatta iki Rus askerinin öldüğü yönünde iddialar vardı. Ben doğrulatamadım o yüzden iddia diyorum. Orada çatışmalar var ve bunu yapanlar yabancı savaşçılar. Colani bir yandan bunları zapt etmeye çalışıyor Amerika’nın isteği doğrultusunda, bir yandan da makyajlamaya çalışıyor. Kendisi nasıl makyajlandıysa onları da makyajlamaya çalışıyor. Diğer yandan Colani’nin ekipleri içinde bunların orada kalması gerektiği, Suriye devrimi için kan döktükleri şeklinde savunularda bulunanlar da var. IŞİD’in bir hücresi açıklama yaptı geçenlerde. ‘Sen ABD ile masaya oturarak devrim adısına geri adım atmış birisin’ dedi. Bu mesajı verdiler. Acaba yakında IŞİD’den herhangi bir eylem gelebilir mi? Bunu da sormak lazım.”
‘Hala kanlı günler göreceğiz Suriye’de. Durum öyle gözüküyor’
İsrail’in Ahmed eş-Şera’nın temsil ettiği ideolojiyi her daim tehdit olarak göreceğinin altını çizen Özuğurlu, Suriye’de şiddetin henüz bitmeyeceğini de sözlerine ekledi:
“Eğer Colani, şu anda iddia ettikleri gibi gerçekten yumuşar ve politikanın gereği neyse onu yerine getireceğini söylerse bazı şeyler gerçekleşebilir. Ancak tekfir zihniyeti, zorunlu olarak başkasına saldırıyor. Onların yetiştiği tedrisat yarın Suriye’de büyüdükçe, İsrail yanı başında kendi tabirleriyle ‘terör yuvalanması’ görebilir. Tekfir düşüncesi, fundamentalist düşünce; bunların ayrım yapma lüksü yok. Bunlar zorunlu olarak böyle politikalar güdüyor. İsrail açısından bu tehlikeli ve bu yüzden egemen bir Suriye’ye izin vermek istemeyeceklerdir. Suriye’ye yeni ve farklı bir yönetim gelmedikçe İsrail’in işgal ettiği topraklardan çekilmesi mümkün değil. Ayrıca İsrail buraları tarihsel olarak kendisinden gasp edilmiş topraklar olarak görüyor. Çekilmesi mümkün değil. Colani de ABD ve Körfez tarafından zapt edildiği sürece İsrail daima rahatsız olsa da sesini çıkartmayabilir. İsrail’in tanınması, ticaretin geliştirilmesi gibi konular gündeme gelirse, zannediyorum ki İsrail buna mütekabiliyet esasıyla cevap verecektir fakat her daim tedbirli olacaktır. Kim, Suriye’de hangi konuda kesin bir şey söylediyse yanılma payı çok yüksektir. Yakın zamanda Suriye’de ne olup biteceği konusunda hala daha soru işaretleri var. Egemen güçlerin, küresel güçlerin istikrar dediği şeyin Suriye’ye gelebilmesi çok kolay değil. Hala kanlı günler göreceğiz Suriye’de. Durum öyle gözüküyor.”