00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
YERİ VE ZAMANI 9 MAYIS ÖZEL
09:02
48 dk
HABERLER
11:00
5 dk
HABERLER
12:00
6 dk
HABERLER
13:00
23 dk
HABERLER
14:00
9 dk
HABERLER
15:00
13 dk
HABERLER
16:00
13 dk
HABERLER
17:00
5 dk
HABERLER
18:00
6 dk
YERİ VE ZAMANI 9 MAYIS ÖZEL
21:01
48 dk
HABERLER
07:00
6 dk
HABERLER
09:00
7 dk
YERİ VE ZAMANI
Güçlü Özgan'la Yeri ve Zamanı
09:07
113 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
11:00
1 dk
DÜNYA HABERİ
Dünyadan öne çıkan başlıklar
11:10
15 dk
PARANIN HAREKETİ
Ekonomide neler oluyor?
11:21
20 dk
BASIN TURU
Selin Yazıcı, Ebru Dönmez ve Serkan Baştımar'la Basın Turu
11:31
23 dk
ENERJİNİN SEYRİ
Enerji sektöründe öne çıkan başlıklar
11:51
14 dk
GÜN ORTASI
Okan Aslan'la Gün Ortası
12:05
83 dk
90 SANİYE
Türkiye ve dünya gündemi
13:28
1 dk
HABER MASASI
Selin Yazıcı, Ebru Dönmez ve Serkan Baştımar'la Haber Masası
13:30
35 dk
YENİ ŞEYLER REHBERİ
Serhat Ayan'la Yeni Seyler Rehberi
14:05
55 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
15:00
1 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
16:00
1 dk
EKSEN
Ceyda Karan'la Eksen
16:01
89 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
17:30
1 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
18:00
1 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
19:00
1 dk
BÖLGENİN KALBİ
Ceyhun Bozkurt'la Bölgenin Kalbi
19:05
84 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
 - Sputnik Türkiye, 1920
EKSEN
Ceyda Karan’ın hazırladığı Eksen’de her gün dünyanın farklı bölgelerine dair gelişmeler masaya yatırılıyor.

‘Türkiye için en büyük tehlike, ülkeyi ahtapot kolları gibi çevreleyen Alman emperyalizmi’

Ceyda Karan'la Eksen
Abone ol
Yazar Cemil Fuat Hendek'e göre Almanya'nın yeni hükümeti, bir savaşa hazırlık hükümeti. Alman emperyalizminin bu yeni dönemde Türkiye'yi adeta Avrupa Birliği projelerinin "eş başkanı" yapmak istediğine dikkat çeken Hendek, Alman emperyalizminin Türkiye'deki etkisine dikkat çekti.
Hristiyan Demokratların lideri Friedrich Merz'in başbakanlığında kurulması beklenen yeni Almanya hükümeti için Hristiyan Demokratlar (CDU/SDU) ve Sosyal Demokratlar (SPD) arasında anlaşmaya varıldı.
Yaklaşık bir buçuk ay süren müzakerelerin ardından kabul edilen koalisyon anlaşmasının yakın bir zaman dilimi içerisinde, partilerin karar organlarında onaylanması bekleniyor. Tüm partilerin onay vermesi durumunda koalisyon sözleşmesinin 5 Mayıs'ta resmen imzalanması durumunda, Friedrich Merz'in de 6 Mayıs'ta parlamentoda yapılacak oylamayla başbakanlığa seçilmesi mümkün olacak.
23 Şubat seçimlerinden birinci çıkan CDU'nun lideri Friedrich Merz, Almanya'nın bir an önce toparlanmasını ve yeniden Avrupa siyaset sahnesinde güçlü bir konum almasını hedeflediğini açıklamıştı.
Atlantik ile ilişkilere önem verileceğini vurgulayan Merz, ABD ile gerilim konusu meselelerin aşılması ve Avrupa Birliği'nin küresel aktör haline gelmesi için çabalayacaklarını vurgulamıştı. Merz ayrıca Alman ordusuna yatırım yapma ve Ukrayna'ya verilen askeri desteğin sürdürülmesini de öncelikli politikaları arasında göstermişti.
Almanya'da Hristiyan Demokratlar ile Sosyal Demokratlar arasındaki koalisyon anlaşmasını, Almanya'dan yükselen tehlikeyi ve Alman siyasi iklimini, Yazar Cemil Fuat Hendek ile konuştuk.

‘Almanya’nın yeni hükümeti savaşa hazırlık hükümeti’

Almanya’da kurulacak yeni koalisyon hükümetinin savaşa hazırlık hükümeti olduğunu kaydeden Cemil Fuat Hendek, diğer yandan Almanya’da iletişim ve temel haklar konusunda kısıtlamaların yaşanabileceği değerlendirmesinde bulundu:
“Bir büyük koalisyon var. Öylesine büyük ki bu koalisyon, dışarıda bırakılan Yeşiller de koalisyonun üstlendiği görevlere yardımcı olacak. Öyle bir döneme giriyoruz. Yapılan mukaveleden yola çıkarak üç ağırlık noktası konuşulabilir. Bunlardan birincisi, bu hükümet bir savaşa hazırlık hükümeti olacak açıkça. Savaşa hazırlık hükümeti olmasının yanı sıra, toplumu buna hazırlamak ve bunun için kaynaklar da oluşturmak için daha sıkı kontrol altında bir toplum yaratmak isteyecekler. Medyayı, insanların haberleşme özgürlüğünü ve interneti, daha kontrol altında ve daha sansürlü bir ortama sokacaklar. Hedeflerinden birisi bu. Ek olarak zaten geriye çok az kalmış olan sosyal hak ve özgürlüklerin de sonu olacak bu Almanya’da.”

‘Almanya, göçmenler olmadan var olamaz’

Cemil Fuat Hendek’e göre Almanya, göçmenler olmadan ayakta kalamaz. Alman nüfusunun giderek yaşlandığına dikkat çeken Hendek, yeni koalisyonun da bu konudan çok bahsetse de hükümet metninde çok fazla yer vermediğini aktardı:
“Seçim öncesinde birtakım faşist üyeleri de içeren sadece AFD değil. SDU yani Hristiyan Demokratlar da ortaya bir göç ve göçmen sorunu ortaya attı. Bu yeni bir şey değil. SDU bunu yıllar önce yapmıştı. Sosyal Demokrat Parti ve diğer solcular da bu tartışma akıntısına kapıldı. Dolayısıyla seçimler öncesinde sanki hiçbir toplumsal sorun yokmuş, sanki hiçbir ekonomik sorun yokmuş, sanki işsiz ve emekli yığınları mevcut değilmiş gibi sadece göçmen meselesine yoğunlaştılar. Mukavele metninin toplamı 144 sayfa ama göçmen meselesine sadece 4 sayfa ayırmışlar. Göçmen meselesinin çok açık ve seçik bir yanı var. Almanya, göçmensiz yaşayamaz. Bu topraklar sanayi devrimini yaptığı andan itibaren göçmenlerle var oldular. Bugün de aynı durumla karşı karşıyalar. Göçmenler olmazsa, Almanya yürütgeçlerin arkasında yürüyen yani ben 80 yaşındayım, onların en genci sayılırım, çok yaşlı bir ulus olarak hiçbir şey yapamaz. Yalnız bunlar göçmenlerin kaymak tabakasını istiyorlar.”

‘Alman emperyalizminin daha henüz ortaya çıkarken ortaya koyduğu hedefler, Dışişleri Bakanları’nın çekmecelerinde hep saklı durdu’

Alman siyasilerin ne yaptığını çok iyi bildiğini ifade eden Hendek, Alman emperyalizminin Rusya hayallerinin birkaç yüzyıldır sürdüğüne dikkat çekti:
“Aslında ortada ne deli var, ne aptal var ne de ne yaptığını bilmeyen insanlar var. Aslında Doğu Avrupa, Rusya, Almanya emperyalizminin daha başından itibaren göz diktiği topraklardır. Burada uçsuz bucaksız tarım alanları, sonsuz yeraltı zenginlikleri var. Sadece petrol ve doğalgaz yok Rusya topraklarında. Ukrayna’da, Doğu Avrupa’da, Rusya’da çok fazla zenginlikler var. Alman emperyalizmi, bunlara daha başından bu yana göz dikmiş vaziyette. Alman emperyalizminin daha henüz ortaya çıkarken ortaya koyduğu hedefler, Dışişleri Bakanları’nın çekmecelerinde hep saklı durdu. Dünyanın şimdi biraz çivisi çıkmış vaziyette. Sinsi ve bekleyen Alman emperyalizmi, yeniden eski hedeflerine dönmeyi ve ortamdan yararlanmayı düşünüyor. Ben başka türlü görmüyorum.”

‘Faşistler eskiden dazlaktı. Şimdi kravat takıyorlar’

Almanya siyasi tarihinde Sosyal Demokrat Parti’nin, sağ hükümetlerin başaramayacağı birçok işi gerçekleştirdiğini ve bunun sonuçlarının “uğursuz” olduğunu dile getiren Hendek, yeni kurulan SDU-Sosyal Demokrat koalisyonunda da SPD’nin bu görevi üstleneceğini kaydetti. Cemil Fuat Hendek’e göre diğer yandan Almanya’nın yeni hükümetinin, hedeflerine ulaşmak için faşist gruplara da ihtiyacı yok:
“Sosyal Demokrat Parti (SPD) durdurmak ister mi? SPD’nin tarihsel olarak bir uğursuz rolü var. Daha 1. Dünya Savaşı öncesinde, savaş bütçesine oy verme ile başlayan, unutturulmak istenen ve sosyal demokrasi ne zaman sağın başaramayacağı görevlerle karşı karşıya kalırsa, orada yığınları itiraz edemez hale getirme görevini üstleniyor. Yani SPD, sağın başaramadığı görevleri üstlenip üstün başarı gösterir. Mesela Schröder, sağ hükümetlerin asla yapamayacağı, yapsa yüzbinlerce işçinin ve sendikanın sokağa döküleceği şeyleri gerçekleştirdi. İş yasalarını değiştirdi. Birçok toplumsal ve sosyal hakları çöpe attı. Şimdi bu trafik lambası koalisyonunda da başlayan bir süreç var. Onu tamamına erdirecek bir hükümet geliyor. Burada da SPD, yine o tarihsel uğursuz görevi üstlenmiş vaziyetteler. Ben size bir şey söyleyeyim: Avrupa’da ‘faşizm tırmanıyor’ sözleri var. Hakikaten de faşizme özenen kişilikler, klikler siyasette söz sahibi olmaya başladı. Örneğin Almanya’da eskiden dazlaklar vardı. Kaba saba gençler ortada dolaşırdı. Şimdi bunların hepsi kravat taktılar; salon beyefendisi ve hanımefendisi olup siyasette laf söylüyorlar. Aslında şu anki hükümetin, yapmayı kafasına yerleştirdiği ve ortaya koyduğu işler için faşistlere ihtiyacı yok.”

‘Almanya’da özgür basın yok’

Almanya’da Türkiye’deki genel algının aksine özgür bir basın olmadığına dikkat çeken Hendek, şu cümleleri kaydetti:
“Türkiye’de zannedilenin çok tersine gerçek bir özgür basın yok Almanya’da. Şu anda var olan basın, televizyon kanalları, programlar vs. kontrol altında işlev gören medya organları. O yüzden var olan itirazlar da görünmez hale getiriliyor. Öte yandan Almanya, baskıcı bir yöne de dönmeye başladı. Mesela Filistin-Gazze Şeridi’ndeki katliamlara itiraz eden, bu amaçla gösteri yapan yabancıları şimdi sınır dışına atma hazırlığı içindeler. Davalar açtılar. Toplantıları yasakladılar. O yüzden şu anda hiç yok değil. Sol tabii çok zayıf. O gerçeği görmemiz lazım. Almanya’da komünistler son derece zayıf. Sosyalist olması beklenen Sol Parti mesela, sosyal demokrasinin görevini üstlenmiş vaziyette. Bunların siyaseti belirleme, ağırlık koyma şansı şu anda mevcut değil.”

‘Türkiye için en büyük tehlike, ülkeyi ahtapot kolları gibi çevreleyen Alman emperyalizmi’

Alman emperyalizminin Türkiye’de çok etkin olduğunu ve Türkiye’yi adeta ahtapot kolları gibi çevrelediğini ifade eden Hendek, Almanya’nın Türkiye’yi Avrupa Birliği çıkarları doğrultusunda kullanmak istediğini vurguladı:
“Türkiye’de sol hep Amerikan emperyalizmine ve etkisine bakıyor. Ama asıl büyük tehlike, ahtapot kollarıyla Türkiye’yi abluka altına almış Alman emperyalizmidir ve bu gözden kaçıyor. Bunu hep söylemeye çalışıyorum ama maalesef etkin bir kişilik olmadığım için sesimi duyuramıyorum. Almanya’ya sorulmadan Türkiye’de hiçbir şey yapılamaz. Askeri, siyasi, ekonomik, kültürel vs. hangi alana bakarsanız bakın, Almanya’nın buralarda hep ilk sırada yer aldığını görürsünüz. Vakıfları ile, Almanya’da yaşayan üç milyonu aşkın Türkiye kökenli yurttaşla, buradan dönmüş ve artık tekrar kendi ülkesine yerleşmiş eski göçmenlerle vs. yani nereden bakarsanız bakın durum böyle. Dünya çapında bir emperyal gücün etkisi gibi değildir Alman emperyalizminin Türkiye’deki etkisi. Artık insan yaşamı da devreye girmiş, aileler kurulmuş, kan bağı oluşmuş. Mesela benim kız torunum yarı Alman. Şimdi yeni bir şey yapacaklar. Türkiye’yi tekrar Avrupa Birliği projelerinin ‘eş başkanı’ haline getirmek için birtakım adımlar atacaklar. Bunu Avrupa Birliği’ne üye yapma anlamında ele almamak lazım. Bunu yapacaklarını hiç zannetmiyorum. Ama başka bağlarla Türkiye’yi daha aktif bir şekilde Avrupa Birliği için kullanışlı hale getirme çabasında olacaklardır. Bakın bu savaş uçaklarını vermeye vetolarını koymaları da, bu adımın bir parçası olarak görülmelidir. Demokrasiyi ya da Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına ilişkin demokrasiye destek verme amacı olarak asla anlaşılmamalı bu.”
Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала