Narışkin: Rusya ve ABD çeşitli düzeylerde yoğun bir diyaloğa sahip
© Sputnik / Gavriil Grigorov
Abone ol
Mevcut ABD yönetiminin Ukrayna krizinin nedenlerini anlama ve derinlemesine inceleme arzusunun hissedildiğini belirten SVR Direktörü Narışkin, Ukrayna sorununun çözümüne ilişkin hedeflerinin, Ukrayna'nın tarafsız statüye kavuşturulması, asker ve silahlardan arındırılması ve Rusya’nın mevcut sınırlarının tanınması olduğunu kaydetti.
Belarus’un başkenti Minsk’i ziyaret ederek Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) Direktörü Sergey Narışkin, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko ile görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında, Moskova ve Washington arasındaki diyalog, Ukrayna krizi ve NATO’nun politikalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Narışkin, Moskova ve Washington arasındaki görüşmelere ilişkin şunu dedi:
Bildiğiniz üzere Rusya ve ABD temsilcileri arasında oldukça yoğun ve çeşitli düzeylerde bir diyalog söz konusu. Temasların olması da olumlu bir gelişme. Elbette bu diyalog, Eski Başkan Biden yönetimi altında yaşananlarla tam bir tezat oluşturuyor. Biden yönetimi dört yılda Rusya ve ABD arasındaki devletlerarası ilişkileri tam anlamıyla mahvetti. Oysa mevcut ABD yönetiminin Ukrayna krizinin nedenlerini anlama ve inceleme arzusu hissediliyor.
‘Kiev rejimi çatışmanın sürmesini istiyor’
Narışkin, “Ukrayna yönetiminin çatışmanın askeri olarak devam etmesini istediğini ve bunun nedenini anlıyoruz. Kiev'deki mevcut yetkililer sadece çatışma devam ederse görevlerinde kalmaya devam edecek ve suç teşkil eden kararlardan dolayı halkları önünde hesap vermeyecekler” ifadesini kullandı.
Rusya'nın, çatışma sonrası için stratejik hedeflerinin aynı kaldığını kaydeden SVR Direktörü, sözlerini şöyle sürdürdü:
Barış anlaşmasının şartları elbette Ukrayna'nın nükleersiz ve tarafsız statüsü, Ukrayna devletinin askerden ve silahlardan arındırılması ve dolayısıyla 2014 darbesinden sonra kabul edilen tüm ayrımcı yasaların kaldırılmasını öngörüyor. Ayrıca, Ukrayna'nın Rusya Federasyonu'nun mevcut toprak sınırlarını ve yeni bölgeler üzerindeki egemenliğini koşulsuz olarak tanıması gerekiyor.
‘NATO saldırırsa Baltık ülkeler zarar görür’
NATO’nun Rusya-Belarus Birlik Devleti’ne saldırma olasılığına da değinen Narışkin bu konuda şunu dedi:
Polonya ve Baltık cumhuriyetleri özellikle agresif. En azından sözde öyleler. Her zaman silahlarını sallayıp dururlar. Polonya, Belarus ve Kaliningrad sınırları boyunca yaklaşık iki milyon anti-tank mayını yerleştirmeyi planladığını ve daha fazla Amerikan nükleer silahı almak istediğini açıklayacak kadar ileri gitti. Bu üzücü bir durum. Bu ülkeler, Avrupa kıtasındaki mevcut büyük ve çok tehlikeli krizin faktörlerinden ve nedenlerinden birinin Rusya ve Belarus sınırlarına yakın askeri faaliyetlerin arttırılması olduğunu anlayamıyorlar. Henüz farkında olmasalar da, Kuzey Atlantik İttifakı'nın Birlik Devletine karşı bir saldırıya geçmesi halinde, bunun tüm NATO bloğuna zarar vereceğinin, ancak bundan ilk zarar görecek olanların Polonya ve Baltık ülkelerinin siyasi çevreleri arasında bu tür fikirlerin taşıyıcıları olacağının farkına varmalılar.
