Eski Devlet Bakanı Tüzmen: ABD ‘kaybet-kaybet’ stratejisi izliyor
15:01 15.04.2025 (güncellendi: 14:49 16.04.2025)
Eski Devlet Bakanı Tüzmen: ABD ‘kaybet-kaybet’ stratejisi izliyor
ANKARA FARKI
Tüm bölümleri izleEski Devlet Bakanı Tüzmen: ABD ‘kaybet-kaybet’ stratejisi izliyor
Abone ol
Eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Trump’ın gümrük vergilerinde tarife artışı politikasının sürdürülemez olduğunu söyledi. Söz konusu vergilerin dünya ölçeğinde enflasyon artışına neden olacağını da belirten Tüzmen, “ABD bu tedbirlerde ‘kaybet-kaybet’ stratejisi izliyor. Burada en büyük darbeyi ABD alacaktır” dedi.
Dış Ticaretten Sorumlu Eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Radyo Sputnik'te yayınlanan İsmet Özçelik'le Ankara Farkı programının konuğu oldu. Trump’ın gümrük vergileri kararları ve dünyaya etkilerini değerlendiren Tüzmen, şu mesajları verdi:
‘Bu krizde ABD kaybeder’
“ABD çok büyük büyük dış ticaret açığı veren bir ülke. Bu dış ticaret açığı Amerika açısından sürdürülebilir değil. Öncesinde ‘kazan-kazan’ stratejisi vardı, herkes dünya ticaretinden payını alırdı. Ancak bu şekildeki tedbirlerde ‘kaybet-kaybet’ stratejisi var. Burada en büyük darbeyi Amerika’ya yiyecektir. Çünkü yapılan bir ürün matriksinde sadece Çin’de üretilen bir ürün değil. Çin'e Amerika'dan girdiler gidiyor, yapılan bir takım yarım mamuller gidiyor. Ondan sonra mamul hale gelip tekrar Amerika'ya gidiyor. Dolayısıyla sizin bunun içerisindekini ayıklayabilmeniz için gümrük tarife istatistik pozisyonlarının binlercesini teker teker almanız lazım. Öyle olmuyor. Dünya birbirine bağımlı.”
‘Trump’ın politikaları sürdürülemez’
“Burada Trump’a bakıyorsunuz çok rahat. ‘Şöyle yapacağım, bunu kaldıracağım’ şeklinde yaz-boz tahtası enteresan bir dönemdeyiz. Ama bu uzun sürmez. Bu şekilde bir politikayı sürdürmek mümkün değil. Mutlaka ayaklar suya erecektir. Çünkü kendisine zarar verecektir. Dış ticarette bütün ülkeler birbirine bağımlı olduğu gibi ülkelerin maliyeleri de birbirine bağımlı. Amerika’nın içerisinde Çin’in çok büyük hisseleri var. Bunları boşaltmaya başladığı zaman zaten sıkıntı hemen duyuldu. Nerdeyse 1 trilyon dolara yaklaşan bir güç orada, hisse senetlerinde Çin’in elinde duruyor. Bu araçların kullanılması tehlikeli olabilir. Ülkeler de zaten güçlü oldukları zaman seslerini yükseltiyorlar, karşı taraf bir şey yapıyorsa aynı şekilde onlar da cevap veriyor.”
‘Dünyada enflasyon yükselir’
“Ben bu işleri şov olarak görüyorum. Bunun sürdürülebilirliği mümkün değil. Bütün dünyada bu tarifeler uygulanırsa enflasyon çok yüksek hale gelecektir. Gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere gelişmiş ülkelerin enflasyonu çok yüksek olacaktır. O zaman dünyadaki bütün ülkelerin maliyeleri çok büyük sıkıntıyla karşılaşacaktır.”
‘Türkiye ihracatını iyi planlamalı’
“Türkiye matriks yapacak. Ürün, bölge, mal-hizmet matriksi yapacak, bunları oturtacak. Satış yapamayacak durumda olacak AB ülkelerinin yerini alabiliriz gibi gözüküyor. Fakat AB satış yapamazsa, alım gücü düşerse Türkiye’nin ihracatının yarısını yaptığı AB bizim için daralan bir Pazar haline gelecek. Bunların hepsini iyi düşünmek, iyi planlamak lazım. Kendi içimizde bakacağız; ne yapabiliriz, neyin yerine geçebiliriz, hangi firmaları alabiliriz, hangilerini satabiliriz. Bunların hepsi önemli.”
‘Dünya ticareti su gibidir, yolunu bulur’
“Merkel yüksek teknolojiyi ucuz girdiyle, Rusya'dan aldığı gaz ve petrol ile birleştirerek gelecek nesilleri garanti altına almıştı. Ama daha sonra Scholz geldi, vanayı kapattılar ve ondan sonra Alman ekonomisi girdilerini çok pahalı bir şekilde temin etti. Avrupa aynı şekilde. Bugün Avrupa'da yaşanan enflasyon, büyüme hızlarındaki daralma ve hatta negatif büyümeler hep bunun sonucunda olmuştur. Fakat burada enteresan bir ağ var. Sistem bozuluyor. Dünya ticareti aynı su gibidir. Yolunu mutlaka bulur. Yani siz nereye kadar engel olursanız olun bir şekilde geçer atlar gider."
‘Dünyada kuralsızlık hâkim’
“Dünya Ticaret Örgütü’nü takmıyorlar. Bitti. Birleşmiş Milletler’i takmıyorlar, sonuçlarını görüyorsunuz. Gazze’de bir katliam devam ediyor, kimsenin umurunda değil. Bu tarafa geliyorsunuz aynı şey ticaret savaşlarında da oluyor. Dünya Ticaret Örgütü diye bir kuruluşun olmayacağı, bu şekilde bir şekle getirilemeyeceği nereden belliydi? Hatırlarsanız ilk döneminde ABD iki tane hakemi atamadı Dünya Ticaret Örgütü’ne. Dünya Sağlık Örgütü’nü zaten umursamıyor. Onu da attı. Dolayısıyla öncülük ettiği, merkezlerini NewYork’a, Washington’a aldığı bütün kuruluşları kendi kendine yok etmeye çalışıyor. Bu enteresan bir paradokstur. Artık dünyada kuralsızlık hâkim. Gerek DTÖ’de gerek BM’de kuralsızlık hâkim olmaya başladı. Güçlü olan ne yaparsa yapsın kabul edilir hale geldi. Bu dünyanın çok tehlikeli bir şekilde birtakım sıkıntılarla karşılaşacağının bir göstergesi maalesef.”
‘Dünya ciddi devlet adamı arıyor’
“Dünya ciddi devlet adamlarını arıyor. Bizim yetiştiğimiz çağda olan devlet adamları hakikaten şu anda aranır hale geldi. Çok az devlet adamı var dünyada. Günübirlik kararların alınması, onların uygulanıp tekrar kaldırılması gayri ciddi bir ortam yaratıyor.”