Ömer Fethi Gürer: 'Stoklar tükendiğinde fiyatlar daha da artacak'
12:06 15.04.2025 (güncellendi: 13:50 15.04.2025)
İstanbul'da toplu taşıma krizi: Özel Halk Otobüsleri kontak kapatmaya hazırlanıyor
OKAN ASLAN İLE GÜN ORTASI
Tüm bölümleri izleİstanbul'da toplu taşıma krizi: Özel Halk Otobüsleri kontak kapatmaya hazırlanıyor
Abone ol
CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Radyo Sputnik’te Okan Aslan’ın sunduğu Gün Ortası programında tarım sektörünün etkileyen zirai don hakkında konuştu.
Gürer, Türkiye’nin birçok ilinde etkili olan zirai don olayının tarım için büyük bir yıkım olduğunu vurgulayarak, "Çiftçimize, üreticimize geçmiş olsun" diyerek sözlerine başladı.
Don olayının sadece üreticiyi değil, tüketiciyi de vurduğunu belirten Gürer, "28 milyon ton olan meyve üretimimiz bu yıl önemli ölçüde zarar gördü. Elma, kiraz, kayısı, dut, üzüm, fındık gibi ihraç ürünlerimiz büyük ölçüde dondan etkilendi" dedi. Gürer, bu felaketin yılbaşında Adana’daki narenciye hasarıyla başladığını ve etkisinin ülke geneline yayıldığını ifade etti.
“Çiftçi borç içinde, traktöre icra geliyor”
Zirai donun çiftçiye ekonomik olarak da darbe vurduğunu belirten Gürer, şunları söyledi:
Şu anda çiftçilerin bankalara 935 milyar lira borcu var. Traktöre, tarlaya icra geliyor. Borçsuz çiftçi kalmadı.
Gürer, 2024’ü çiftçi için "kara yıl" ilan ederek borçların 2027’ye kadar ötelenmesi ve faizlerinin silinmesi için kanun teklifi verdiğini hatırlattı.
Çiftçilerin yaşadığı mağduriyetin büyüklüğünü vurgulayan Gürer, konuşmasını şöyle sürdürdü:
TARSİM sigortası kapsamında olsun ya da olmasın tüm zararların devlet tarafından karşılanması gerekiyor. Bu afet düzeyindeki zararın telafisi Cumhurbaşkanlığı talimatıyla mümkündür.
“Niğde tarım kentidir, elma ve kiraz dondu”
Niğde özelinde de zararın büyüklüğüne dikkat çeken Gürer, "Niğde Türkiye’de elma ağacı sayısında birinci, üretimde üçüncü sırada. Kirazda yedinciyiz. Patateste birinciyiz. Ancak bu yıl ağaçların çoğu donmuş durumda" diye konuştu.
Niğde’nin Bor, Bahçeli, Kemerhisar ve Çamardı gibi tarım bölgelerinde de ciddi hasarlar olduğunu belirten Gürer, “İngiltere sarayına kadar giden kalitede kiraz üretiyorduk, şimdi ağaçlar dondu” dedi.
Tarım Bakanı’nın "arzda sorun olmayacak" açıklamasını da eleştiren Gürer, şunları kaydetti:
Daha sahada hasar tespiti yapılmadan bu açıklama nasıl yapılabiliyor? Bu açıklama gerçekçi değil. Rafta fiyatlar artacak. Tüketici markette fiyatlara sadece bakacak. Sürecin gıda enflasyonunu tetikleyecek. 2025 yılı için çiftçiye ayrılan tarım desteğinin 135 milyar lira, Tarım Kanunu'nun 20. maddesine göre bu rakamın 615 milyar lira olması gerekiyor. 2024 yılının desteği daha mart sonuna kadar ödenemedi.
Gürer, tarımda yaşanan sıkıntıların temelinde plansızlık ve liyakat eksikliği olduğunu belirtti. Limon örneği üzerinden konuşan Gürer, sözlerine şöyle devam etti:
2022-2023’te üretilen limon, 2023-2024’te 1 milyon ton arttı. Üretici 5 liraya bile satamadı. Oysa işlenmiş gıdaya çevrilse, sorun yaşanmazdı. Aynı sorunun elma, kayısı, patates gibi ürünlerde de yaşandı.
Zirai don olayının sadece üretimi değil, tüketiciyi de etkilediğini belirten Gürer, şunları aktardı:
Bizim Anadolu’da atadan kalan ağaçlar daha az etkilendi ama verim için dikilen bodur türler büyük kayıplar yaşadı. Donu engellemek için bilimsel cihazlar var ama küçük üretici bunlara ulaşamıyor. Koruyucu tedbirlerin yaygınlaştırılması ve iklim değişikliğine uygun üretim planlaması yapılması gerekiyor.
Aslında bir takım doğru hamlelerle Türkiye kendi kendine yeter hale gelebilir mi?" sorusunu yanıtlayan Gürer, şu cevabı verdi:
Havamız, suyumuz, çiftçimiz var. Doğru yönetirsek kendi kendimize yeteriz. Ama kamucu anlayış terk edildiği için bugün bu haldeyiz. Ziraat Bankası yeniden çiftçi bankası olmalı, üretim öncesi ve sonrası planlanmalı. Stoklar tükendiğinde fiyatlar daha da artacak.
