'Artık ülkeler ideolojik olarak kümelenmiyor. Çok kutupluluk, ulusal çıkarlara dayalı bir düzen olarak evrildi'
19:11 14.04.2025 (güncellendi: 10:59 16.04.2025)
Ceyhun Bozkurt'la Bölgenin Kalbi
CEYHUN BOZKURT'LA BÖLGENİN KALBİ
Tüm bölümleri izleCeyhun Bozkurt'la Bölgenin Kalbi
Abone ol
Gazeteci Ceyhun Bozkurt'un hazırlayıp sunduğu Bölgenin Kalbi programına konuk olan siyaset bilimci Umur Tugay Yücel, günümüzde çok kutupluluk kavramının ideolojik olarak ele alınmaması gerektiğinin altını çizdi ve yeni çok kutuplu düzeni tanımladı.
Siyaset bilimci Umur Tugay Yücel, çok kutupluluğun eski anlamına gelmediğini ve çok boyutlu olduğunu ifade etti ve şu cümleleri kaydetti:
"Çok kutupluluk kavramı bize Soğuk Savaş'tan miras. Ama bugün 'kutup' diyebileceğimiz ülkeler var mı? Soğuk Savaş'ta kutupların arkasında kümelenen ülkeler vardı. Sosyalist ve liberal-demokrat ülkeler vardı. Ama bugünkü dünyaya bakarsak, ideolojiler varlığını sürdürse de bölünmeler olmadığını görüyoruz. Yani ülkeler ideolojik olarak kümelenmiyor. Bugün 'kutup' diyebileceğimiz ülkelerde güç kayması da var. Medeniyetler arası bir durum var. Bugün Almanya'dan, Japonya'dan bahsetmiyoruz. Batı hegemonyası dışındaki ülkelerin yükselişinden bahsediyoruz. Bunlar dev medeniyetler. Sadece güç kaymıyor, yeni medeniyetler de yükseliyor. Kutup kayması da diyebiliriz buna. Münih Güvenlik Konferansı'nda bugün yine Batı'nın ideolojik kamplaşma iddiasını gördük. Bunu 'demokrasiler ve otokrasiler' olarak nitelendirdiler ama bu da sorunlu bir tanımlama. ABD, kusurlu bir demokrasi. Körfez monarşilerinin en büyük destekçisi ABD. Bir tarafta Rusya, Çin gibi yükselen güçleri 'otokrasi' ile suçluyorlar. Ama en çok işbirliği yaptıkları Körfez ülkelerini bu tanıma sokmuyorlar. Onlara 'diktatör' demiyorlar. Ülkeler de bugün ideolojik değil, ulusal menfaatler üzerinden hizalanmaya geçiyor. Bugün komünist Vietnam ile liberal Avrupa Birliği ülkeleri serbest ticaret yapmanın peşinde. Arap monarşileri ile liberal Avrupa ülkeleri yoğun şekilde ticaret yapıyor. Bugün kimse kimsenin yönetim şekline, kalkınma modeline veya kültürüne bakmıyor. Herkes ulusal menfaatlerini artırma peşinde. Bugün mesela Vietnam, ABD ile Çin'e karşı işbirliği yapıyor. Ama aynı Vietnam, Ukrayna'da Rusya'nın lehine bir tutum sergiliyor. Endonezya'ya bakarsanız askeri anlamda Çin'e karşı ABD ile işbirliği yapıyor ama bakıyoruz aynı anda Rusya ve Çin ile askeri tatbikat da yapıyor. Herkesin herkesle işbirliği yaptığı ama herkesin herkesle de rekabet ettiği bir çağda olduğumuzu söyleyebiliriz."