Yapay zeka iş yerlerine eleman seçebilir mi: ‘Çalışanın içeceği kahveyi bile tahmin ediyoruz’
14:05 14.04.2025 (güncellendi: 17:43 14.04.2025)
Yapay zeka iş yerlerine eleman seçebilir mi: ‘Çalışanın içeceği kahveyi bile tahmin ediyoruz’
Yapay zeka iş yerlerine eleman seçebilir mi: ‘Çalışanın içeceği kahveyi bile tahmin ediyoruz’
Abone ol
Radyo Sputnik’te Serhat Ayan’la Yeni Şeyler Rehberi programında bugün, eğitim ve kariyer danışmanı Yasin İkizoğlu konuk oldu.
Teknolojinin ilerleyişinin işe alım süreçlerine nasıl etki ettiğini ve doğru elemanı nasıl tespit ettiklerini anlatan İkizoğlu, “Çalışanların hangi kahveyi içebileceğini tahmin edebiliyoruz” dedi, Z kuşağının iş hayatındaki yerini veriler ışığında değerlendirdi.
İkizoğlu, şöyle konuştu:
“Bir beyaz yakalı işe girdiği zaman mühendis olduğunu düşünecek olsak kuruma maliyeti 600 bin lira. 1. yılın sonunda o kişiden emek alamadığınız zaman 600 bin lirayı çöpe atmış oluyorsunuz. Ülkenin bugünkü durumunda çok büyük bir kayıp. Belki de 21. yüzyılın en önemli tarafı değişime karşı yarışmak.”
Teknoloji işe alım süreçlerine nasıl etki etti?
“Kişiyi hem davranış hem de beceriler açısından değerlendirip en uygun kişiyi en uygun departmanla buluşturuyoruz. Bunun da kazancı minimum yıllık olarak 500 bin lira oluyor. Aldığınız her çalışanın yüzde 90 oranında uyumlandığını düşünün. Bu sizin için müthiş bir kazanç olur. Bir kuruma girdiğimizde tüm kurumun MR’ını çekiyoruz ve orada gitmeyenin ne olduğunu, nasıl değişiklikler yapılması gerektiğini de görüyoruz. O zaman kurumlara şunu soruyoruz; değişim mi gelişim mi?”
‘Çalışanların hangi kahveyi içeceğini bile tahmin edebiliyoruz’
“Kurum yöneticileri bize ‘Çalışanların evine kamera mı yerleştirdiniz?’ diye soruyor. Hangi kahveyi içebileceklerini bile söylüyoruz. Eğer ortamı çok domine etmeye çalışan risk almayı seven birisiyse muhtemelen espresso sever. Daha neşeli ve eğlence sever biriyse muhtemelen latte sever gibi.”
‘Z kuşağı konforu bozulduğunda işi bırakabilir’
“Türkiye’de üniversite sınavına girip bölümü bitirmeye çalışan öğrencilerin her yıl 500 bini tekrar üniversite sınavına giriyor. Z kuşağının da kendini sıkışmış hissettiği yer burası. Bir şey okumuş ama o olmak istemiyor. Bu kuşak X kuşağına benzemiyor, konforu çok bozulduğu zaman ertesi gün cebinde parası yokken işi bırakabilir. Çok önemli bir toplantıyı sunacak kişiyi ertesi gün kaybedebilirsiniz. X kuşağı görev odaklı kuşaktı, bu kuşak konfor odaklı bir kuşak. Kurumların bunu nasıl yaparız diye düşünmesi gerekiyor. Bu kuşağın büyük çoğunluğu beyaz yakalı anne babaların çocuğu olarak yetişti. Anaokulundan itibaren yaptıkları her şey alkışlandı. Zayıf aldıklarında aileler okula gidip konuştu. Onları destekleyen birileri hayatlarında hep oldu. Dolayısıyla iş yerinde o işi bilen birilerinin onlara koçluk ve mentörlük yapması gerekiyor.”